Pöff

  • GİRİŞ26.12.2010 10:18
  • GÜNCELLEME26.12.2010 10:18

(Nişantaşı çocukları, siz geri durun hele bir, ben halkımla söyleşiyorum.)

Günler kısa ya, saat dörtte gece çöküyor, o bakımdan demedim...

Çünkü güneş maşallah pırıl pırıl, ağaçlarda tek tük kalan son yapraklar da iyi kötü direniyorlar, Batı Avrupa'yı duman eden yoğun kar ve karakış henüz bizim buralara uğramadı, havanın erken kararmasından bu sefer çok da "müşteki" değiliz çok şükür... Havanın açık olduğu günlerde güneş bir de kıpkızıl görkemli batıyor ki, Japon İmparatorluğu gibi mübarek...

Fakat şöyle genel bir eskimişlik, yıpranmışlık havasına giriyor musunuz? "Hadi bir an önce bitse de gitse şu eski yıl" beklentisi?

Basit bir takvim oyunu olduğunu bile bile, ocak ayının ilk günlerine, tek sayılı günlere, "çakma yeniliğe" bir hasret... Ha?

El değmemiş, yepyeni bir ajanda...

Yoksa eski ajandanın kirlenmiş, çevirmekten sayfa kenarları kararmış suratı mı bu duyguyu uyandırıyor?

Efendim? Benim emekçi halkım ajanda kullanmıyor mu?

Ona bakarsanız yılbaşı da kutlamıyor.

Öyleyse birçok basın işgüzarı, hiçkimsenin pişirmeyeceği yemeklerin, hiçkimsenin içmeyeceği içkilerin tariflerini çarşaf çarşaf niçin yayınlar yahu?

Bugünlerde pek öyle önemli bir olay da olmaz ha...

Fal mal... Bir de alışveriş, yılbaşı hediyeleri...

Yılın olayı, yılın adamı, yılın bilmemnesi gibi bir gereksiz gayretkeşlik...

Bir de hindi tabii.

Fırında tosun gibi kızarmış bütününe, yanında bademli iç pilav, yüz yetmiş beş papel istiyorlar, siparişini de şimdiden vereceksin, yok öyle son dakikada "kocacığım düşündüm düşündüm yapacak yemek bulamadım" ayakları!

Hayatında ne zaman hindi yedin de bu yılbaşında yiyeceksin?

Yavandır yahu... Ama seni zorluyorlar işte. Seni şartlıyorlar.

"Cep telefonuyla dizüstü bilgisayar arası çakma bir aygıta" bin yedi yüz papel toslamaya şartladıkları gibi.

Ama çocuk istiyor... Alın diye tutturuyor... Çocuktur, ister.

O yemekler artacak, bayatlayacak, hep öyle olur, ayın üçünde de yiyeceksin onları. İçki de fazla kaçacak, başağrısı da olacak mide ekşimesi de.

Yazının devamını okumak için bu linki tıklayınız

Yorumlar4

  • Kamil 14 yıl önce Şikayet Et
    )))). bu tür yazarlarımıza bayılıyorum bizi fazla yormuyorlar,bir yılbaşı gecesini mükemmel anlatmış ve bize de teşekkür etme kısmı kalmış,yeni yılınız kutlu olsun Engin Bey ))))) (kızdığını anladığım için )
    Cevapla
  • freef 14 yıl önce Şikayet Et
    Yılın Yazısı Olabilir ama şimdiden seçme.. Kaç yıl başı yazısı okudun ki.
    Cevapla
  • xkelebekx 14 yıl önce Şikayet Et
    yurtlarda buruk geçerdi.şilts.. eskiden bir anlamı olurdu.kehribar ayarında bir dansöz milleti tv başına toplar göbek atardı.şimdi her yerde aç aç.talih kuşu çeyreğe mi yarım ekmeğe mi konacak diye saatin tokmakları hipnoz modunda izlenirdi.tombala vitamin dağıtırdı.çinko.portakal kokusu esans görevini hakkıyla yerine getirirdi.şimdi günü birlik şans oyunu var mısın yok musun lolo toto loto iddia hepi topu hamdi abenin kutlama meşazı.evin salonuna çam diken züppeler illaki perdeleri açar ışıltılar görülsün diye karartma yaparlardı.
    Cevapla
  • duydainanma 14 yıl önce Şikayet Et
    engin abiden mükemmel bir yazı daha. yılın yılbaşı yazısı seçiyorum bunu :)
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat