Hollanda elçisi Aziz Mahmud Hüdayi'nin elini öperek saraya girebilmişti

  • GİRİŞ29.04.2012 10:36
  • GÜNCELLEME29.04.2012 10:36

Hollanda 16. yüzyılda Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu'nun İspanya koluna bağlı bir eyaletti. Ancak Habseburglar Katolik iken Hollandalılar Protestan'dı. Yıllardır baskılardan bunalan Hollandalılar 1566'da isyan ettiler.

Türkler'le işbirliği suçlaması

1568'den itibaren isyanın lideri haline gelen Prens William o dönemde tek çare olan yola başvurarak Osmanlı'dan yardım istedi. Ancak Osmanlı yönetimi bu yıllarda önce Akdeniz'de, daha sonra da İran'da meşguliyeti fazla olduğu için gönderemedi. Diplomatik yazışmalar ise devam etti.

1576'daki İspanyol tenkil hareketine rağmen Kuzey Flandr'daki Protestan eyaletler 1579'da da "Utrecht Birliği" adıyla yedi vilayetten oluşan Protestan Hollanda Cumhuriyeti'ni kurdular. İspanya Kralı İkinci Felibe, silahlı mücadeleyle alt edemediği William'ı 1580'de Türkler'le ittifak kurmakla suçladı.

Şeyhin elini öptü

Hollandalılar, 1590'dan itibaren yeni geliştirdikleri "fleuten" adlı gemileriyle Hindistan ve Atlantik'te ticarete önem verdiler. Ancak Hollanda henüz bağımsız bir devlet olarak tanınmıyordu. Hollandalılar, Akdeniz'de Fransız ve İngiliz bayrakları altında ticaret yapıyorlardı. 1609'da İspanya ile ateşkes imzalamalarının hemen ardından Osmanlı Sultanı tarafından tanınmak ve Akdeniz'de ticaret yapabilme izni alabilmek için temaslara başladılar. 1612'de elçi sıfatıyla gönderilen Cornelis Haga, İstanbul'a geldi. Fakat ticaret imtiyazlarını kaptırmak istemeyen İngiltere, Fransa ve Venedik, Haga'ya karşı her türlü entrikayı denediler. Haga'nın faaliyetleri Bülent Arı'nın araştırmalarında teferruatlı olarak anlatılmıştır.

Elçiyi himayesine alan Vezir Halil Paşa, Haga'yı kayığa bindirip Üsküdar'a geçirdi ve Osmanlı sarayında büyük itibarı olan Şeyh Aziz Mahmud Hüdayî'nin elini öptürdü. Hollanda elçisinin saygısını beğenen şeyhin tavsiyesi üzerine Haga, 1 Mayıs 1612'de Topkapı Sarayı'nda Birinci Ahmed'in huzuruna kabul edildi. Haga, Sultan Ahmed'in huzurunda, "Kralımızı kulluğa kabul buyurup, gemilerimizi başka bayrakla yürütmek minnetinden bizi kurtarırsanız memnun kalacağız" dedi. Katolik İspanya'ya karşı eskiden beri Avrupa'daki mücadeleleri destekleyen Osmanlı yönetimi, Hollanda'ya istedikleri ticaret imtiyazlarını verdi.

Hollanda'yı tanıdık

Hollanda'nın Katolik krallar ve Habsburglar tarafından tanınması çok daha sonra, 30 Yıl Savaşları'nın sonunda imzalanan 1648 Westfalya Antlaşması'ndan sonra gerçekleşti. Hiçbir devlet tarafından tanınmayan Hollanda, bu antlaşmadan 36 sene önce Osmanlı Devleti tarafından tanınmış ve büyükelçi statüsünde ülkemizde temsil edilmişti. Hollandalılar'ın Osmanlılar'dan aldıkları siyasi ve ticari destek de bu devletin Habsburg İmparatorluğu karşısında var olmasını sağlamıştı.

Elçiniz makamımıza yüz sürdü

Osmanlı yönetiminin 1612'de Hollanda'ya verdiği kapitülasyonlar şöyle başlıyordu:

"Nederland vilayetlerine bağlı olan Gelderland, Holland, Zeeland, Utrecht, Friesland, Overijsel, Groningen, Groningerland ve bunun yanında Doğu Hindistan'ın vilayetlerine tâbi birçok memleketin generalleri ve hakimleri -akıbetleri hayırlı olsun- tarafından sadakatle mühürlenen mektuplarıyla birlikte Hristiyan milletinin ileri gelenlerinden olan muteber elçileri Cornelis Haga -itaati artsın- huzurumuza geldi. Mektupları incelendiğinde nihai gayelerinin ihlas ve samimiyetlerini arz etmek olduğu anlaşıldı. Yine mektuplarından anlaşılmaktadır ki düşman vilayetlerin gemilerinde olan Müslüman esirleri aileleriyle birlikte kurtararak vilayetlerine göndermişler ve memleketimize ait gemilere ve insanlara uzun bir zamandan beri tecavüzde bulunmamışlardır. Bu dostane davranışlarının neticesi olarak, yüksek eşiğimizle Fransa ve İngiltere arasındaki dostlukta olduğu gibi kendi tüccarlarının, adamlarının ve tercümanlarının memleketimize emniyet içerisinde malları ile birlikte gelip ticaret etmelerine izin verilmesini ve zikredilen ülkelere verilen anlaşmanın bir benzerinin de kendilerine verilmesini istedikleri bilgimize sunulduğunda istekleri tarafımızdan uygun görüldü.

Elçileri Cornelis Haga ise makamımıza yüz sürerek diğer elçiler gibi eşiğimizde elçilik hizmetine tayin edilmiş ve ülkemizdeki iskelelere konsoloslar tayin etmeye yetkili kılınmıştır.

Hollandalılar antlaşmadaki şartlara sadık kaldıkları müddetçe, yeri ve göğü yaratan Allah'ın hakkı, ecdadım ve babamın ruhu için biz de bu anlaşmaya uygun olarak hareket edeceğiz ve ona aykırı bir davranışta bulunmayacağız.

İstanbul-30 Haziran 1612".

(Kadızade Abdullah, Akademi Dergisi, sayı: 4).

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Erhan Afyoncu - Bugün

Yorumlar1

  • mevhibe inal 13 yıl önce Şikayet Et
    Şimdi de aynı... Kaddafinin eli öpülmedi mi? Prensesler, Demir Ladyler tesettüre bürünmedi mi? En modern başkentlere Bedevi çadırları kurulmadı mı? Krallar, Diktatörler, İşbirlikçiler kuçaklanıp, övülmedi mi? Bugün de bir kısım Hollandalı Kraliçenin Sn. Güle yaptığı aşırı ilgiye, ekonomik çıkar için ayıp değil mi, derken, bir kısım Hollandalı daha çok yağ çekseydik de 400 milyon EU luk anlaşma yapsaydık diyor. Onlar işine geleni över, işine gelmeyeni tekmeler. Kendimizi onların gözüyle değerlendirir, bizim gibi düşündüklerini sanırsak yaniliriz.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat