Sırrı'nın sırrı

  • GİRİŞ07.06.2014 12:16
  • GÜNCELLEME07.06.2014 13:20

Belediyecilikle uzaktan yakından ilgisi olmadığı için, icraatı, cadde ve sokaklara isim koyup isim kaldırma düzeyinde kalacak gibi görünüyor. Ne yapalım, biz bu memlekette belediye reisi olmak isteyen şarkıcılar da, tiyatro oyuncuları da, sinema yönetmenleri de, gazeteciler de gördük.
Bu "isimle oynama eğlencesini" CHP belediyeleri de severler biliyorsunuz, ota bota Demokrasi Parkı, Özgürlük Meydanı, Katılım Bulvarı, Laiklik Caddesi gibi isimler takarlar. (Biz şimdi asıl Tunceli ilimizin Ovacık belediyesinden bir Karl Marx Meydanı bekliyoruz da, yapılan bir ankete göre TKP'ye oy verenlerin büyük çoğunluğu bu ismi hayatlarında hiç duymamışlar! Onlar kuşlardan kargayı, devrimcilerden de İbrahim Kaypakkaya'yı tanıyorlar.)
Sırrı Sakık "yöresel iktidara" gelir gelmez iki iş yaptı: Ağrı'dan Kazım Karabekir ismini sileceğini açıkladı. Bir de, Türk pilotları için yapılmış bir anıtı yıkacakmış.
Sakık, bu pilotların "Kürt halkını bombalarken" öldüklerini sanıyor. (İstanbul'a gelirken Sabiha Gökçen Havaalanı'na sakın ayak basmasın, Yeşilköy'den dolansın diyeceğim ama oranın da adı Atatürk, en iyisi arabayla gelsin.)
Olayın Dersim isyanıyla uzaktan yakından bir ilgisi yok. 1939 yılında İran'da gereksiz ve önemsiz bir törene katılmak üzere giden pırpır uçaklardan ikisi fırtınadan düşmüş, pilotları Ağrı'ya getirip şehitliğe defnetmişler, bir de anıt yapmışlar.
Açıkçası, pilotlarımız Niyazi olmuşlar. Fakat bürokrasi iktidarda olduğu için "sanki vatan uğruna ölmüşler" gibi bir hava yaratılmış. Çünkü o dönemde memur kraldı.
Fırtınadan görev şehidi düşene anıt yapılacaksa, Soma'da yitirdiğimiz işçilere gökdelenler dikilmesi gerekir. (Sahi, Soma diye bir yer vardı yahu...)
Gelelim Kazım Karabekir meselesine... Karabekir'in Kürtler'le hiçbir alıp veremediği yoktu.

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat