Yüksek faiz mi düşük faiz mi?

  • GİRİŞ04.03.2021 11:08
  • GÜNCELLEME04.03.2021 11:08

Ekonomide artan cari açığı kontrol etmek, kurlarda meydana gelen artışı önlemek ve yüksek enflasyonu kontrol altına almak için yüksek faiz politikası uygulanırken, ekonomik büyümenin hızlandırılması ve dolayısıyla istihdamı artırmak için ise düşük faiz politikası uygulanmaktadır.

Peki düşük ve yüksek faiz politika tercihinde öne çıkan hususlar nelerdir?

DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI TERCİHİ

Düşük faiz politikası, yüksek tüketimin ve yatırımın gerçekleşmesi ve ekonomik aktivitenin canlanması için en önemli politikalardan bir tanesi. Bu salgın döneminde ekonomideki canlanmayı desteklemek için birçok ülkede faizler sıfır seviyesine çekildi. Hatta bazı ülkelerde ekonomik canlanmanın sağlanması için negatif faiz politikası bile uygulanıyor.

Salgının devam ettiği bu dönemlerde düşük faiz politikası uygulanan ülkelerde halkın mevduatlarını bankaya yatırmaları deyim yerindeyse cezalandırılmakta. Yani, bu ülkelerde bankalar, halkı harcamalarını artırmaya teşvik ediyor.

Düşük faiz politikasının özellikle enflasyonun düşük, cari açık sorununun ve dış finansman ihtiyacının olmadığı ülkeler için önemli avantajlar barındırdığı açık. Kısacası, düşük faiz politikası özellikle bu salgın döneminde ekonomilerin canlanması için önemli bir para politikası aracı.

Ancak, enflasyonu yüksek seyreden ve uluslararası sermayeye ihtiyacı olan bizim gibi ülkelerde özellikle fon girişinin az ve sermaye çıkışlarının fazla olduğu dönemlerde düşük faiz politikasının önemli bir sorun olacağı da açıktır.

Bu yüzden özellikle risk primi yüksek olan birçok gelişmekte olan ülke açısından düşük faiz politikası sürdürülebilir bir politika olmuyor.

YÜKSEK FAİZ POLİTİKASI TERCİHİ

Merkez bankasının şu anda uyguladığı yüksek faiz politikasında öncellik fiyat istikrarını sağlamak yani enflasyonu kontrol altına almaktır. Fiyat istikrarının sağlanması dolaylı olarak kurlardaki hareketliliği de azaltmaktadır. Çünkü, merkez bankasının serbest kur sisteminde kurlar için bir seviye belirleme görevi yoktur.

Diğer yandan, yüksek faiz politikası dışarıdan para girişini sağlamaktadır. Ancak, sıcak para girişinin ekonomide neden olduğu dalgalanmalara da dikkat etmek gerekiyor.

Şu bir gerçek ki, yüksek faiz politikasının merkez bankası için riski az. Ancak bu politikanın reel ekonomide neden olduğu maliyet ise maalesef çok yüksek. Özellikle ekonomik büyüme üzerinde yaptığı olumsuz etki ve ekonomik büyüme-istihdam arasındaki güçlü bağ nedeniyle işsizlik üzerinde neden olduğu olumsuz sonuçları da göz ardı etmemek lazım.

Diğer yandan, merkez bankasının uyguladığı yüksek faiz politikasının etkin olmasının yani enflasyonu düşürmesinin ve kurlardaki hareketliliği azaltmasının belli şartları da var. Bunlar, içerde ve dışarda ekonomi için tehdit olan çeşitli ekonomik, siyasi ve dış politika kaynaklı risklerin artmamasıdır.

Şunu biliyoruz ki, söz konusu risklerin gerçekleşmesi yüksek faizlerin ekonomide sağlayacağı olumlu gelişmeleri etkisiz hale getirebileceği gibi yeni faiz artışlarını da tetikleyebilir.

Bu durumda, merkez bankası bir taraftan enflasyonu diğer taraftan dolaylı olarak kurları kontrol altına almak için kullandığı temel araç olan yüksek faiz politikasına uzun bir süre daha devam etmek zorunda kalabilir.

Ancak, ülkenin normalleşme adımlarıyla beraber ekonomik aktivitenin de canlanacağı göz önüne alındığında bu dönemde finansman ihtiyacının ortaya çıkacağını söylemek gerekir.

Peki, ekonomi bu şartlarda uzun süre yüksek faiz politikası sürdürülebilir mi?

Yenişafak

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat