‘Devletçilik’ ve ‘askercilik’ oynayanlar…
- GİRİŞ25.07.2015 10:52
- GÜNCELLEME27.07.2015 07:45
Ve yalanlar, yalanlar, yalanlar. İnsan aklıyla alay eder gibi, utanmadan ve birbiri ardına söylenen yalanlar. Olup bitenlerin gerçekleri ile alakalı, devlet ve hükümet yetkililerinin herkes tarafından takip edilen davranışları ile alakalı yalanlar.
Yetmiyor, ne olduğunu artık herkesin bildiği niyetleri ile alakalı, hakim oldukları bölgelerde kendileri gibi düşünmeyenlere karşı davranışları ile alakalı yalanlar.
Ve hiç birisinde zerre kadar karşılığı olmadığı ayan beyan ortaya çıkmış olmasına rağmen, evrensel değerler olarak kabul edilen, demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi kavramlarla alakalı yalanlar…
Olup bitenlerin tamamı, birilerinin çok arzu ettikleri anlaşılan bir neticeye ulaşabilmek için yaptıkları atraksiyonlardan ibaret.
Bu birileri de sadece PKK, PYD ve HDP değil. Hani olur da arzu ettikleri şey olursa, kendilerini nasıl olsa istedikleri gibi yönlendirebileceklerini iyi bilen dışardakilerden ve onların işbirlikçisi olarak içeridekilerden olan epey destekçileri var. ‘Birileri’ derken, bunların hepsini kastediyoruz yani.
Batı ülkelerinden destek çıkanlar açısından pek problem yok. Nasıl olsa yaptıkları hesaplara uygun davranıldığı için destek oluyorlar. Ama içeridekilerin tutumunu anlayabilmek mümkün değil. Nasıl bir duygu, insanı kendi ayaklarına mermi sıkmaktan daha beter bir ruh haline getirebilir, bilinmez.
PKK ile PYD açıktan ve HDP de biraz üstü örtülü bir şekilde aynı şeyden bahsediyorlar aslında: Suriye’nin kuzeyinde bir devlet. Propagandasını Kürt Devleti olarak yapıyor olsalar da, değil. Onlar bir PYD ya da daha doğrusu PKK devleti istiyorlar. Bölgede hakimiyet kurmaya başladıktan sonra yaptıkları dolayısıyla, kendileri gibi düşünmeyenlere ve bu arada bu durumda olan Kürtlere de hayat hakkı tanımadıklarını, cümle alem biliyor çünkü.
Esad’ın kendilerine ikram ettiği ve kısmen egemen olmalarına müsaade ettiği ve adına Rojava dedikleri bölgede kuracakları PKK/PYD devletine de herkesin destek olması gerektiğine inanıyor ve bu şekilde davranmayanları da anlayamıyorlar bir türlü.
Onlarla dolaylı olarak bağlantılı olan ve konjonktürel sebeplerle destek verenler de, önceleri muhtemelen ‘olur mu canım’ diye karşıladıkları bu talep, artık açıktan telaffuz edilmeye başlanınca ‘neden olmasın’ noktasına gelmiş durumdalar. Devlet kurmak çocuk oyuncağı imiş gibi…
Gazetelerde yazıyor, televizyonlarda rahat rahat konuşuyorlar: “Türkiye, PYD’nin Suriye’de yapmayı düşündüğü şeye göz yummalı, hatta bununla kalmayıp yardım etmelidir” diyorlar, açıkça…
O kadar naif, o kadar da safça söylüyorlar ki bunu… Sanırsınız, oynamak için oyuncak istiyorlar.
Bütün bu hengamede söylenilen yalanların en önemli konusu DAEŞ de, kurulan bu kumpasa uygun adımlar atıyor her nasılsa.
İnternet üzerinden sarf ettikleri parlak laflarla Türkiye’deki devleti ‘tağut’ ilan ediyor; ancak Suriye’nin kuzeyinde kurulmaya niyetlenen PKK/PYD oluşumuna destek olabilecek adımlar atmaktan da kaçınmıyorlar, her nasılsa.
Ne demişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?.. “İşler iyice çığırından çıktı” idi, değil mi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sınır boylarımızda devletçilik oynayanlara ‘devlet’in ne olduğunu göstermek için harekete geçti. nihayet.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Operasyonlar noktasal operasyonlar değildir… Bu bir süreçtir. Kim sınırımıza tehdit oluşturursa gerekli tedbir alınacaktır" şeklindeki sözleri de, bölgede askercilik oynadığını zannedenlere bundan sonra olabilecekleri haber veriyor…
Ekrem Kızıltaş – Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol