Mısır'da ‘istenenler'den çok, ‘istenmeyen' önemli…
- GİRİŞ10.12.2012 09:07
- GÜNCELLEME10.12.2012 09:07
Diktatörlük döneminden beri sahip oldukları bazı imtiyazları terk etmek istemeyen kesimler, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin attığı ve atacağı adımlara engel olma yönündeki gayretlerini sürdürüyor.
Ne istediklerini iyi bilenlerden oluşan bu kesimler, yönlendirdikleri kalabalıklar sayesinde, belirli kesimlerin imtiyazlarının devam ettiği bir Mısır oluşturmak istiyorlar.
Tahrir Meydanı'nda çadırlar kuran ve zaman zaman değişik yerlerde gösteriler yapan protestocu grupların sayıları az olsa da, çeşitli provokasyonlara müsait bir durum söz konusu. Geçtiğimiz günlerde 6 kişinin hayatına mal olan olaylar da bunun göstergesi.
Protestoları koordine edenlerin esas niyetinin, İhvan mensuplarını sokaklara çekip şiddeti daha da tırmandırmak olduğunun farkında olan İhvan yöneticilerinin, bağlılarını sakin olmak konusunda uyarmış olmaları, işin sevindirici tarafı.
Son birkaç günde yaşanan gelişmelere bakıldığında, ülkede oynanmak istenen oyunun mahiyeti de açıkça ortaya çıkıyor.
Bilindiği gibi, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, muhalefetin çağrısına uyarak, yetkilerini geçici olarak genişleten kararnameyi iptal ettiği duyurdu.
Kimilerince bir ‘geri adım' olarak değerlendirilen bu davranış, aslında zaten anayasa referandumu yapılana kadar tanınmış yetkileri kapsıyordu ve dolayısıyla bir geri adımdan çok, mevcut şartlara uygun olarak gerekeni yapmaktan ibaretti.
Muhalefetin diğer isteği 15 Aralık'ta yapılacak anayasa referandumunun iptali. Ancak Mursi yetkilerini genişleten kararnameyi iptal etmiş olsa da, referandumun yapılması konusunda kararlı.
Muhalefet temsilcileri, yapılanı yeter bulmadıklarını, referandumun da iptal edilmesi gerektiğini dolayısıyla protesto eylemlerini sürdürecekleri açıkladılar.
Mısır'da neler olup bittiğini anlamak açısından sorulabilecek soru ise şu: Mursi, çağrılara uyarak anayasa referandumunu da iptal etmiş olsaydı, muhalefeti memnun etmiş olacak mıydı?.. Bu sorunun cevabı, ‘hayır'…
Çünkü muhalefetin istedikleri değil ‘istemediği' önemli…
Mısır'da muhalefeti oluşturanların esas hedefi, cumhurbaşkanı seçilmesini önleyemedikleri Mursi ve beraberindekileri işbaşından uzaklaştırabilmek. Kararname ve yapılacak anayasa referandumunun iptali edilmesi şeklindeki talepler, onlar açısından taktik bir adımdan başkası değil yani.
Mısır'daki muhalefetin dikkat çekici bir yapısı var. Ekonominin büyük bölümünü elinde bulunduran silahlı kuvvetler ve onlarla bağlantılı olarak çalışan bazı iş çevreleri, eşine zor rastlanabilecek bir kast sistemi oluşturmuş olan yargı, Mübarek yanlıları, sol gruplar, liberaller, Arap milliyetçileri, azınlık durumundaki Hırıstiyan ve Kıptilerin bazıları…
Dış hesaplar ise belki bunların da üzerinde. Kendi ayakları üzerinde durabilen ve kendi kararlarını kendi alabilen bir Mısır, birçok ülke açısından uyku kaçırıcı bir ihtimal.
Protesto gösterilerine, uzun yıllara dayanan bazı problemlerin kısa sürede halledilememiş olmasına kızdıkları için katılanlar da var. İşbaşına geleli kısa bir zaman olsa da, mesela ekonomide herkesi memnun edebilecek bir sıçrama yapılamamış olmasından Mursi yönetimini sorumlu tutuyorlar.
Mursi yönetimi,esas olarak göstericilerin istediklerini yapmaya çalıştığı için hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Kendilerini yönlendirenlerin esas hedefleri konusunda bilgisiz olan kalabalıklar da, hayatlarını kolaylaştırmaya çalışanlara zorluk çıkardıklarının farkında bile değiller…
Mursi'nin imtiyazlarına dokunacağını kesin olarak bilen içerdekiler ve bölge ile ilgili hesaplarının altüst olmasından çekinen dışarıdakiler, Mısır'ın başına gaileler açmak için uğraşıp duruyorlar… Cenab-ı Hakk, Muhammed Mursi'nin ve Mısırlıların yardımcısı olsun inşallah…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol