Eski tüfek sağcılar acınacak halde
- GİRİŞ08.01.2009 07:24
- GÜNCELLEME08.01.2009 07:24
Galiba eski Türk sağı iyice çöktü. Bu süreç Süleyman Demirel'in
1993'te Turgut Özal'ın vefatının ardından Cumhurbaşkanı olmasıyla başladı.
Demirel'in Köşk'teki en önemli icraatı, 1997'de dönemin komutanlarıyla birlikte 28 Şubat darbesini yürütmesi oldu.
12 Eylül 1980 darbecilerinin Hamzaköylere, Zincirbozanlara gönderdiği, siyasetten yasakladığı Demirel, darbecilerin dümen suyuna girmişti.
Acaba bu büyük döneklik, tekil bir olay mıydı?
Yani nihayetinde bir kişinin tercihi miydi? Yoksa milli irade kavramı çevresinde siyaset yapmış olan eski sağcılar, yeni toplumsal dinamikler karşısında teslim bayrağını çekip bürokrasiye mi sığınmıştı?
Hayatının büyük bölümü Demirel'in yamacında siyaset yapmakla geçen Hüsamettin Cindoruk'un son dönem demeçlerine bakarsanız, onun da aynı yolu izlediğini görürsünüz.
Mesela dün, " Siz orgeneralinden, YÖK Başkanı'na kadar her muhalif düşünceyi gözaltına alırsanız hukukun otoritesi kalır mı? " diyordu ekranda.
Ergenekon davasına dahil edilenlerin, ' muhaliflikle' bir alakası bulunmadığını, amaçlarının Silahlı Kuvvetler'i darbeye kışkırtmak olduğunu Cindoruk bilmez mi? Bilir!
Ya bu kişilerin, " Hükümete muhalefet ediyoruz " kisvesi altında, kendisinin de Başkanlığını yaptığı Meclis'i kapamaya, demokrasiye son vermeye çalıştıklarını Cindoruk bilmez mi? Onu da bilir, hem de bal gibi bilir.
Peki, niye böyle yapar?
Çünkü halkla bağı kesilmiş, seçmene söyleyecek lafı kalmamış bir siyasetçinin Türkiye'de iki seçeneği vardır: 1) Evine çekilmek. 2) Darbe heveslilerine takılmak.
Bazı eski sağcıların ikinci şıkkı seçmeleri hakikaten acıklı bir durum.
1993'te Turgut Özal'ın vefatının ardından Cumhurbaşkanı olmasıyla başladı.
Demirel'in Köşk'teki en önemli icraatı, 1997'de dönemin komutanlarıyla birlikte 28 Şubat darbesini yürütmesi oldu.
12 Eylül 1980 darbecilerinin Hamzaköylere, Zincirbozanlara gönderdiği, siyasetten yasakladığı Demirel, darbecilerin dümen suyuna girmişti.
Acaba bu büyük döneklik, tekil bir olay mıydı?
Yani nihayetinde bir kişinin tercihi miydi? Yoksa milli irade kavramı çevresinde siyaset yapmış olan eski sağcılar, yeni toplumsal dinamikler karşısında teslim bayrağını çekip bürokrasiye mi sığınmıştı?
Hayatının büyük bölümü Demirel'in yamacında siyaset yapmakla geçen Hüsamettin Cindoruk'un son dönem demeçlerine bakarsanız, onun da aynı yolu izlediğini görürsünüz.
Mesela dün, " Siz orgeneralinden, YÖK Başkanı'na kadar her muhalif düşünceyi gözaltına alırsanız hukukun otoritesi kalır mı? " diyordu ekranda.
Ergenekon davasına dahil edilenlerin, ' muhaliflikle' bir alakası bulunmadığını, amaçlarının Silahlı Kuvvetler'i darbeye kışkırtmak olduğunu Cindoruk bilmez mi? Bilir!
Ya bu kişilerin, " Hükümete muhalefet ediyoruz " kisvesi altında, kendisinin de Başkanlığını yaptığı Meclis'i kapamaya, demokrasiye son vermeye çalıştıklarını Cindoruk bilmez mi? Onu da bilir, hem de bal gibi bilir.
Peki, niye böyle yapar?
Çünkü halkla bağı kesilmiş, seçmene söyleyecek lafı kalmamış bir siyasetçinin Türkiye'de iki seçeneği vardır: 1) Evine çekilmek. 2) Darbe heveslilerine takılmak.
Bazı eski sağcıların ikinci şıkkı seçmeleri hakikaten acıklı bir durum.
***
Tepeden verilen haklara kuşkuyla bakmak gerek
Doğrular ile gerçekler arasında gidip geliyoruz. Genellikle gerçekler, yani mevcut şartlar, doğrulara galebe çalıyor. Mesela şu TRT 6 konusu.
Gerçekler açısından bakıldığında, devletin bu girişimi olumlu bir hamledir. Zaten çoğu Kürt aydını da bunu söylüyor.
Peki, doğrusu bu mu? Bence değil. Bugün Kürtçe yayın yapan devlet, yarın vazgeçebilir de.
Tepeden 'verilen' haklar, yine tepeden yapılan müdahaleyle geri alınabilir çünkü.
Biliyorsunuz, ben CHP'deki çarşaf açılımı ile Kürtçe yayını aynı paketin parçası olarak görüyorum.
Bürokratik elit bir yandan makul Sünnilere, diğer yandan da makul Kürtlere göz kırpıyor.
Bu tip hamlelerin ihtiyatlı bir biçimde desteklenmesi gerekir. Amiyane tabirle söylersek, her adımda, " Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü " diye sormak şart. Çünkü:
Eğer bir hak, ' taban' mücadelesi sonucunda elde edilirse bunda kuşkulanacak bir durum yoktur. Nihayetinde bir talep karşılanmıştır.
Ama haklar ' tavandan' inerse, işte o zaman "Ne oluyoruz" diye sormak gerekir.
Çok değil üç ay öncesine kadar, türban düşmanı olanlar çarşaf açılımı yaparsa; " Kürtçe yayın ülkeyi böler " diye bağırıp çağıran yüksek bürokratlar, Hükümet'in girişimini sessizce izlerse... " Bunlar yine ne çeviriyor " diye sormak şart olur.
Yani mesele sadece hakların tepeden verilmesi değil.
Bir talebin sonucu olmayan hak, siyasi bir oyunun parçasıdır. Sorunu olan insanlar bir hakkı elde edebilmek için manevra yapar.
Bürokrasi ise o hakkı, başka bir amaca ulaşmada manevra aracı olarak kullanır.
Aniden ortaya çıkan olumlu gelişmeleri, şuursuz bir hevesle değil, ihtiyatla desteklemeli.
Gerçekler açısından bakıldığında, devletin bu girişimi olumlu bir hamledir. Zaten çoğu Kürt aydını da bunu söylüyor.
Peki, doğrusu bu mu? Bence değil. Bugün Kürtçe yayın yapan devlet, yarın vazgeçebilir de.
Tepeden 'verilen' haklar, yine tepeden yapılan müdahaleyle geri alınabilir çünkü.
Biliyorsunuz, ben CHP'deki çarşaf açılımı ile Kürtçe yayını aynı paketin parçası olarak görüyorum.
Bürokratik elit bir yandan makul Sünnilere, diğer yandan da makul Kürtlere göz kırpıyor.
Bu tip hamlelerin ihtiyatlı bir biçimde desteklenmesi gerekir. Amiyane tabirle söylersek, her adımda, " Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü " diye sormak şart. Çünkü:
Eğer bir hak, ' taban' mücadelesi sonucunda elde edilirse bunda kuşkulanacak bir durum yoktur. Nihayetinde bir talep karşılanmıştır.
Ama haklar ' tavandan' inerse, işte o zaman "Ne oluyoruz" diye sormak gerekir.
Çok değil üç ay öncesine kadar, türban düşmanı olanlar çarşaf açılımı yaparsa; " Kürtçe yayın ülkeyi böler " diye bağırıp çağıran yüksek bürokratlar, Hükümet'in girişimini sessizce izlerse... " Bunlar yine ne çeviriyor " diye sormak şart olur.
Yani mesele sadece hakların tepeden verilmesi değil.
Bir talebin sonucu olmayan hak, siyasi bir oyunun parçasıdır. Sorunu olan insanlar bir hakkı elde edebilmek için manevra yapar.
Bürokrasi ise o hakkı, başka bir amaca ulaşmada manevra aracı olarak kullanır.
Aniden ortaya çıkan olumlu gelişmeleri, şuursuz bir hevesle değil, ihtiyatla desteklemeli.
EMRE AKÖZ - Sabah
emre.akoz@sabah.com.tr
Yorumlar16
-
hasan kurt
16 yıl önce
Şikayet Et
kelin merhemi !. o bir darbe çığırtkanı o bir ajan o bir demirel imalatı o bir islam düşmanı o bir memleket düşmanı o bir o bir baş belasıdır zaten kelin merhemi olsa rahmetli menderesi eften püften şeylerle mahkum eden zihniyete bile gerekli cevabı vermeyen doğru dürüst savunamayan sonunda darağacında biten bir savuma hala çıkmış konuşuyor en son sen ve ağa baban konuşur ama susmanız daha iyidir bence.
Beğen
Cevapla
-
kemalettin
16 yıl önce
Şikayet Et
efendiler. hüsamettin cindoruk deyince benim bu adama hiçbir zaman içim ısınmadı açıkcası ben hiç şaşırmadım çünki insanlar aslına çeker, ayrıca burada süleyman can kardeşimizin açılımınada katılıyorum ne demiş efendim seçim arefesi olmasaydı kürtçe tv mahkemlik olurdu diyor hakkı yerinde bi mevzuu ewet hükümet bunu bir seçim malzemesi olsun diye açmadıki bu kürt kardeşlerimizin en doğal hakkı bunu kim inkar edebilir.
Beğen
Cevapla
-
gökhan meter
16 yıl önce
Şikayet Et
sağ cenaha yollanan ajanlar. başta siyasi münafık demirel,menderesin avukatlığından-ergenekonun avukatlığına kayan cintonik,gizli mahfillerin adamı ismet sezgin,erkan mumcu,abdüllatif düşerken,agah oktay güner,mesut yılmaz sağ cenaha yollanmış ajanlardır.
Beğen
Cevapla
-
hüseyin vural
16 yıl önce
Şikayet Et
sağın çöküşü. ben sayın yazarımızın başta söylediği gibi çöktüğünü inanmıyorum demokrat parti diriliştedir türkiyenin her tarafından çok büyük katılımlar olduğunu görmüyormusunuz bu yerel seçimler DP nin alternatif 1. parti olduğunu artan oy oranıyla gösterecektir
Beğen
Cevapla
-
ALİ ÜNLÜER
16 yıl önce
Şikayet Et
HAKLISIN. Bunu kabul eden sağcılar varmı acaba.Hemen hepsi dürüstlük abidesi kesilirler millet sevdalısı kesilirler.Dümen suyuna kapılmadıklarını ve koltuktan nefret ettiklerini söylerler.Yazıklar olusun.Milletimiz kimin ne olduuğnu artık biliyor
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle