Ekmek arası Ekmel
- GİRİŞ12.07.2014 09:40
- GÜNCELLEME12.07.2014 09:40
Anayasa Mahkemesi başkanıydı. Ecevit "Ecevitliğini" yapmış, onu Çankaya'ya düşünmüştü. (Daha sonra bu özlemini Ahmet Necdet Sezer'le giderdi.)
Ailesine haber gitti, çok heyecanlandılar, hazırlıklara başladılar, sonra Fahri Korutürk isminde karar kılındı, Taylan "kısa bir ara" sevindiğiyle kaldı. ("Teselli mükafatı" olarak CHP'den senatör yaptılar.) Ay siz şimdi Faruk Gürler'i de hatırlamazsınız.
12 Mart cuntasının ikinci adamı.
Cumhurbaşkanı olacağına kesin gözüyle bakılıyordu, oylamanın yapılacağı gün generaller meclisin seyirci localarını doldurmuşlar, "ağırlıklarını" koymuşlardı...
Demirel kedi olalı bir kuş tuttu, karşı çıktı, direndi. Gürler seçilemedi. Politikacılar, darbeci bir general yerine "suya sabuna dokunmayan bir amirali" tercih etmişlerdi... Karacı yerine "daha ilerici" olduğu varsayılan denizci gelmişti. (Rakıyı sevdikleri söylenir ya, o zaman daha ilerici sayılıyorlar.)
Bir süre sonra yüreğine indi, Gürler gürledi gitti. Allah, Çankaya hevesleri kursaklarında kalan Haşim Kılıç ile Metin Feyzioğlu'na uzun ömür versin, bu tür bir felaketten korkarım.
Vallahi İhsanoğlu'na da versin.
Daha 11 Ağustos Pazartesi sabahından başlayarak hızla unutulacaktır. 2014 yılının sıcak yaz ayları hafızasında pek de hoş olmayan kısa bir dönemcik olarak kalacaktır. Başından reddedememiş, "beni böyle saçma sapan işlere karıştırmayın, kaybedileceği önceden belli savaşlara sokmayın" diyememiş olduğu için de üzülecektir.
"Ekmek için Ekmeleddin" gibi çemiş sloganlar da muhalif gazetecilerin zırva köşelerinde kaybolup gidecektir. Ahmaklığın daniskasına aslında çok bozuldular ama belli etmemeye çalışıyorlar. Yok daha neler: Yarım ekmek arası Ekmel, ama içini çıkarın!
Engin Ardıç - Sabah
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol