28 Şubat’ın sebebi içki miydi yoksa?

  • GİRİŞ20.07.2012 09:57
  • GÜNCELLEME20.07.2012 09:57

28 Şubat post modern darbesinin en önemli isimlerinden birisi olan müteveffa E. Ora. Güven Erkaya, emekli olduktan sonra Kanal 6’da, Coşkun Kırca ve Kurtul Altuğ’la beraber yaptıkları programların birisinde, ’28 Şubat’ı neden yapmıştınız’ sorusuna şu cevabı vermişti:

“1- Zamanın Başbakanı, uzak doğu seyahatine (İran, Pakistan, Singapur, Malezya, Endonezya) giderken uçakta içki servisi yaptırmamıştı.

2- O seyahatte, kalınan otellerin mini barlarındaki içkileri bile kaldırtmıştı.

3- Sincan Belediyesi içki satan yerlere ruhsat vermekte zorluk çıkarıyordu.

4- Sincan Belediyesi yılbaşlarında hindi satışlarına müdahale ederek Hıristiyan vatandaşların dini özgürlüklerini engelliyordu… Bu sebeplerle, memleketin uçurumun kenarına geldiği kanaatine vararak 28 Şubat’ı gerçekleştirdik.”

28 şubat’ın sebeplerinin bunlar olamayacağı açık tabii ki. Erkaya, esas sebepleri söyleyemeyeceği için bunları söylemiş olmalı. Malum, şimdilerde yavaş yavaş ortaya çıkan esas sebepler, pek de kamuoyuna açıklanabilecek şeyler değildi…

Bu programı izledikten sonra Sincan Eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız’a, yarı şaka yarı ciddi, neden böyle şeyler yaptığını sorduğumda şunları söylemişti: “Programı izlemedim ama söylediklerinin anlamı yok. İçki ruhsatlarının belediye ile alakası olmadığı gibi, Sincan’da hindi satışı diye bir konuyu da ilk defa duyuyorum.”

Erkaya’nın 28 şubat’ın sebebi olarak gösterdiği 4 konudan ikisinin geçersiz olduğu, böylelikle ortaya çıkmıştı.

28 Şubat’ın sebebi olarak bu türden şeylerin zikredilmiş olması başlı başına saçmalık olduğu için üzerinde pek fazla durmasam da, ilk iki sırada zikredilen sebeplerden birisi olan mini bar konusu da, Sedat Ergin’in ‘Müzik festivalinde bira yasağı’ başlıklı yazısını okuyunca, aydınlandı.

O seyahatte yaşadıklarını şöyle anlatmış Sedat Ergin:

“SİNGAPUR’daki gökdelen otelin en üst katlarından birindeki odama girip mini barın kapağını açtığımda, içinde yalnızca su, soda, muhtelif meyve suları, kola gibi alkolsüz içeceklerin beni karşılaması garibime gitmişti.

Üstelik mini barın üstünde muhtelif içkilerin fiyatlarının da yazılı olduğu bir liste vardı. (…) Otelin oda servisini arayıp bu durumun nedenini sorduğumda, istendiği takdirde odama hemen içki servisi yapılabileceği yanıtını aldım. Biraz sonra odamın kapısı çalındı ve otel yönetiminden bir yetkili, mahcup bir yüz ifadesiyle özür diledi, “Siz gelmeden önce Türk yetkilileri tarafından bize heyet mensuplarının odalarındaki mini barlardan bütün alkollü içkilerin alınması söylendi. Otelimizde başımıza ilk kez böyle bir olay geliyor” diye konuştu.

Bu olay, 14 Ağustos 1996 tarihinde, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın gerçekleştirdiği ilk yurtdışı gezisinin üçüncü durağı Singapur’da geçiyordu. Gezinin daha önceki ilk iki durağı olan İran ve Pakistan’da içki zaten yasaktı.
Erbakan’ı getiren THY uçağında da Başbakanlığın uyarısı nedeniyle alkollü içki servisi yapılmamıştı. (…)Gezinin bir sonraki durağı olan Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da konakladığımız otelde gazetecilerin odalarındaki mini barlarda içki vardı ama resmi heyet üyelerinin mini barları yine sterilize edilmiş, alkolden arındırılmıştı.” (Hürriyet, 18.07.2012)

O seyahatte bulunmuş olmama rağmen, mini barlarda içki olmaması dikkatimi çekmemiş demek ki.

Uygulamanın Başbakanlığın talebiyle değil, 248 kişilik resmi heyetin otelden ayrılması sırasında hesapların daha çabuk görülmesini temin etmek için yapıldığı da söylenebilir mesela.

Ya da Başbakanlık yetkilileri, içki içenlerin bedelini de ödemeleri gerektiğini düşünmüş olabilirler…

Resmi programlarda bolca içki ikram edilmesine alışmış gazetecilerin içki konusundaki uygulamaya tepki duymaları, galiba normal… Ancak Sedat Ergin’in, Kuala Lumpur’da resmi heyet üyelerinin odalarındaki mini barlarda içki olmadığını nasıl tespit ettiğini merak etmemek mümkün değil.

Her neyse, Güven Erkaya’nın 28 Şubat’ın sebepleri arasında zikrettiği ilk iki konunun kaynağını da öğrenmiş olduk böylelikle. Sedat Ergin değilse de, muhtemelen gezide içki konusunda canı sıkılanlardan birisi konuyu Erkaya’ya aktarmış olmalı.

Biraz komik gibi gelse de, 28 Şubat’ı yapma kararı da bu geziden hemen sonra alınmıştır muhtemelen… Öyle ya, uçakta içki vermedikleri gibi, otellerin mini barlarındaki içkileri de kaldırtmışlar, baksanıza…

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar3

  • Barhallı Osman 13 yıl önce Şikayet Et
    bu ayyaşlardan başka ne beklenir. gavur parasıyla beş para etmez bu ayyaş takım, zıkkımın kökünü içsin.küple içsin.bizi ne alakadar eder.bu arada merhum erbakanı eserleriyle rahmetle anarken bunlarıda neleriyle anacağımızı herkes biliyor.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • MAHMUT ŞEVKET PAŞA 13 yıl önce Şikayet Et
    yatacak yeriniz yok. bırakın artık 28 şubatı.yeter iyi nemalandınız.artık eleştirin biraz yanlışları haksızlıkları kul haklarını sorgulayın.haksız yere hapis yatan insanlara yapılan zulumleri soyleyin.dinciler sizi din bezirganlarıı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Umut Ziya OK 13 yıl önce Şikayet Et
    şaşırmam. yazdığınız mevzular zaten işin özü...rahat günah işleyememekten rahatsız olanlar var ...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat