Eskiden güzel şeyler de vardı...
- GİRİŞ08.09.2014 08:18
- GÜNCELLEME08.09.2014 08:18
Eski Türkiye'de güzel olan şeyler de vardı yani.
Devlette devamlılıkla alakalı deyin, hizmet edenin kadrini bilmek ya da nezaket gereği deyin; ama böyle bir şey vardı. Ülke ile ilgili herhangi bir hususta azıcık da olsa ileri gidilmiş, hatta hiç değilse yerinde sayılmışsa bile söylenilmeye dikkat edilen bu ve benzeri sözleri, son zamanlarda pek duyamaz olduk.
Bu tür sözlerin artık duyulamıyor olması, ülke lehine bir şeyler yapılıyor olmasının muhalefette bulunanlar açısından herhangi bir şey ifade edip etmediği; eğer etmiyorsa da, bunların hangi ülkenin muhalefeti oldukları sorusunu akla getiriyor.
Muhalefet olmanın, yapılanları değerlendirip doğru olanı takdir, eksik ve yanlış olanı tenkit ve ama esas olarak ülkenin hali ve geleceği açısından projelere sahip olmak olduğu unutuldu çünkü. Sadece yapılanları kötülemek; hizmetlerden bireysel olarak kesinlikle yararlanmayacağını söylemek değil, malum.
İçerde her ne olursa olsun, uluslararası meselelerde genellikle ortak bir tavır alınması da geçmişin güzel denilebilecek hasletlerindendi. Bu hususlarda yapılacak eleştiriler de, mümkün olduğu kadar kamuoyu huzurunda olmayacak şekilde dile getirilir ve böylelikle dışa karşı birlik ve beraberlik mesajı verilmiş olurdu.
Şimdilerde işler ciddi şekilde karıştı. Uygulanmakta olan dış politikayı yerden yere vurma gayretleri, uzun vadede ülkemiz açısından sıkıntı oluşturabilecek beyanlarda bulunabilme noktasına kadar ulaşmış durumda.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriye'deki muhaliflere silah gönderdiği, onları eğittiği gibisinden, iddiaları dillendirmek, artık vukuatı adiyeden oldu nerdeyse. Suriye'deki muhaliflerin sadece bölgeden bulabilecekleri türden hafif silahlara sahip oldukları ve eğer hakikaten bir silahlandırma olsaydı bu durumun başka türlü olacağı gerçeği, kimsenin umurunda olmadı.
Bir zamanlar aklımızın ucundan bile geçmeyecek şeyler yaşadık yakın zamanda: MİT'e ait TIR'ları aramaya kalktı birileri. Devleti yönetenlerin kriptolu telefonlar dinlendi. Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan gizli bir görüşmenin kayıtları, dünya üzerindeki herkesin izleyebileceği şekilde internete yerleştirildi...
Sıradan bir siyasi rekabetin kapsamı dışında kalması gereken ve devlet açısından risk oluşturabilecek şeyler yaşanırken bile, gelişmelerin iktidar aleyhine olabilmesi ihtimalini seven muhalefet, ses çıkarmamayı tercih etti.
Bütün bunların, AK Parti'nin iktidara gelmesi sonrası, Ana Muhalefet Partisi başta olmak üzere muhalefette bulunan partilerin artık bir koalisyonla bile hükümet olma şanslarının gittikçe azalması sebebiyle olduğunu düşünmek, belki mümkün. Ancak bu ve benzeri izahlar, duyarsızlığın gelmiş olduğu seviyeyi açıklamak için çok yetersiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'muhalefetin politikalarını gözden geçirmesi ve böylelikle Yeni Türkiye ile örtüşen bir siyaset tarzı inşa edilmesine katkıda bulunacağı' yönündeki beklentisi malum.
Muhalefetin ve özellikle de Olağanüstü Kurultayı'nı geride bırakan CHP'nin bundan sonra değişebileceği ve gerçek manada muhalefet yapmaya başlayabileceği ihtimali, güzel ama henüz çok uzak... Ancak yine de ümidi kesmemek gerek...
Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol