Arnavutluk’ta çiçekler ve bahar…

  • GİRİŞ27.07.2012 09:21
  • GÜNCELLEME27.07.2012 09:21

Şimdi ayağımın tozuyla, Arnavutluk'ta geçen birkaç günün bende bıraktığı intibaları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ramazan'ın ikinci günü akşamı vasıl olduğumuz Tiran'daki ilk intibamız, 'galiba Ramazan buraya henüz gelmedi' şeklinde olmuştu.

İHH tarafından organize edilen yardımların dağıtımı için Tiran çevresindeki birkaç camiye uğrayıp yaz Kur'an kurslarına devam eden çocukları gördüğümüzde, durum biraz değişti.

Pırıl pırıl çocuklar, ellerinde Elifba'ları ile hem Kur'an öğreniyor ve hem de ezber yapıyorlardı. Şaban Kurt, Ömer Erdoğan ve Salih Bulga ile yaptığımız ziyaretlerde, yaz Kur'an kursu faaliyetlerinin Türkiye'deki gibi, hatta bazı açılardan daha da ilerde olduğunu görmek, bizi şaşırttı ve tabii ki sevindirdi.

Hele yine aynı niyetle gittiğimiz Elbasan'ın bir köyünde, tabir caizse çarpıldık. Cami dolusu kız ve erkek çocuklar, hocaları ve hocalarının yardımcıları ile dinlerini öğreniyorlardı ve görebildiğimiz kadarıyla da bundan çok memnunlardı.

Tiran, Elbasan, Berat, İşkodra... Temaslarımız arttıkça, Arnavutluk'la alakalı bildiklerimize yeni bilgiler eklendi ve bardağın yarısının dolu olduğu kanaati bizlerde kökleşti.

Kaldığımız otelin hemen yakınındaki Ethem Bey Camii'nden gürül gürül okunan ezanlar, camilerdeki gençlerin sayısındaki fazlalık, değişik kuruluşlar bünyesinde bir araya gelerek, Arnavutluk insanına aslını aktarmaya çalışan insanlardaki gayreti müşahede etmek ise ümidimizi büsbütün artırdı.

Evet, farkında olmayanlar biraz çok olsa da, Ramazan-ı Şerif Arnavutluk'a da gelmişti...

Yüzde 75'i Müslüman olan 4 milyon civarında bir nüfus söz konusu olduğunda, yine de insanın kafasına takılan sorular var. Azınlık olmalarına rağmen Hıristiyanların daha baskın görünmelerinin arka planında, çeşitli misyoner kuruluşlarının yoğun faaliyetleri var.

Ülkedeki genel işleyiş; Arnavutluk'ta, imkan bulanın hemen her türlü faaliyeti yapabildiği bir ortam olduğunu düşündürüyor. Esnek bir yapı var. Bu da, halen bu ülke ile ilgilenen kuruluşların faaliyetlerini daha da yoğunlaştırmaları, bunun yanında daha başka kuruluşların da bu ülkede faaliyet göstermeleri ya da yapılan faaliyetlere destek olmalarının ne kadar önemli olduğunu akla getiriyor.

Makedonya ve Kosova başta olmak üzere, vaktiyle komünizm belasının dinlerinden uzaklaştırdığı insanların yaşadığı bölgelerde ve bu arada Arnavutluk'ta, insanların dinlerinden haberdar olmaları, öğrenmeleri ve uygulamaları yönünde yoğun faaliyetler var. Ancak aynı bölgelerde, buradaki insanları Hıristiyanlaştırmak, bu olamıyorsa, Müslüman olmalarına mani olmak yönünde oldukça yoğun çalışmalar da söz konusu.

Misyonerlik faaliyetlerinin arkasında büyük maddi desteklerin olduğu ve bu yönde çalışanların, harcamalar konusunda sınır tanımadıkları biliniyor. Bahsi geçen ülkelere gidenlerin de müşahede ettikleri gibi, nerdeyse hiç Hıristiyan bulunmayan bölgelerde inşa edilen kiliseler, şehir ya da kasabaların hakim noktalarına gerekli gereksiz dikilen devasa haçlar ve diğer faaliyetlerin; sadece Hıristiyanlaştırmaya yönelik olmayıp, bir yandan da belki toplumsal hareketleri tahrik etmeye yönelik olduğunu düşünenlerin sayısı az değil.

Tiran'da görüştüğümüz bir kardeşimiz, faaliyetler ve imkanlardan bahsederken, 'tek bir çiçek olduklarına' vurgu yaptı. Bizim gördüğümüz ise, Balkanların birçok yöresinde olduğu gibi Arnavutluk'ta da çiçekler çoğalıyor ve o çiçeklerin her birisi, yaklaşan güzel baharın habercisi...

Son söz şu: Oralarda devlet kuruluşlarından sivil toplum kuruluşlarımıza kadar faaliyet gösteren birçok kuruluş var. Çalışmaları da çok güzel, ama bu kadarı yetersiz. Bu kuruluşların çalışmalarına sağlanacak destekler ve tabii ki hemen tamamı vize uygulamayan bu ülkelere yapılacak kısa ziyaretler, çiçeklerin sayısının artmasını sağlar ve baharın gelmesi de o kadar çabuk olur...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat