Acınası

  • GİRİŞ10.05.2014 13:41
  • GÜNCELLEME10.05.2014 13:41

Ciddiye almadığım elbette bu kıymetli arkadaşlar değil, gündelik politikadan başka şeye aklı basmayan, dünyası bundan ibaret olan kafa, yani "Ankara zihniyeti"dir.
"Memur zihniyeti" gibi bir şey yani...
Eh, ne yapalım, başkenti değiştirmeseydiniz biz de böyle ayırımlar yapmayacaktık hemşerim! Bu "dikotomiyi" biz yaratmadık.
Siz de zırt pırt Ankara-İstanbul arasında mekik dokumak zorunda kalmayacaktınız...
İmdi, İstanbul'da hiçkimsenin duymadığı, aldırmadığı ama Ankara'nın küçük ve güdük dünyasında çok önemli sayılan haberlere bir örnek vereyim:
Kılıçdaroğlu, Mekeyeke'sini değiştirmiş!
Seçim hezimetinden o arkadaşlar sorumlu tutulmuşlar, kendisi değil.
Mekeyeke, yani MKYK, yani partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu.
Genel başkan diktasının geçerli olduğu partide "göstermelik" bir tür parti içi hükümet, bir tür "gölge kabine"... Aralarında görev bölümü de yapıyorlar tabii, hayatın her alanını "kapsamış" oluyorlar. Kimisi medyaya bakıyor, kimisi sendikalara, kimisi sivil toplum örgütlerine...
Adı üstünde, öylece bakıyorlar işte, başka şey yaptıkları yok. Gerçekten gölge.
Eski Mekeyeke'de, Ankara'da herkesin tanıdığı ama Türkiye genelinde "geçmeyen" isimler varmış. Örneğin, belediye seçiminden önce "başbakanın ülkeden kaçacağını" söylemiş olan büyük politikacı Umut Oran Beyefendi. Bu sefer Mekeyeke dışı kalmış.
Saçmalayan Oran gidiyor ama başbakana her türlü hakareti etmiş olan Kılıçdaroğlu dimdik ayakta.
Genel kültürü çok sağlam, Kağıthane'yi Kağıttepe, Parvus'u Türk büyüğü, Gestapo'yu istihbarat örgütü sanıyor, ondan herhalde...

Yazının devamı için tıklayın >>> 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat