Güney Kafkasya’da yeni dönem: 8 Ağustos Anlaşmasının Türkiye ve bölgeye etkileri

  • GİRİŞ10.08.2025 09:22
  • GÜNCELLEME11.08.2025 10:36

8 Ağustos 2025’te imzalanan Ermenistan–Azerbaycan barış anlaşması, kırk yıla yaklaşan çatışma döngüsünü diplomatik normalleşmeye dönüştürme iddiasını taşıyor. Bu dönüşüm yalnız iki ülkenin değil, Türkiye’nin enerji ve ulaştırma politikalarının da seyrini etkileyecek.

SİLAHLARIN SUSMASI VE DİPLOMATİK NORMALLEŞME

Anlaşma, karşılıklı toprak bütünlüğünün tanınması, diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi ve sınırların açılması hedefleriyle bölgenin güvenlik mimarisini yeniden çizmeye aday. Çatışma riskinin azalması; sınır geçişlerinin modernizasyonu, mayın temizliği ve ortak güvenlik prosedürleri gibi pratik başlıkları hızla gündeme taşıyacaktır. Bu süreç, bölgesel istikrarın yatırım iştahı ve uzun vadeli planlama için en temel önkoşul olduğunu yeniden hatırlatıyor.

TRANSİT KORİDOR (TRIPP) İLE EKONOMİK ENTEGRASYON

ABD’nin özel geliştirme haklarına sahip olduğu “Trump Route for International Peace and Prosperity (TRIPP)” çerçevesinde planlanan transit koridor; Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya bağlayacak demiryolu, boru hatları, fiber optik ve elektrik iletim altyapılarını kapsıyor. Bu hatların işler hale gelmesi, yalnız taşımacılıkta değil; enerji, dijital altyapılar ve tedarik zincirlerinde de yeni bir entegrasyon katmanı yaratacaktır. Türkiye açısından bakıldığında, doğu-batı eksenli taşıma ve enerji geçişindeki “çoklu hat” stratejisi somut bir ivme kazanabilir.

ZENGEZUR/ORTA KORİDOR EŞLEMESİ: TÜRKİYE İÇİN ÇARPAN ETKİSİ

Zengezur Koridoru’nun açılması Orta Koridor’u yalnız bir hat olmaktan çıkarıp, Orta Asya–Kafkasya–Anadolu güzergâhında alternatifli ve esnek bir ağ haline getirebilir. Bu, Türkiye’nin lojistikte “süre, maliyet ve güvenilirlik” üçlüsünde rekabet gücünü artırır. Kombine taşımacılık, sınır kapılarında tek pencere uygulamaları ve gümrük süreçlerinin sayısallaştırılması gibi tamamlayıcı adımlar atılabildiği ölçüde dış ticaret hacminde artış ve tedarik sürekliliğinde iyileşme beklenebilir.

RUSYA, İRAN VE MİNSK GRUBU’NUN ETKİSİNİN AZALMASI

Süreç, Rusya ve İran’ın Kafkasya’daki geleneksel etkisinin görece azalması, ABD ve bölgedeki yeni ortaklıkların ise artması ihtimalini barındırıyor. Uzun yıllar çatışma çözüm mimarisinin parçası olan Minsk Grubu’nun geleceği tartışmaya açılırken; çok aktörlü, çok katmanlı bir diplomasi dönemi kapıda. Türkiye’nin bu tabloda “kolaylaştırıcı, bağlayıcı ve dönüştürücü” rolünü sürdürmesi, hem bölgesel nüfuz hem de ekonomik kazanımlar için kritik.

ERMENİSTAN İÇİN EKONOMİK SOLUKLANMA

Ulaşım hatlarının açılması, karayla çevrili ve kuşatılmışlık hissi yaşayan Ermenistan ekonomisine nefes aldırabilir. Transit gelirleri, lojistik merkez yatırımları ve sınai üretimin yeniden ölçeklenmesi, Erivan’ın orta vadeli gündeminde üst sıralara çıkacaktır. İstikrar ve hukuki güvence, ülkeye yönelmesi muhtemel doğrudan yatırımların ön şartı olacaktır.

SAVUNMA VE GÜVENLİK MİMARİSİNDE RASYONALİZASYON

Çatışma riskinin gerilemesi, savunma harcamalarında ve konuşlanmalarda rasyonalizasyon ihtiyacını doğurur. Ortak sınır güvenliği, mayın temizliği ve risk temelli geçiş prosedürleri; hem maliyetleri düşürür hem de ticaretin sürekliliğini güçlendirir. Bu başlıklarda bölgesel standartların ve ortak eğitim/operasyon protokollerinin geliştirilmesi, kalıcı barışın teknik zeminini güçlendirecektir.

HUKUKİ ZEMİN: YATIRIM VE TAHKİM

Barış anlaşmasının sürdürülebilirliği; yatırımcı haklarını koruyan, öngörülebilir ve hızlı işleyen bir hukuki mimariye bağlı. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları, yatırımın korunması metinleri, tahkim mekanizmaları ve gümrük anlaşmaları gibi araçlar hızla güncellenmeli ya da yenileri devreye alınmalıdır. Bürokrasinin sadeleşmesi, proje hazırlık ve izin süreçlerinde şeffaflık, yatırım temposunu belirleyecektir.

YUMUŞAK GÜÇ VE DİPLOMASİ

Türkiye; ulaştırma, enerji ve gümrük modernizasyonu gibi teknik alanlarda paylaşacağı bilgi ve deneyimle barışın “görünür faydalarını” hızla ortaya çıkarabilir. Eğitim programları, sınır idaresi kapasite geliştirme destekleri, ortak altyapı planlaması ve bölgesel finansman araçlarına erişimin kolaylaştırılması; Ankara’nın yumuşak gücünü büyütürken barış mimarisini de sağlamlaştıracaktır.

POLİTİKA NOTU: TÜRKİYE İÇİN SOMUT ADIMLAR

• Enerji Bakanlığı: Enterkoneksiyon ve hat kapasitelerinin artırımı için fizibiliteleri hızlandırma; bölgesel elektrik/gaz dengeleme mekanizmaları için çalışma grupları oluşturma.

• Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı: Demiryolu ve çok modlu taşımacılıkta sınır geçişlerini sayısallaştıran tek pencere uygulamalarını TRIPP/Orta Koridor ile uyumlu hale getirme.
Ticaret ve Hazine–Maliye: Gümrük kolaylıkları, ihracat kredi ve sigorta araçlarının yeni hatlara öncelikli uygulanması; KOBİ’ler için hedefli destek paketleri.

• Dışişleri: Çok taraflı platformlarda barışın teknik bileşenlerine (mayın temizliği, sınır yönetimi, tahkim) yönelik bölgesel mutabakat zemini yaratma.

SONUÇ

8 Ağustos anlaşması, Güney Kafkasya’yı silahlı çatışma evresinden işbirliği ve altyapı geliştirme dönemine taşımayı hedefleyen tarihsel bir eşik. Bu eşik, Türkiye’ye bağlantısallık, enerji entegrasyonu ve ticarette çarpan etkisi yaratacak yeni pencereler açıyor. Ancak kalıcı kazanımlar için güven artırıcı adımların sürdürülmesi, insani meselelerin çözümü ve yatırım hukuku zemininde netlik şart.


Enerji Stratejileri Uzmanı
Emrah ÖZGÜL

Yorumlar8

  • Sadi 1 gün önce Şikayet Et
    Adam dünyanın öbür ucundan gelip bizim ticaretimizi kontrol edecek siz buna kazanç mu diyeceksiniz.
    Cevapla
  • Öfkeli 1 gün önce Şikayet Et
    İçinde amerikanın olduğu anlaşmalar kesinlikle Türkiye'nin zararınadır
    Cevapla
  • Avşar 1 gün önce Şikayet Et
    Sen bir boğaz açıyorsun ve kontrolü abd ye veriyorsun. ???? !!!!
    Cevapla
  • Yaa hakk 1 gün önce Şikayet Et
    Trump ne alaka bence onca ölen azerbaycanlıya hakarettir şu olaylar
    Cevapla
  • Bülent duman 1 gün önce Şikayet Et
    hayırlı olsun inşallah
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat