Kesintisizde uzlaşma var mıydı?

  • GİRİŞ16.03.2012 14:06
  • GÜNCELLEME16.03.2012 14:06

Bunlar, tasarı kanunlaşana kadar boş durmayacaklar.

Komisyondaki görüşmeler sırasında özellikle CHP tarafından ısrarla gündeme getirilen ‘uzlaşma’ talepleri, bu defa değişik bazı çevreler tarafından gündeme getirilmeye çalışılıyor.

Uzlaşma’dan ne anlaşıldığı ise malum: Bütün mesele eğitimin kademeli olmasının önüne geçebilmek. Bunun sağlanabilmesi için de, bazı çevrelerin bütün imkanlarını kullanarak son ana kadar uğraşacaklarını şimdiden söyleyebiliriz.

Tartışmanın görünür taraflarını aşağı yukarı biliyoruz. İktidar ve İnsanımızın büyük bir ekseriyeti, eğitimde yıllardan beridir sürdürülen kesintisiz belasının artık sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyor. Son hazırlanan ve kısaca 4+4+4 olarak bilinen tasarı, en azından kademeli eğitimi geri getirdiği ve imam-hatipler’le beraber meslek eğitimi ile ilgili düzenlemelere imkan tanıyacağı için benimsenmiş durumda.

Başta siyasi partiler ve bazı sivil toplum kuruluşları olmak üzere düzenlemeye muhalefet edenler; esas dertlerini dile getirmekten kaçınarak, birtakım sloganların ardına sığınma ihtiyacı hissediyorlar.

‘12 yıl mecburi eğitim’in ne demek olduğu anlaşılamamış gibi, kız çocukların eğitimden mahrum kalacağı, çağdaşlık, bilim vb. sözler havada uçuşuyor.

Başta CHP olmak üzere muhalif tavır takınan partiler, tasarı aleyhine açıklamalar yapan belli başlı sivil toplum kuruluşları, açık bir şekilde: ‘İmam-Hatiplerin orta kısımlarının açılmasını, kademeli eğitim sayesinde çocukların Kur’an Kursları’na giderek, isteyenlerin de hafızlık eğitimi alabilecek olmasını, kabullenemiyoruz’ sözünü söyleyemiyorlar.

Bu tavır, Milletimizin söz konusu tasarıyı nasıl sahiplendiğini bilmelerinden ileri geliyor olmalı. Çünkü bugün ortadan kaldırılmaya çalışılan düzenlemeyi yaparken: ‘Siyasi hayatıma mal olsa da…’ ile başlayan nutuklar atan siyasetçi ve partisinin ne hale geldiğinin farkındalar.

Komplo teorisi olarak değerlendirilebilir belki, ama bana öyle geliyor ki, söz konusu tasarının tarafları sadece gözükenlerden ibaret değil.

Türkiye’nin, ‘kendi haline bırakılamayacak kadar önemli bir ülke’ olduğu söylenir hep.  Ülkemizin geleceğini biçimlendirecek çocuklarımız ve gençlerimizi yetiştirecek eğitim-öğretim sisteminin ‘nasıl olması gerektiği’ hususunda, çok değişik fikirlere sahip birtakım çevreler olduğunu kabul etmek gerek.

Doğrudan devreye giremeyecek bu mihrakların, ‘8 yıllık kesintisiz’le kazandıkları mevziiyi kolay terk etmek istemeyeceklerini de varsayabiliriz.

Bu kesimler, kademeli eğitime mani olmak için ellerinden gelen bütün gayretleri göstereceklerdir.  Tabii ki motive ettikleri birtakım aracılar marifetiyle.

Bu konuda açıktan tavır almak yerine, karnından konuşanların bu aracılar olduğunu düşünebiliriz.

8 Yıllık kesintisiz eğitimin; sadece imam-hatiplere darbe vurmakla kalmayıp,  aynı dönemde ‘bütün bir meslek eğitimini de yok olma sınırına getirdiğini’, kesinlikle unutmamak gerek.

Ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu ara elemanların yetişmesi için oldukça önemli olan meslek eğitimine vurulan darbenin 15 yıllık faturasını öğrenmek kolay. Merak edenlerin yapacağı tek şey, hiçbir baskı altında kalmadan, içinden geldiği gibi konuşabilecek sanayicileri dinlemek.

Kanunlaşana kadar bu tasarıyı durdurmak için yürütülecek çabaların anahtar kavramı ‘uzlaşma’.

Bu saatten sonra uzlaşmanın lafı olur mu olmaz mı, bilmiyorum. Ama bu argümanla karşımıza çıkacak olanlara sorulacak soru da, bence şu:

‘Kesintisiz’ çıkarılırken uzlaşma mı vardı?..

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar4

  • Ahmet Tahiroğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    Doğru Sözün Sahibi Kızıltaş Doğru Söylemiş. Ekrem Bey'i tebrik ederim. Çok güzel yakalamışsınız meseleyi. Başarılar.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • tankoy oytun 13 yıl önce Şikayet Et
    sadece köleler uzlaşmak zorunda.... efendiler ise ulaşömak zorunda değil.8yıllıkkesintisizeğitimbirtoplumuiğdişetmeoperasyonudur.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • VEHBİ HAFIZOĞLU 13 yıl önce Şikayet Et
    BEKLİYORUZ. Kesintisizi dayatırken kime soruldu ki.Gençlerimiz,Üniversite hayali ile akademik eğitime yöneldi ve işsiz kaldılar.Bunlar önce bunun hesabını versinler.Artık geri dönüş mümkün değil...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet Et
    UZLAŞI... Yanlışta uzlaşı, yanlış olur.Binaenaleyh uzlaşı doğruda olmalı.Aksi halde gerekmez zaten!VesSelam
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat