Makyavel’i bile şaşırtacak işler…

  • GİRİŞ26.01.2015 07:57
  • GÜNCELLEME27.01.2015 07:48

Birçoğunun hukuki karşılıklarının ne olduğunu henüz bilmiyor olsak da, MİT mensuplarının ifadeye çağrılması, birkaç ağaç bahanesiyle başlatılan Gezi Olayları ile ortalığın adeta savaş alanına çevrilmesi, 17-25 Aralık Darbe Girişimi gibi olaylar, Makyavel’i bile şaşırtacak türden gelişmelerden sadece bazıları.

Yıllardan beri hazırlıklarını sürdürdüğü anlaşılan bir Örgütün devlet çarkını ele geçirme niyetiyle gerçekleştirdiği faaliyetler, alışıldık usullere riayet edilmeden sürdürülen teknik takip ve dinlemeler sonrası prosedür dışı bir şekilde gerçekleştirilen 17 Aralık girişimi ile ortaya serildi.

Makyavel’i bile şaşırtacak olaylar bundan sonra yoğunluk kazandı.

Bazı savcıların, yetmedi hakim ve savcıların üst kuruluşu HSYK’nın korsan bildirilerine sahne oldu ülke. Üstleri ve amirlerine bilgi vermekten sürekli olarak kaçınan örgüt üyesi adliye ve emniyet mensuplarının, bağlı oldukları ‘imamların’ emirlerinden kıl kadar şaşmamaya gayret ettikleri anlaşıldı.

Devleti her şeyden aziz bildiklerini zannettiğimiz yapının mensuplarının, devleti aslında zerre kadar önemsemediklerini gösteren, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan gizli toplantıların kaydedilip Youtube üzerinden servis edilmesi, MİT’e ait TIR’ların durdurulup aranmayı kalkışılması gibi olaylar birbirini takip etmeye başladı bundan sonra.

Hemen tamamı kanun dışı bir şekilde yapılmış olan dinleme ve kayıtların çokluğu ve sınır tanımaz bir şekilde gerçekleştirdiğinin anlaşılmasını, kriptolu telefonlar üzerinden Devletin gizli kalması gereken bilgilerinin de dinlenilip kaydedildiği ve yurt dışına bir yerlere servis edildiğinin ortaya çıkarılması izledi.

‘Güvenilir’ oldukları düşüncesiyle Devletin en hassas noktalarına yerleştirilen kişilerin, aslında sadece bağlı oldukları örgütten emir aldıkları ve her ne emir alırlarsa alsınlar, bunun ne gibi sonuçları olabileceğini akıllarının ucundan bile geçirmeden uygulamaya koyduklarının anlaşılması, uzun sürmedi.

Her biri kendi çapında birer ‘ihanet’ olarak değerlendirilmesi gereken bu türden olayları, gayelerine ulaşabilmek açısından meşru olarak kabul edenler yalnız değillerdi. Mevcut iktidarı sandıkta yenmeye çalışmanın adeta imkansız bir şey olduğu kanaatinde olan muhalefet partileri ve ülkemizin kendi ayakları üzerinde durmasından hoşlanmayan iç ve dış çevreler de onlarla beraber hareket etmeyi tercih ettiler.

Birilerinin, açık seçik gerçekleri sadece işlerine öyle geldiği için göz ardı edebildikleri ve bu kadarla kalmayıp irtikap edilen bütün yanlışlıkları da normal kabul ettirmeye çalıştıkları bir ülkede yaşıyoruz artık.  

Toplum olarak bir arada yaşamanın temel esası sayılması gereken birtakım kuralların, işlerine gelmeyenlerce kaale alınmamasına; gazeteci, yazar ve aydın olmayı ‘sahibinin sesi’ olmakla karıştıranların da katkı sunması, işin vahim taraflarından.

‘Gayeye ulaşmak için her yol mübahtır’ı söylemiş olan Makyavel’in (Niccolò di Bernado dei Machiavelli / 1469 – 1527) derdi İtalyan Birliği’nin sağlanması idi. Yaşadığı zamanlarda tam olarak işe yarayıp yaramadığı tartışmalı olsa da, ‘Prens’ (Hükümdar) isimli eserinde dile getirdiği fikirler de, esas olarak bu amacın sağlanabilmesine yönelikti.

Günümüzde onu bile şaşırtacak işler yapanların dertleri ise devleti mümkün olduğu kadar zayıflatabilmek…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar2

  • vural 10 yıl önce Şikayet Et
    ısmarlama yazı. sen inanıyormusun yazdıklarınıa itiraf et. bak belediyelerin parasını bize ödetecekler. bu da mı darbe girişimi..
    Cevapla
  • selim 10 yıl önce Şikayet Et
    hiç doğuya yolculuk yaptınızmı siz birgün diyarbakırdan yazsanz
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat