Garaudy, kendisinin ve herkesin aradığını İslam’da buldu!

  • GİRİŞ18.06.2012 09:32
  • GÜNCELLEME18.06.2012 09:32

Ancak 1982 senesinde Müslümanlığı seçen bir isim, yani bütün hayatı araştırmalarla geçen dünya çapında bir düşünür olan Roger Garaudy (Roje Garodi), bambaşka bir anlam ifade ediyordu.

17 Temmuz 1913’te Marsilya’da doğup, 1952’de Sorbonne’dan edebiyat, 1954’de SSCB Bilimler Akademisi’nden bilim dalında doktor unvanı alan ve bir ara Marksist İnceleme ve Araştırmalar Merkezi müdürlüğü yaptıktan başka  Fransız Parlâmentosu’nda milletvekili, Millet Meclisi Başkan Yardımcısı, Milli Eğitim Komisyonu Üyesi ve Senatör olarak bulunan Garaudy, Fransız Komünist Partisi’nin Politbüro üyeliğine kadar da yükselmişti.

Fransız Komünist Partisi’nde en yüksek düzeyde görev yapan Garaudy, dış dünyaya Fransa’nın yüz akı olarak takdim edilen bir düşünürdü.

1950’li yıllardan itibaren dünyanın hemen her tarafını gezen; devlet adamı, düşünür ya da sanatçı, bütün önemli insanlarla tanışan ve tartışan ve bütün bu süreç boyunca araştıran, öğrenen ve öğreten birisi idi Garaudy.

Charles de Gaulle, Stalin, Castro, Ahmet Bin Bella, Nasır, Saddam Hüseyin, Muammer Kaddafi, Enver İbrahim, Hasan Turabi, Picasso, Aragon, Gaston Bachelard, Jean-Paul Sartre, Romain Rolland… uzayıp giden bir liste…

Uzun ve dolu dolu bir hayat yaşayan Garaudy’nin 1982’de İslam’ı kabul etmesi, çeşitli sıkıntılar içerisinde bocalayan İslam Dünyası’na ve Müslümanlara verilmiş altın değerinde bir hediyeydi adeta.

Sadece Fransa’nın değil, nerdeyse bütün batının ve hatta dünyanın en gözde düşünürlerinden birisiydi Garaudy ve ömrü arayışlarla geçen, bütün dinleri, inanışları öğrenip soruşturan o insan; aradığı şeyin, aslında herkesin aradığı şeyin İslam olduğunu ortaya koymuştu böylelikle.

Müslüman oluşunu şöyle anlatıyor Garaudy:

“Okudukça Kur’an, bana daha çok yaklaştı. Sanki bugün yazılmıştı ve doğrudan bana sesleniyordu. Bizzat yerin, Kıyamet günü, sarsıntısıyla birlikte, insanların eylemlerine ve hatalarına şahitlik edeceğinin anlatıldığı Deprem (Zilzal) sûresini okurken, ayaklarımın altındaki toprağın homurdandığını hissediyorum. (…)

Cenevre’de, 2 Temmuz 1982’de, imam Buzuzu’nun önünde müslümanlığa girişin anahtarı olan “Allah’tan başka ilâh yoktur ve Hz. Muhammed O’nun elçisidir” kelime-i tevhidini söylediğimde demek ki, kendimi bu karara tamamiyle hazır ve bunun bütün sorumluluğunu üstlenecek durumda hissediyorum.” (Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum/Hatıralar, Çeviren: Cemal Aydın, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, s. 330)

İslam’ı tercih eden Garaudy, gerçekleri haykırma alışkanlığını bir Müslüman olarak da sürdürdü. Filistin meselesiyle ilgili hassasiyetinin iyice artışı ve Siyonizm’e karşı cesur çıkışları da devreye girince, Batı tarafından görmezden gelinmeye çalışıldı. Ancak tam olarak neye ve niçin inandığını iyi bilen birisiydi ve bundan zerre kadar taviz vermeye yanaşmadan çalışmalarını sürdürdü.

60 civarında eseri olup bunlardan çoğu da Türkçe’ye çevrilen Garaudy’den öğrenebileceğimiz çok şey var. Pınar Yayınları, Türk Edebiyatı Vakfı ve Birey Yayınları’ndan yayınlanan kitaplarına kolayca ulaşabilmek mümkün. Özellikle de, ‘Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum/Hatıralar’ isimli eserini mutlaka okumak gerektiğini hatırlatalım.  

‘İnsan Sözü’ isimli kitabında, “Ben ölümü hayatı sevdiğim aşkla seviyorum. Çünkü ikisi bir bütün eder. Ölüm bir sınır, yaşamın inkârı değildir. Tersine, ölüm hayata en yüksek anlamını kazandırır. Kendi ölümüm hep idealimin kişisel bir ideal olmadığını hatırlatır. Ben ancak beni aşan bir ideale katılıyorsam insanımdır.” diyen ve bugün Paris’te defnedilecek olan Roger Garaudy’ye Cenab-ı Hakk’tan rahmetler diliyorum.

Ekrem Kızıltaş-Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar1

  • seyfettin 13 yıl önce Şikayet Et
    allah c.c rahmet eylesin.. allah c.c rahmet eylesin.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat