Para akıllandırır!

  • GİRİŞ28.06.2008 09:08
  • GÜNCELLEME28.06.2008 09:08
Bir kere Necmettin Erbakan ve arkadaşları Avrupa Birliği'ne karşıydılar.
Sokaktaki vatandaşın aklını çelebilmek için, "AB'ye girersek, homoseksüellik gelir" gibi 'veciz' laflar edebiliyordu Erbakan.
Milli Görüş hareketi ise adı üstünde 'milliydi'; yani dünyaya açık, küresel düzeyde rekabet edebilen bir ekonomiden yana değildi.
Avrupa'nın Refah'ın kapatılmasına ses çıkarmayıp hatta destek vermesinin bir başka sebebi de hiç kuşkusuz 'İslamcı' ideolojiydi.
Ne anlama gelirse gelsin, aslında ne kastedilirse edilsin, siyasi söylemlerde 'cihat' kelimesinin geçmesi dahi, birçok kesimi rahatsız ediyordu.
Sadece Avrupa değil, Anadolu sermayesi de Refah'tan rahatsızdı.
Erbakan Hareketi, 1970'lerde yerli sermayenin gönlünü çelebiliyordu.
Küreselleşmenin hız kazandığı, yerli sermayenin de bu değişime ayak uydurduğu bir dönemde (1990'lar), Refah'ın hala 'millicilik' oynaması canlarını sıkıyordu.
Bu nedenle Milli Görüş'ün on temel ilkesinden dokuzuna yüz çeviren AKP'ye dört elle sarıldılar.
Gelelim bugüne.
İstanbul büyük sermayesi, eski müttefiki Ankara bürokratik elitinin, parti kapatma hamlesine omuz verdi.
Bu hamleyi, kendisini zorlamaya başlayan yeni sermayeye karşı bir güvence olarak gördüler.
Ancak olayın bu kadar basit olmadığı ortaya çıktı. Yüksek bürokrasinin 'aslında' ne yapmaya çalıştığını Avrupa görmeye başladı: Yargı aracılığıyla bir 'darbe' sürecine girilmişti.
28 Şubat (1997) benzeri bir "sivil siyasete müdahale" ve "siyaseti bürokratik çıkarlara uygun bir şekilde yeniden tasarlama" çabasıydı bu.
Avrupa'daki çeşitli odaklar, kapatma davasına karşı çıkmaya başladı.
Mesela Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin son raporu, Türkiye'de sahneye konan oyunun farkında olduklarını, sessiz kalmayacaklarını, "gidene ağam, gelene paşam" demeyeceklerini gösteriyor.
Aslında Avrupa'nın Türkiye'ye desteğini çekmesi ya da azaltması, bürokratların pek umurunda değil.
Çünkü onların asıl büyük derdi zaten Avrupa süreciyle derinleşen demokratikleşme ve şeffaflaşma (kurumların denetlenmesi) süreci.
Ancak aynı şeyi, darbeye kah açık, kah mahcup bir destek veren büyük sermaye için söyleyebilir miyiz?
Avrupa'dan kopmuş bir Türkiye'nin, dünya ekonomisi içinde hali nice olur? Ülke büyümeyi nasıl sürdürür?
Büyük sermayenin yöneticilerinin yavaş yavaş bu işin sarpa sarmaya başladığını gördüğünü düşünüyorum.
İyice 'ulusalcı' kesilen CHP'yi, AB'ye doğru ittirmeye çalışıyorlar. Ancak ne bürokrasinin siyasetteki temsilcisi olan CHP buna uyuyor, ne de Avrupa'daki odaklar bu yapay çabayı yutuyor.
Peki, o zaman ilişkiler hangi parti üzerinden yürüyecek? Sermayeyi siyasi açıdan Avrupa'da (ve dünyada) kim temsil edecek; çıkarlarını kim koruyacak?
CHP ile gitmiyor. MHP zaten Avrupa'ya karşı. O zaman nasıl olacak bu iş?
Bu süreçte, büyük sermayeyi yönetenlerin, darbeye şevkle destek veren 'medyacılarını' da uyaracağını tahmin ediyorum.
"Kardeşim sizin yüzünüzden kendi ayağımıza kurşun sıkar duruma düştük" diyeceklerdir. Çünkü para insanları akıllandırır!

Yorumlar8

  • engin temiz 17 yıl önce Şikayet Et
    AKPARTi bizim dünya görüşümzü bile değiştrdi. Biz hep AByi,ABd yi filan düşman sanırdık.Sanardık ki,tek düşmanımız dışarda. Oysa AKPArti nin "hizmet" anlayışı,dışa açılmacı anlayışı ile şaha kalkan anadolu sermayesi,şeffaflaşan kurumlar,kolaylaşan bürokrasi,(örn,saglıkta,meb de, E_devletin hızla ilerlemesi) biz anadolu insanının da gözünü açtı.Aşırı milliyetçilikten,sevgi,barış,insan odaklı anlayışa geçtik. ABYe karşı diilim. Dünyaya açılmaya da,tam tersine ne kadar kaplıysan o kadar kendini tüketiyorsun.Esas düşmanlar içerdeymiŞ!
    Cevapla
  • ismail hakkı kocamemil 17 yıl önce Şikayet Et
    alkışlıyorum sizi. başlık çok hoş. para sizi de akıllandırmış. sizin kazancın da maşallahı var hani. devlet kanalı trt'de program, akape yandaşı gazetede köşe yazarlığı. neyse bunları geçip sizi alkışladığım başka bir noktayı daha belirtmek istiyorum. millici olmayı, milliyetçi olmayı dünyaya açılmaya karşı almak olarak tanımlamışsınız ya ben bu tanımı sadece alkışlarım. aynen devam edin. böyle giderse siz daha çok akıllanacaksınız
    Cevapla
  • halil albayrak 17 yıl önce Şikayet Et
    dinleri imanları para ama.... öncelikle sayın aközü yazıalrından ötürü teşekkur etmek istiyorum.Türkyedeki en kaliteli yazarlardan biri bence güzel noktalarda güzel tesbitleri var. hürryetçiler millyetciler gibi şarapla karıyla kızla uraşmıyo yazıya dönersek. Bence para akıllandırmaz çünkü akp nin biletini ne bürokrası nede sermaye kesti akpnin biletini abd kesti. hal böyle olunca bürokrasye zaten bişe olmaz sermayede en kötü zamanda bile kazanmayı bilir. lafın kısası AKP gidici.
    Cevapla
  • serdar taş 17 yıl önce Şikayet Et
    ekonomi. akpli bu sene %4 hedef.aslı %3.8.2001 krizinde %5di.akpsiz ekonomi daha iyi olacaktır.batık ekonomi %5 büyürken.yolda bitti ama zamlar kazıklar bitmedi.
    Cevapla
  • Ertan Er 17 yıl önce Şikayet Et
    modern müslüman. Müslüman ahalinin başında dinsiz(laik) devlet olur mu..Çağızın firavunlarıyız içinde bulunduğumuz sapıklığı fark edemiyoruz..Namaz kıldım,oruç tuttum hacca gittim benide cennetine al Allahım demekle müslüman mı olduk..Allahın yolunda ilerlemek nerde kaldı,görmüyor musun gençlerin her geçen gün dahada kötüye gittiğini..Oy atmakla bu dinsiz(kızmayın devletimizin dini yok anayasada da yazıyor) devlete destek oluyorsun,kim olursa olsun başta,anayasa bellimi belli..Tağut u bi araştır lütfen ne imiş..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat