Merkez Bankası faiz kararı

  • GİRİŞ18.03.2021 11:19
  • GÜNCELLEME18.03.2021 11:26

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 2020 yılı kasım ayında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltirken, aralık ayında da sıkılaştırmasını sürdürerek bu oranın yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltilmesine karar vermişti.

Yani Merkez Bankası iki ayda toplamda 675 baz puan faiz artışına giderek politika faizini yüzde 10,25’ten yüzde 17 seviyesine çekmişti.

Merkez Bankası 2021 yılı ocak ve şubat aylarında ise politika faizinde bir değişikliğe gitmemişti.

FAİZ ARTIŞI OLMASI YA DA OLMAMASI

Merkez Bankası’nın bugün gerçekleştireceği toplantıda faiz artışına gideceği konusunda beklenti olduğu kadar faiz artışı yapılmaması konusunda da beklentilerin var olduğunu görüyoruz.

Son dönemlerde ABD’de enflasyon endişesiyle tahvil faizlerinin artışa geçmesi, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke para birimlerinde başlayan değer kayıpları ve böylelikle kurlarda meydana gelen dalgalanmalar, petrol fiyatlarındaki artış ve Türkiye’de enflasyonun şubat ayında yüzde 15,61 seviyesine çıkması Merkez Bankası’nın faiz kararında artış yönünde baskı oluşturan unsurlar olarak göze çarpıyor.

Diğer yandan, mevcut durumda politika faiz oranının yüzde 17 seviyelerinde olması nedeniyle ekonomik aktivite üzerinde oluşturacağı olumsuz etkiler göz önüne alındığında Merkez Bankası’nın olası yeni faiz artışlarına bir alan kalmadığı da ifade edilebilir. Çünkü, Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada var olan daralmalar, normalleşme ile beraber artan likidite ihtiyacı ve en önemlisi istihdamın artırılması ihtiyacı faizlerin artırılmaması konusunda da yüksek bir beklenti oluşturuyor.

Merkez Bankası fiyat istikrarını önceleyerek enflasyonu kontrol altına alarak dolaylı olarak kurlardaki hareketliliği de azaltmak isteyecektir. Reel sektör ise yüksek faiz nedeniyle artan maliyetler neticesinde yatırım harcamalarının olumsuz etkilenmesi, rekabet gücünün zayıflaması ve ülkeye yüksek faiz elde etmek için gelen sıcak paranın neden olduğu olası dalgalanmaların oluşturacağı kırılganlıklar nedeniyle faiz artışının olmaması beklentisi içerisinde.

MERKEZ BANKASI BUGÜN NE YAPACAK?

Merkez Bankası’nı faiz artışına zorlayan faktörler olduğu gibi zaten yüksek olan politika faizinin ekonomiye yüklediği yüksek maliyetler nedeniyle faizlerin artmaması gerektiğini dile getirilen görüşler de mevcut.

Açıkçası, Merkez Bankası’nın politika faizlerini değiştirmediği ocak ve şubat aylarına kıyasla bugünkü toplantıda oldukça zorlanacağı düşünüyorum.

Merkez Bankası’nın nasıl bir karar vereceği konusunda farklı beklentiler olsa da faiz artışı yapacağı yönündeki beklentilerin daha yüksek olduğunu görüyoruz.

AA Finans beklenti anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu Merkez Bankası PPK’nın politika faizini 100 baz puan artıracağını tahmin ediyor. Diğer yandan, uluslararası bankalar ve finans kuruluşlarının da son dönemlerde yüksek faiz artışı beklentisi içinde olduğunu söyleyelim. Hatta 100 baz puandan daha fazla faiz artışı bekleyen bankalar olduğunu da görüyoruz.

Faiz artış beklentisinin gerçekleşmesi mevcut yüksek faizlerin daha da artmasına neden olacak. Ayrıca, belki de daha önemlisi, tüm beklentilerin faiz artışıyla sonuçlanmasının ekonomide yüksek faiz sarmalının oluşmasına yol açacağını da unutmamak gerekiyor.

Öte yandan, yüksek faizlerin neden olduğu sıcak para girişinin ekonomide neden olduğu ve olacağı sorunları da ayrıca belirtmekte fayda var.

Bu nedenle, bugünkü PPK toplantısının Merkez Bankası için kolay bir toplantı olmayacağını ifade etmek gerekiyor.

Erdal Tanas Karagöl / Yeni Şafak Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat