Laiklik dediğiniz şey batı uşaklığı mıdır?
- GİRİŞ27.06.2012 08:44
- GÜNCELLEME27.06.2012 08:44
Mısır’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin kazanmış olması, değişik şekillerde yorumlandı. Mursi’nin kazanmasını isteyen ve istemeyen Mısırlılar için olduğu gibi; Mısırlı olmayanların bazıları için iyi bir haberdi bu ve tabii başka bazıları için de kötü bir haber.
Mısır cumhurbaşkanlığını Muhammed Mursi’ni kazanmış olmasının iyi olduğunu düşünenler arasında, bu ülkenin tarihinde yapılmış ilk düzgün seçimde kazanan bir başkan olması sebebiyle sevinenlerden tutun da; İhvan-ı Müslimin’in adayı olan Mursi’nin, ülkeyi belki de tam manasıyla Şer’i bir yönetime kavuşturabileceği beklentisinde olanlara kadar; birbirlerinden değişik kanaatlere sahip olan çevreler vardı.
Mursi’nin kazanmasını kötü bir gelişme olarak algılayanların; batılılar ve meselelere onlar gibi bakanlar olduğunu söyleyebiliriz. Mursi Şeriat taraftarı olduğu için kazanması iyi olmamıştır, onlara göre.
Tabii bunların çıkıp da: “Mısır’da bütün engellemelere rağmen halkın oylarıyla cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi, İhvan-ı Müslimin’in önde gelenlerinden birisi olup, çok iyi bildiği Mısır ve dünya meseleleri hususunda kendisini yönlendirme, yani istediğimizi yaptırma şansımız olmayacak birisidir. Dolayısıyla cumhurbaşkanı seçilmesi bizim açımızdan istenmeyen bir durumdur” ya da benzeri şeyler demelerini bekleyemezdik herhalde.
Yani Mursi’nin cumhurbaşkanı olmasını ‘kötü haber’ olarak değerlendirenler, asıl dertlerini açık açık söyleyemedikleri için bildik bahanelere müracaat etmektedirler.
Benzer bakış açısı Türkiye’de bulunan bir kesim tarafından da ısrarla dillendirilmekte ve Mısır’da laikliğe sıcak bakmayan bir cumhurbaşkanı seçilmiş olmasının, ‘iyi bir haber olmadığı’ vurgulanmaya çalışılmaktadır.
Ortadoğu’nun önemli güçlerinden birisi kontrollerinden çıkmış olacağı için, Batılılar ve İsraillilerin tedirginlik duymalarının garipsenecek bir tarafı yok. Anlaşılamayan, olayı ‘kötü haber’ olarak yorumlayan bizdekilerin durumu…
Devrik diktatör Hüsnü Mübarek ve halen bir şekilde o dönemin alışkanlıklarını sürdürmek için planlar yapan askeri konseyden farklı olarak, Muhammed Mursi’nin öncelikle Mısır’ın ve Mısırlıların menfaatlerini kollamaya çalışacak olması, Türkiye’den birilerini neden korkutur acaba?
Bizdeki çokbilmişler, milyonlarca insanı adeta köleler gibi kullanarak Mısır’ı babasının çiftliği gibi idare eden zihniyetin takipçisi olacağından şüphe edilmeyen Ahmet Şefik’in cumhurbaşkanı olmasını bekliyorlardı muhakkak. Bu durumda Mısır’ı istedikleri gibi yönlendirmeyi sürdürebilecek olan mihraklar rahat ederdi etmesine de; böyle bir şey için Türkiye’den birilerinin de istekli olması, yine de şaşılacak bir durum.
Meselelere güya demokrasi açısından baktıklarını söyleyip, ‘demokrasinin halkın çoğunluğunun istediklerini yapması demek olmadığı’ şeklindeki ‘eksik doğruyu’ tekrarlamaya başlayanlar; ‘demokrasi dediğimiz şey, aslında bizden olan küçük bir azınlığın dediğinin olmasıdır’ da diyemedikleri için, üretilmiş Şeriat korkusuna müracaat ediyorlar yine.
Mısır’a Şeriat idaresi gelirse, bundan rahatsız olması gerekenlerin hırsızlar ve katiller olduğu açık. Bizdeki Şeriat korkutucularının mısır’daki bu tür insanlarla ne tür irtibatları vardır, bilinmez.
Mısır, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi önderliğinde, zor birtakım süreçlerden geçmek mecburiyetinde kalacak olsa da, Mısır ve Mısırlılar için iyi olanların yapılacağı bir yola girme kararında.
Meseleyi bu açıdan görmek işlerine gelmediği için, Mısır’daki gelişmeleri değişik şekillerde göstermeye çalışanlara sorulması gereken temel soru şudur: Kuzum sizin laiklik dediğiniz şey yoksa batı uşaklığı mıdır?..
Yorumlar4