İsrail'i yönetenler akıllanabilir mi?
- GİRİŞ21.11.2012 09:28
- GÜNCELLEME21.11.2012 09:45
Şu anda yönetimde söz sahibi olmayanların, onlardan çok farklı olup olmadıkları, ayrı bir bahis.
Aynı saldırılar, çeşitli sebeplerle bu caniler şebekesine destek vermek durumunda kalan bazı ülke yöneticilerinin de, ne durumda olduklarını ortaya koymuş oldu.
Saldırgan ülkeyi yönetenlerin pervasızlıklarını ve hatta utanmazlıklarını anlayabilmek mümkün olsa da, saldırgan olduğunu kendisi de itiraf eden bir ülkeye arka çıkmak için, kendi halklarının ve bütün dünyanın gözü önünde yalan söyleyenleri anlamak biraz zor. Koca koca ülkeleri yöneten kişiler, devekuşu gibi davranmaya mecbur kaldılar çünkü.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının değişik sebepleri vardı şüphesiz. Ancak 2008'de yapılan saldırıların yine bir seçim öncesinde yapılmış olması, son saldırıların da 2013 başında yapılacak seçimlerle ilgisi olduğu akla getirdi.
İsrail'i yönetenler, tekrar yönetmeye aday oldukları toplumu; hiç değilse bundan sonra, tedirgin olmadan yaşayabilecekleri bir hayata kavuşturabilmenin çarelerini aramak yerine, çatışmaları tırmandıracak girişimlerle iktidarlarının devamını sağlamaya çalışan bir zihniyete sahip.
Bunun tersini yapabilir, yani makul birtakım yol ve yöntemler bularak, mesela bundan sonra olsun barış ve huzur sağlanabilmesi için bazı adımlar atabilirler mi sorusu, aslında üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu.
Filistin'de sağlanabilecek barıştan ve İsrail halkının tedirgin olmadan sürdürebileceği bir hayattan bahsetmek, aslında çok da anlamlı bir şey değil belki.
Ancak, İsrail'i yönetenler, ve onlara destek olmak mecburiyetinde kalanlarla beraber, kendilerini hala dev aynasında gören birtakım akıl hocalarının da, dünyanın artık eskisi gibi olmadığının farkına varmaları gerektiğini düşünüyor insan.
İsrail'i yöneten kadro ve onlara gaz verenler, bütün dünyanın gözü önünde Gazze'yi tümüyle yakıp yıkmaktan ve Ortaçağ'a geri döndürmekten bahsedebiliyorlar hala. Bunu da uluslararası baskı başlamadan önce yapıp bitirmeyi öneriyorlar akılları sıra.
Yazdıkları her satır ve konuştukları her kelimenin dünyanın hemen her tarafına yayıldığının farkında değil gibiler. Geçmişte çok defa olduğu gibi, bir gün mutlaka insaflarına muhtaç olacakları insanların, bu duygularını köreltiyor olduklarının da…
Hele bu akıl hocalarından birisinin, Ocak 2006'dan beri bitkisel hayatta bulunan Ariel Şaron'un oğlu Gilad Şaron olması, ayrı bir ibret…
Allah (cc) akıl versin diyeceğim ama tarih bu konuda pek başarılı olmadıklarını yazıyor… O zaman şöyle diyelim bari: Cenab-ı Hakk layık olduklarına kavuşmalarını çabuklaştırsın…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol