Şampiyonluklara alışkın takımlar mücadeleyi bırakmazlarsa hep kazanırlar. ‘Galatasaray forması inanırsa final de oynar, kupa da kazanır' örneğinin yeni göstergesini yaşıyoruz sanki…

ROMA İmparatorluğu 1 günde kurulmadı. Tarih bunu yazıyor… Futbola bakalım: Ligin ilk yarısında “Bu takım artık havlu atar” diyordu birçok futbolsever. Ne oldu? Ligin 21. haftasına geldik. Fatih Terim'in dedikleri çıkmaya başladı. Maçlar arka arkaya hep Cimbom'un lehine sonuçlanıyor. ‘Galatasaray forması inanırsa final de oynar, kupa da kazanır' örneğinin yeni göstergesini yaşıyoruz sanki. Fatih Terim ilk yarı bitmeden hep ligin ikinci devresini işaret etti, yaptığı açıklamalarla. İkinci yarı başladı ve sonuç ortada. Kazanmaya doyamayan sarı-kırmızılı bir takım izliyoruz. Liderle arasında sadece 3 puan fark kaldı. Ne dedim yazıya başlarken: Roma 1 günde kurulmadı. İlavem: Şampiyonluklara alışkın takımlar mücadeleyi bırakmazlarsa hep kazanırlar.

FENERBAHÇE VE KRİZ

“EN iyi topu biz oynuyoruz. En çok pozisyona biz giriyoruz. En çok bizim topumuz direkten dönüyor. Oyunu en iyi biz domine ediyoruz.” Sonuç? Fenerbahçe bu sezon ilk kez Alanyaspor maçında ilk devre isabetli bir şut bile atamadı. Cisse'nin kullandığı 7 penaltının 5'ini kaçırması maça yansımasa Fenerbahçe kaybedecekti. Kayseri'de de kaybetti. Antalyaspor maçında da istediğini alamadı. Şampiyonluk mücadelesi bu ince maçlardan geçer. Büyük maçlar, derbiler kandırır herkesi. Şampiyonluk büyük maçlardan değil, Anadolu'dan geçiyor artık…

BEŞİKTAŞ İYİ YA LJAJİC

BOATENG'IN faydalı olacağı aşikârdı. Kara Kartal'ın oyun iştahı, bu sezonun en iyisiydi, Gaziantep maçında. Gelelim Adem Ljajic konusuna. Tanınmayacak kadar kötü. Torino, Roma, İnter formaları giymiş bir oyuncudan bahsediyorum. Serie A'da forma giymek kolay değildir. Adem kendine nasıl bakıyor, profesyonel hayata bakışı nasıl, hiç fikrim yok. Ama Adem Ljajic bu değil. 37 yaşındaki Atiba ile ben aynı formayı giyip sahaya çıksam oynadığım futboldan benim yüzüm kızarır! Böyle giderse Adem için veda yakın olur; olmuyor çünkü!

MUSLERA VE SÖRLOTH

KEŞKE futbolu bıraktıktan sonra, ülkemizde kalsa; gençleri yetiştirse, ders verse. Muslera, kalecilik stiliyle Türkiye'deki en büyük isimdir. Bu sezon yakaladığı kurtarış yüzdesi: 78.4. Bu, bir rekor! Bu sezonki baba golcülere de bakalım. Geçen haftayı hariç tutuyorum. 16 maç 25 gol İmmobile. 16 maç 22 gol Lewandowski. 14 maç 19 gol Ronaldo. 13 maç 16 gol Sörloth. Sörloth büyük bir keşiftir ve transfer başarısıdır. Devamlılığı sürerse, Euro bazında inanılmaz mali değere ulaşabilir.

SÖZCÜ GAZETESİ