Türkiye’yi dize getirme koalisyonu!..

  • GİRİŞ17.10.2015 10:04
  • GÜNCELLEME19.10.2015 08:47

Medyanın bir kesiminin gayretleri boşuna değil. Canlarının istediği gibi at oynatabildikleri eski günlere kavuşabilmek için yanıp tutuşuyor ve bu sebeple kim olursa olsun, ne isterse istesin, aynı hedefe doğru yürüyen herkesle ortak hareket etmekte herhangi bir problem görmüyorlar. Hatta beraber hareket ettikleri bu odak terör örgütü olsa bile fark etmiyor.

Onlar için tek hedef var: Hükümetler kurdukları, hükümetler yıktıkları; bakanları ve başbakanları ayaklarına getirip, istedikleri her şeyi alabildikleri o eski mutlu günlere tekrar kavuşabilmek…   

Paralel Örgüt mensupları, devleti ellerinden kıl payı kaçırmış oldukları düşüncesindeler. Eğer eski günlere dönülürse, aynı kozayı bir kez daha örebileceklerini, zamanı geldiğinde de benzer bir fırsatı tekrar yakalayabileceklerini ve böylelikle amaçlarına ulaşabileceklerini hayal ediyorlar. Ülkemizi hedef alan tezgahların tamamına yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmalarının temel sebebi bu. Ülkemizi tekrar avuçlarına almalarına yardım edecekleri uluslararası bazı mihrakların, günü geldiğinde emaneti kendilerine teslim edecekleri beklentisinin ne kadar anlamlı olduğu, ayrı bir mesele.

KCK, PKK, PYD, YPG, HDP ve daha bu rumuzların yanına eklenebilecek birçok yapı, bazen açık bazen gizli olarak dile getirseler de, uluslararası güçlerin kendilerine bölgede bir devlet hediye edebileceği ihtimalinin ardına takılmış gidiyorlar. Uluslararası güçlerin canını en çok sıkan ülke olan Türkiye’nin dize gelmesi, öncelikli hedefleri. Türkiye’ye barış ikliminin gelebilmesi için ellerini değil vücutlarını taşın altına koymuş olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na olan ve anlamsızmış gibi gözüken düşmanlıklarının sebebi bu.

Türkiye dize getirilebilirse, kendilerine ödül olarak Irak’ın ve Suriye’nin Kuzeyinden başlayıp sonrasında Türkiye’nin Güneydoğusu ve belki daha sonra İran’ın Güneybatısı’nı da kapsayan bir coğrafyada, -Rojava’da olduğu gibi- PKK/PYD’nin hakim olacağı bir devlet ikram edileceğine inanıyorlar.

Üzerine oldukça heyecan verici hikayeler anlatılan ve bir cennet gibi tasvir edilen Rojava, PKK/PYD gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanınmaması sebebiyle Kürtler açısından bir kandırılma vesilesi öncelikle. İçeride sıkıştığı için Rojava’yı güya onlara ikram eden Esed’in kontrolünü halen sürdürdüğü ve eğer bir gün güçlenirse, ilk işinin burayı emanet ettiği kişilerin ellerinden bildik usüllerle almak olacağı da, aşikar.

Türkiye’nin dik durmasına canlarını sıkılması başta olmak üzere, bölge üzerindeki başka bazı hesapları dolayısıyla PKK/PYD ve beraberindekiler üzerine yatırım yapan güçlerin, vaktiyle Osmanlı’yı yıkmak için bol keseden vaatlerde bulunan ve sonra bunları unutanların torunlarından oluşmaları, meselenin bir başka yönü.

Böl-parçala-yut, emperyalizmin bildik bir numarası. Emperyalizme çok karşı imiş gibi gözüküp, onun kayığına binenlerin tesellileri de, bu defa eskiden olduğu gibi oyuna getirilmeyecek olma ümidi. Ancak bütün şarkıları menfaat üzerine olan emperyalizmin kesinlikle ortak istemediği ve mensup oldukları bütüne ihanet edenleri kullanmakla beraber, hiç de hoş karşılamadığı gerçeği de unutulmaması gereken hususlardan…

Yazı benzer mantıkla daha da uzayabilir, ama gerek yok. Son dönemin dik duran tek gücü Türkiye’yi dize getirmek için içimizdeki beyinsizleri kullananların başarılı olma şansları tabii ki yok. Ülkemizi yönetenlerin elleri pancar doğramıyor şükür. Ancak büyük ihanetlere yelken açabilecek kadar kafayı yemiş olanların, bölgenin yakın tarihini olsun bilmiyor olmaları, doğru inanılacak şey değil.

Paralel Örgüt, bir kısım medya, terör örgütü ve destekçisi yapılar ve onlarla beraber hareket eden kimler varsa, gözlerini karartmış bir şekilde kendilerine tarif edilmiş bir hedefe doğru yürüyorlar. Başarılı olma ihtimalleri olmadığı kesin. Ancak belirli ölçüde zarar verdiklerinin de farkındalar.. ‘Peki ama böyle nereye gidiyorsunuz?’ sorusunun cevabı konusunda da hiçbir fikirleri yok…

Türkiye’yi ortak vatan olarak kabul edip, elden geldiğince tahkim etmek suretiyle bölgenin de önünü açmak varken; ağızlara çalınan birer parmak bala tamah edip, ülkemizin dize getirilmesi girişimlerine yardımcı olmaya soyunmak, nasıl bir aymazlıktır, anlaşılması çok zor…

Ekrem Kızıltaş – Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat