Domuz Gribi’nden Daha Tehlikeli Hastalık Türkiye’de!

‘Bir işe başlamak bitirmenin yarısıdır!’ derler; ama hiçbir iş, iki defa başlayıp bırakınca bitmez.

İnsan hemen düşünür: Yahu bu o anlama gelmez hocam sen de amma ettin ha!

O Adam cevap verir: Başlamak asla bir işi bitirmenin herhangi bir kısmı değildir. Bir işi bitirmek için, o işi bitirmekten başka bir yol da yoktur.

Ve yıl 2009. Aradan tam 40 yıl geçti. 

Hyundai’nin Güney Kore’de bulunan fabrikasının önünden ‘tam yol’ geçen bir gemi, fabrikanın bir başından öteki başına 11 saatte ulaşabiliyor. Hyundai, yollarda gördüğümüz o çirkin arabalardan ibaret değil, dünyanın en büyük gemi üreticisi konumundadır. Bu kadarla da sınırlı değil, iş makineleriyle Komatsu’ya Catterpiller’e kafa tutacak kadar büyük bir şirket haline geldi 40 yıl gibi bir zamanda Hyundai. Öte yandan Türk Motor A.Ş.’nin maalesef ‘T’si bile yok ortalarda. 

Samsung iş makineleriyle, ürettiği beyaz eşyayla ve 26.000 çalışanıyla 60 milyar dolarlık dev bir şirket olmayı başardı. LG keza yine dünyanın devleri arasına girdi. Aynı dönemde kurulan TESTAŞ ise ODTÜ’nün bir laboratuarı olarak birkaç bilim adamının çay kahve içtiği yer olmanın ötesine geçemedi. 

Şaka gibi gelebilir kulağa; ama biz gerçekten onlarla beraber başladık işe. Başlamak bitirmenin yarısı olsaydı, şu anda yarım Hyundai, yarım Samsung ve bir de yarım LG’miz olması icap ederdi.  

 Eğer biz de Güney Kore’yle işe başladığımız gün aralıksız çalışsaydık ve sadece Türk Motor A.Ş.’yi ayakta tutabilseydik IMF’nin önünde dilenci olmazdık şimdi.

Bilinen ya da bilinmeyen bütün virüsleri içinde taşıyan ve bizi günbegün daha da hasta eden ‘Tembellik’ diye özetlenebilecek bir hastalığımız var. Günlerimizi bu hastalığımıza kılıf aramakla geçiriyoruz sadece. Diğerleri nano denilen alanda devleştikçe biz dev bir hızla ‘Nano Devlet’ oluyoruz. 

• Amerika Türkiye’deki petrolün üstüne cıva dökmüş.

• Öyle bir şey olsaymış Japonlar yaparmış.

• Derin Devlet diye bir şey varmış.

• İzin vermezlermiş.

• Bizi yok etmeye çalışıyorlarmış.

• Kuş Gribi de Deli Dana da Amerika’nın oyunuymuş.

• Domuz Gribi’ni Yahudiler icat etmişler.

   

Yukarıdaki bahanelerden dolayı, domuz gribi çıktığı gün biz anında alternatif senaryolar üretmeye başladık. Akıllı adamlar ise hemen aşı üretmek için sıvadılar kollarını. 

Sonuç: Biz binlerce senaryo üretmeyi başardık, onlar aşıyı.

Nihai sonuç: Biz havalimanında şurada burada detektörlerle vücut ısısından kişilerin grip olup olmadıklarını anlayabiliyoruz diye mutlu ve nano olurken, onlar 6 milyar hedef kitlesi olan bir ilaç buldukları için mutlu ve dev oldular. 

Şimdi hükümet bu aşıdan 10 milyon tane alıp riskli gördüğü kimselere ücretsiz olarak vuracakmış. Devlet bizim için 36 lira ödeyecek, yani 10 milyon kişi için 360 milyon TL. Hadi hep beraber sevinelim. Biz sevinirken İsviçreli bilim adamları ve dolayısıyla İsviçre Hükümeti parayı hamutuyla götürsün. Sonra 10 milyon kişiye aşı yapıp bize yapmadıkları için dönüp her zamanki gibi Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne kızarak küfredelim, görevimizi yerine getirdiğimiz zannıyla. Ertesi gün de eczanelerde domuz gribi aşısı için kuyruğa girelim…

Özel Bir Merak!

Bilim adamlarımızın ne yaptıklarını merak ediyorum. Onlar da en az benim kadar bu Hyundai ve Samsung meselesini biliyorlar da neden domuz gribini duyar duymaz, ülkemizi düze çıkarmak için çalışmaya başlamıyorlar acaba?

İnsan düşünür: Çalışmadıklarını nereden biliyorsun? İmkânlar müsait değil Erdal Bey.

O Adam cevap verir: Yapmayın Allah Aşkı’na, satranç oynamak için de mi şartlar ya da imkânlar müsait değil? Bir tahta ve 32 taş altı üstü. Bütün ihtiyaç bu kadar; ama herhangi bir satranç şampiyonumuz da yok!

İnsan tekrar düşünür: Satrançla tıp, ne alaka?

O Adam cevap verir: Hiçbir alakası yok, işte asıl alaka da bu zaten!

İnsan son bir kez daha düşünür: Ama satranç için de zaman ve para lazım Erdal Bey, insanın kafası rahat olacak önce…

O Adam cevap vermez artık ve susar; çünkü hesap ortadadır.

4.000.000.000 insan x 36 TL = 144.000.000.000 TL yani yaklaşık 100 milyar dolar demek oluyor bu yukarıdaki rakam ki biraz matematik bilenler ne demek istediğimi anlamışlardır.

Matematik bilmeyenler için açıklama:

Eğer bu bahsi geçen ilacı biz bulsaydık, kazanacağımız itibarın yanı sıra elde edeceğimiz gelir (100 milyar dolar), Türkiye’deki krizi yerle bir etmeye yeter de artardı bile.

Not: 6 milyar insandan 2 milyar tanesi dev devletlerce zaten insan statüsünde sayılmadığı için hesaba dâhil edilmemiştir.

Erdal Demirkıran / Haber7
www.kashna.com
erdaldemirkiran@kashna.com