Kim bu iç düşman?
- GİRİŞ29.08.2008 06:11
- GÜNCELLEME29.08.2008 06:11
Yazının başlığı "Yeni Bir Entelektüel Rakip: Genelkurmay" idi. (3 Ekim 2007)
Niye 'entelektüel'?
Çünkü iki komutan da konuşmalarını; Habermas, Karl Popper, Francis Fukuyama gibi Batılı düşünürlerden yaptıkları alıntılarla bezemişti.
Niye 'rakip'?
Çünkü aynı düşünür ve kavramlardan yararlanarak, bambaşka yorumlar yapmak mümkün.
Org. Başbuğ'un atıfta bulunduğu ve hesaplaşmaya çalıştığı "postmodernizm" kavramı dikkat çekiciydi.
![]()
Yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Işık Koşaner de, görevi devralırken yaptığı konuşmada aynı kavrama gönderme yaptı.
Üstelik eleştiri dozu iyice artmıştı. Org. Koşaner bir 'postmodern tabaka'dan söz ediyordu:
"Küresel güçler tarafından kurgulanan ve ülke içi medya, bazı akademik ve sermaye çevreleri ile sivil toplum örgütleri içine yuvalanan postmodern bir tabakanın oluşturduğu propaganda ve etki ağı; ulusal birlik, ulusal değerler ve güvenlik parametrelerinin zayıflatılması ve çözülmesi yönündeki gayretlerini sürdürmektedirler." ![]()
Askeriye her meseleye 'güvenlik' açısından yaklaştığı için, sürekli 'dost ve düşman' ayrımı yapıyor.
Bu ayrım, mantığı gereği, 'iç dost' ve 'iç düşman' tanımına varıyor.
Böylece, ekonomik ve toplumsal süreçlerin etkisiyle ortaya çıkan 'yeni fikirlere, yeni değerlere sahip yeni gruplar' kendilerini 'iç düşman' tanımının içinde buluveriyor.
Bence adil bir değerlendirme değil bu! Bir kez daha: Aziz Yıldırım
Sanırım demek istediğimi biraz daha açmam gerekiyor.
Ben "bilmek" derken elbette "malumat sahibi olmayı" kastetmiyorum. Aziz Başkan'ın bu konudaki birikimini tartışmıyorum. Konu o değil.
İşin içine 'insan' girdi mi, 'teori ile pratik', 'bilgi ile uygulama' arasında bir boşluk oluşur. İşte anlatmaya çalıştığım tam da bu.
Mesela Anelka'yı transfer etmek iyi para kazandırdı. Ayrıca F.Bahçe'nin adını, Avrupa'da duyurarak kulübün prestijini artırdı.
Ama Anelka aynı düzeyde katkıyı maçlarda yapmadı işte. Tersine, takımdaki uyumu zedeledi. 'Gitsin' diye dört gözleyen Fenerli çoktu.
Ya bugün? Eğer Semih ile Güiza'yı birlikte oynatarak Şampiyonlar Ligi canavarlarıyla cenk etmek istiyorsan; Alex'in yamacında çok koşan, dayanıklı ve kanatları da kullanabilen üç orta saha oyuncusu olmalı.
Hani, neredeler?
'Tek adam' Aziz Yıldırım'ın futbol bilgisi ya da o bilgiyi uygulama becerisi yeterli olsaydı, F.Bahçe'ye gönül verenler, Partizan maçı öncesi "Ya elenirsek" tedirginliği duymazdı. Değil mi? 'ın
Yorumlar2