17 üyeden oluşan Yüksek Mahkeme’nin, Yasama tarafından yapılan kanunları iptal etme yetkisinin tabii ki bir anlamı vardır. Ancak, bu yetkinin hassasiyetle kullanılıp kullanılmadığı konusunda oluşan ciddi şüpheler var.

Söz konusu mahkeme son merci olduğu, dolayısıyla kararları denetlenemediği için olup bitenler insanın kafasını karıştırıyor. Nasıl karıştırmasın ki, bazı kararlar resmen siyaset kokuyor ve bu durumda, tuzun kokup kokmadığını sorgulamaya mecbur kalıyorsunuz.

Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine iptal ettiği kanunlardan birisi, ‘Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) “Millî güvenlik”, “kamu düzeninin korunması” ve “suç işlenmesinin önlenmesi” gibi nedenlerle ve “gecikmesinde sakıncalı bulunan hallerde” bir internet sitesini 4 saat içinde kapatma yetkisi veren düzenleme’.

Devletin ilgili biriminin, Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gibi gerekçelerle bir internet sitesini kapatma yetkisini Anayasa’ya aykırı bulmuş Mahkeme.

Yani, yakın geçmişte olduğu gibi, bir internet sitesi devlet sırrı mesabesindeki birtakım bilgileri yayımlasa bile, mahkeme kararı olmadan kendisine dokunulamayacak.

‘Gecikmesinde sakıncalı bulunan haller’ bile, müdahale için sebep teşkil etmeyecek. Oysa AYM, kısa bir süre önce aynı sebeple Anayasa’yı bile hiçe sayabilmişti.

Sadece bu da değil: ‘İnternet kullanımına ilişkin trafik bilgisinin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından ilgili işletmecilerden temin edilmesi ve hakim tarafından karar verilmesi halinde ilgili mercilere verilmesini düzenleyen’ kanun hükmünü de Anayasa'ya aykırı bulmuş AYM. 

Buradan da şunu anlıyoruz: internet üzerinden işlenen bazı suçlar söz konusu olduğunda, bunların fail ya da faillerinin bulunması konusunda vaki olacak talepler, kimsenin umurunda olmayacak.

Kim ne yaparsa yapsın yanına kar kalacak, anlayacağınız.

Kimileri bu duruma özgürlük dese de, özgürlüğün bu kadarının ‘bizi bozacağı’ açık.

Meşhur Twitter Kararı gibi bir durumla karşı karşıyayız. Malum, Türk Mahkemelerinin aldığı  kararları kaale almayan Twitter, -mecburen- tümüyle kapatılmış ve konuyla ilgili İdare Mahkemesi’nde görülen dava sürmekte iken, bireysel müracaat kapsamında konuyu ele alan AYM, Twitter’in açılmasına hükmetmişti.

Twitter konusunda ‘olağan hukuk yolları tüketilmeden’ kabul edilen müracaat ve muhatap idarenin görüşü bile sorulmadan alel-acele alınan karar hakkında zamanın Başbakan’ı ve Adalet Bakanı’nın yaptığı yorumlar ilgi çekiciydi: ‘Gayri hukuki, kabul edilemez ve saygı duyulamaz…’

Gayri hukuki ve kabul edilemez olsa da, karar karardı ve uyulmak mecburiyetinde kalındı; AYM son merci çünkü.

AYM Başkanı Haşim Kılıç’ın eleştiriler üzerine yaptığı açıklama tam da ‘özrü kabahatinden büyük’ cinstendi. Bireysel müracaatların ‘olağan hukuk yolları tüketilmesinden sonra söz konusu olacağı’ şeklindeki Anayasa hükmünü, kendilerinin hazırladıkları ‘içtüzük’ün bir maddesine dayanarak ve ‘gecikme halinde telafisi güç zararlar doğabileceği’ kanaatiyle görmezden geldiklerini belirtiyordu Kılıç. Haklı eleştirilere verebilecek cevabı olmadığı için de, ‘bunlar sadece duygusal tepkiler’ yorumunda bulunuyordu.

Kılıç’ın, söz konusu kararın kendisinin başkanlık ettiği AYM genel kurulu tarafından alındığını söylemesi, bir başka vehametti. İlgili karar, AYM’nin 5 kişiden oluşan bir dairesi tarafından alınmış olmasına rağmen, her nedense kamuoyunu yanıltan bir beyanda bulunmuştu Haşim Kılıç.

Twitter lehinde birkaç gün içerisinde karar alan mahkemenin, aleyhdeki şikayetler konusunda yavaş oluşu, bir başka mesele. O günlerde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun yaptıkları bireysel müracaatlar üzerinden 6 ay geçmiş olmasına rağmen, neticelenmedi.

Son iptal kararları; AYM başta olmak üzere, herkesi ve her şeyi denetleyebilecekleri ama hiç kimsenin kendilerini denetleyemeyeceği kanaatindeki kurumların da mutlaka denetlenmeleri gerektiği hususunun önemini bir kez daha ortaya koymuş durumda.

Denetlenmeye kimsenin itirazı olmuyorsa; denetleyenler de denetlenmeli. Özellikle de haddi aşma itiyadında olanlar…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com