Katıldığımız son şampiyonada yaşanan prim ve diğer hadiseler, kamuoyunun gündeminden düşmeden elenip gitmiştik. Ben, bugün milli takımımızı çok seviyorum; hepsi ortaya karakterlerini koyuyor, mesela…

Bu turnuvada neleri yaşamayacağız?

 

1) FORMAMIZ, garanti kırmızı-beyaz olacak, Ay-Yıldızımızla…

2) ‘O, şu kadar prim aldı, ben niye almadım' mevzuları olmayacak.

3) ‘CANIM çekti, hadi sucuklu yumurta yiyelim gecenin saat ikisinde' gibi abuk subuk istekler duyulmayacak.

4)AĞABEYLER, gençleri ezmeyecek, guruplaşma olmayacak, zaten genç bir takımız…

5) MEDYA öcü gibi görülmeyecek, hatta günah keçisi ilan edilmeyecek.

6)TAKIM kafilesi ilgili ilgisiz kişilerce doldurulmayacak; Şenol Hoca bu şişkinlikten hiç hoşlanmaz.

7)ANTRENMANLARDA, laubali hareketler duymayacağız, görmeyeceğiz.

8) BU turnuvalar, oyuncular için tam bir tanıtım fuarı olduğundan, bir kişi, iki kişilik oynayacak.

Hedefimiz, sadece iyi futbol ve kazanmak olacak…

GÜNEŞ’İN GURURU

2002 Dünya Kupası Türk futbolu için bir başarı hikâyesiydi. Neredeyse final oynayacaktık. Şenol Güneş, bu başarının mimarıydı. Güneş'e eleştiriler yapılırken oynattığı futbola değil, giydiği takım elbiseye, saç modeline yönelik yazılar kim bilir onu nasıl üzdü. Bu eleştirileri yapanlar, tarihi başarının farkında değildi sanki. Bugün bile kravat üzerinden saldırmaya kalkanlar, çabuk sustular neyse ki. Güneş yönetiminde milli takım, bence tarih yazmıştır, yine… Düşünün, 10 maçın 8'inde gol yemeyen bir kadroyu oluşturmak hiç de kolay değil, tam bir başarı öyküsü… Tebrikler hocam…

YABANCI KANUNU

TFF Başkanı Nihat Özdemir'in yabancı futbolcu kontenjanı ile ilgili yaptığı açıklama çok önemli bence… Ana fikri, bu konuya kulüplerin karar vereceğiydi, sayın başkanın açıklamasının…

Top artık kulüplerimizde. Karar verecekler, emeklilik yaşı gelmiş oyuncularla devam mı? Binlerce Euro verip, transfer ettikleri yabancıları, yedek kulübesinde oturtup paralarını vermeyip FIFA'lık olmaya devam mı? Daha çok madde var ama yabancı transferinde, İngiliz futbolu kotaları iyi örnek, yoksa havanda su dövmeye yine devam ederiz, biliyorsunuz… Bence, bu konuda değişmeyecek bir kanun şart!

MERİH’İN GÖSTERDİKLERİ

Top toplayıcılık yaptığı maçlardaki fotoğraflarını gördüm. Altyapısı F.Bahçe… Sonra çıktığı yolculuk, Portekiz'e kadar devam ediyor. Esas mesele, Alanya'da oynarken fark edilmesi ve İtalya'ya transferi… ‘Ah vah nasıl kaçırdık' diyen büyük takım yöneticileri, boşuna üzülmesin! Bu husus, altyapısının farkında bile olmayanların hatasını bir defa daha göstermiştir.

MERT GÜNOK HAKKIYLA

Babası çok tecrübeli bir kaleciydi: Mahir Günok… O da kalesinde çok soğukkanlıydı, aynı oğlu Mert gibi… Trabzonspor dahil, birçok takımda çok maçını anlattım. Dönelim Mert'e. 1998 yılında, 9 yaşında F.Bahçe altyapısında başlayan futbol macerası devam ediyor. Tam kaybolacaktı ki Başakşehir formasıyla altın çağını yakaladı. Hak ederek giydiği milli formayla, Avrupa'da birçok kulübün yakın takibine girdi. Soğukkanlı kaleci bulmak zordur. Bir de ayaklarını bir stoper gibi kullanırsa, kalenizde büyük bir güç var demektir. Mert, hakkıyla Türk futbol tarihine geçti.