16 Mayıs’ta bu köşede yayınlanan ‘Breivik’i idam etmeseniz de olur!..’ başlıklı yazıdan sonra mesajlaşmaya başladığımız Gizem’in babası Abdülkadir Doğan’ın aktardıkları, oldukça önemliydi çünkü.

Öncelikle belirtilmesi gereken galiba şu: Olayda hayatını kaybeden Gizem Doğan, hasbelkader orada bulunan sıradan bir kişi olmaktan öte manalar taşıyor. Çünkü Gizem Doğan, geçtiğimiz yıllarda yürüttüğü başarılı bir çalışma ile, Müslüman çocukların Sünnet edilmelerine mani olmak isteyenlere karşı ciddi bir mücadele vermiş ve Norveç’te Sünnet’in yasaklanmasını engelleyenlerden birisi olmuş.

Sünnet’i yasaklatmaya çalışanlara karşı verdiği mücadelede kullandığı argumanları, Norveç İşçi Partisi (AUF)’nin yayın organında yayınlanan ‘Sünnet’e Bakış Açısı’ başlıklı makalesinde de dile getiren Gizem, İslam karşıtlığı ile mücadele için de çeşitli yollar denemiş. 

17 Yaşındaki Gizem, İslam’a karşı olan önyargıları kırabilmek için, yaşadığı çevrede bulunan camileri dolaşarak Müslümanların Norveçlilerle diyalog kurmalarını temin etmeye gayret etmiş ve bu yönde epey de mesafe almış.

Hayatını kaybetmeden önce, Oslo’daki saldırıları duyan ve bunun bir Müslüman tarafından yapılmış olabileceği yorumları üzerine üzüntüden ağlamaya başladığı bilinen Gizem de, o saldırıları gerçekleştiren Breivik’in kurbanlarından birisi oldu.

Bilindiği gibi, Norveç’te geçtiğimiz yıl iki ayrı saldırıda, aralarında Gizem Doğan’ın da bulunduğu toplam 77 kişiyi katleden Anders Behring Breivik’in yargılanmasına Oslo’da devam ediliyor.

Başta Norveç devlet kurumları olmak üzere, böyle bir olayın aklı başında birisi tarafından yapılamayacağı tezine sığınmak isteyenler, Breivik’in psikolojik problemleri olduğu tezi üzerinde çalışmayı sürdürürlerken;  77 kişiyi gözünü bile kırpmadan öldüren ve ‘bugün olsa tekrar yapardım’ demekten çekinmeyen Breivik ve avukatları ise, bu teze şiddetle karşı çıkıyorlar.

Haziran Ayı’nın 22’sine kadar sürecek duruşmaların ardından, Temmuz Ayı’nın 20’si civarında da Breivik’le ilgili kararın açıklanması bekleniyor. Breivik’in aklı başında bir şekilde bu işi yaptığı kesinleşirse, Norveç hukukuna göre 21 yıl ceza alması bekleniyor. Cezanın 21+5+5 ya da 21+10+10 şeklinde olabilmesi de, ihtimal dahilinde.

Önceki günkü duruşmada, küçüklüğünde bir Türk’ün bisikletini kırdığını, 15 yaşında iken de Pakistanlı bir metro sürücüsü tarafından tokatlandığını söyleyen Breivik, ‘radikalleşmesinde çocukluğunda kendisini aşağılayan Müslümanların önemli rol oynadığını’  ileri sürmüştü.

Dünkü duruşmaya savunma tarafının şahidi olarak gelen ‘İslam’ı Durdur’ isimli bir derneğin mensuplarının İslam Dini ve Peygamberimiz (sav) aleyhinde söyledikleri ve mahkeme heyetinin hakaret içeren bu sözlere müsaade etmesi, başta Gizem’in babası Abdülkadir Doğan olmak üzere mağdur yakınları tarafından tepkiyle karşılanmış.

Yargılamada sona doğru yaklaşılırken, Breivik gibi düşünen İslam düşmanlarının mahkemede yaptığı gösterilere bile müsaade eden Norveç yargısının, Norveç’in ve galiba bu ülkenin mensup olduğu Batı’nın büyük imtihanı da başlıyor.

Çağdaşlık, modernlik, insan hakları gibi parlak kavramların arkasına sığınarak; Breivik’i, ya akıl sağlığı yok diye akıl hastanesine tıkacak, ya da en fazla 21+10+10 yıl hapse mahkum edecekler… Ama ne kadar İslam karşıtlığı yaparlarsa yapsınlar; içlerinden çıkan tek bir insanın, aynı günde 77 masum insanı katletmesinin ağırlığını, yıllar ve yıllar boyunca unutamayacak ve unutturamayacaklar.

Gizem Doğan’a tekrar rahmet diliyor, ailesine sabırlar niyaz ediyorum…

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com