Recep İvedik 2'de küfürbaz nine farkı
- GİRİŞ14.02.2009 01:02
- GÜNCELLEME15.02.2009 11:30
Sinemaseverlerin merakla beklediği Recep İvedik 2 filmi izleyicinin karşısına çıktı. 4.5 milyonluk gişesiyle rekor kıran Recep İvedik 1, küfürlü ve müstehcenlik yönüyle ağır eleştirilere maruz kalmıştı. Kaba, insani ilişkileri olmayan, duygularını iğrençlik üzerinden ifade eden bir karakterin fenomen olması sinema camiası ve sosyologlar tarafından da uzunca bir süre tartışılmıştı.
Ya Recep İvedik 2
Salı günü yapılan galaya gitmeme rağmen, düşüncelerimi aktarmak için filmin vizyona girmesini bekledim. Kimse kimsenin yazısı, yorumu, analizi ile bir filmi izleme ya da izlememe kararını vermesin derim.
Galası beklenenin çok üstünde ilgi gören ve basın ordusunun kuşattığı bir film oldu Recep İvedik 2. İlgi, alaka, flaşlar, coşku, gösteriş, şaşa derken, salonda yer bulamayan yüzlerce insan için, UEFA’nın uluslararası maçlarda geçerli kıldığı kural, Lütfi Kırdar’da da uygulandı. Ünlüsüyle ünsüzüyle ayakta ve merdivende kalan izleyiciler vizyon gününü beklemek zorunda kaldı.
Filme geçmeden önce, Özen Film’in sahibi Mehmet Soyarslan’ın sahnede yaptığı konuşmadan attığı taşa değinmek istiyorum. Kime mi? Cevabı seyircilere dönerek söylenen bu sözlerde gizli; “Recep İvedik esprilerini sizlerden alıyor. Öyle bazıları gibi geçmişten ya da gelecekten almıyor ”
Gelelim filme
Baştan söyleyeyim fragmanına çok güldüğüm ve umutla gittiğim filmin espri kalitesi beni doyurmadı. Aç kalktım koltuğumdan. Çok gülünen espriler zaten 2 ay öncesinden yayınlanan fragmanda vardı. Güldüysem olur olmaz sahnelere çarşı tribününü aratmayacak desibelde kahkaha basan ‘elit’ izleyiciye güldüm.
Afişine “Bir halk kahramanı” titri de eklenen Recep İvedik 2 ilkinden daha farklı değil. Sadece bir hikayesi var, gibi. Birinci filmdeki skeç havası bu filmde de dikkat çekiyor. Hatta bazı sahneleri doğaçlama tiyatro sahnesini andırıyor.
Recep İvedik'in bu filmde hedefleri var. İnsanlarına işkence türü şakalar yaptığı mahallede hanzo terörü estiriyor. Tek derdi ninesi. Onun, iş, evlilik ve saygınlıktan oluşan üç vasiyetini yerine getirmek için atıldığı iş hayatında, manav, kasiyer, pizzacı, host, eczacı kalfası tecrübeleri geçiriyor. Hepsinde de (Kemal Sunal’ın Sakar Şakir tiplemesinden esinleme) istifayı basan Recep İvedik’in, dedesinden kalma reklam şirketindeki kuzenine kaba kuvvetle ortak olması üzerine kurgulanmış film, internetten sevgili arayanlara göndermeler var. İnternetten bulduğu bir kız uğruna ilk buluşmada çiğ balık (Şusi) bile yemeye kalkan bu adam üstüne giydiği bir ceket sayesinde kuzenin hayatını değiştirir ve yapılan anlaşma ile şirket yılın en büyük reklam anlaşması ödülünü alır. “Godaman” dediği iş dünyasına hitap eden Recep İvedik, sınıf atlar golf oynar. Ama son vasiyet olan evliliği yerine getiremeden arasının hiç de iyi olmadığı babaannesi ölür. Küfürbaz nine, torununa bıraktığı sandalyeden öldükten sonra da “nanik” yapar. Herhangi bir felsefesi olmayan hikaye de burada bitiyor zaten.
Eleştiriler...
Kaba, saba, kıllı bir adamın ne zaman nerede nasıl bir küfür sallayacağı da hiç belli olmuyor. Birinci film için yapılan küfür eleştirisi ikincisi için daha fazla yapılacak sanırım. Bu filmi televizyonda da izlemek çok zor olacak. Üstelik Recep İvedik küfür etmekte bu sefer yalnız değil. Ninesi de ona destek çıkıyor. Hem de ne destek! Böyle adamın ninesi de böyle olur dercesine yaşlı kadın ağzını her açtığında galiz bir küfür sallıyor. PlayStation hastası olan babaanne yenmek yerine “koymak” kelimesini sakız yapmış adeta. Torunun cevabı da farklı değil.
Bu filme 13 yaş sınırını getirip sonra da ebeveynle birlikte 7 artı 13 yaşa çıkarılmasını hiç anlamadım. Filme önce 13 yaş sınırını koyan Kültür Bakanlığı sonra bu sırını aile desteği ile ne dayanarak kaldırdı? Bir ninenin torununa “bilmem nerene ne girsin” şeklinde küfür etmesini, filmi beraber izlediği 8 yaşındaki çocuğuna nasıl açıklar bir anne baba, sormak lazım bakanlığa. Bu tarz küfür ve hareketler bir tane de değil üstelik. Hele bir eczacı kalfası sahnesi var ki tam facia.
(Bu arada filmin yaş sınırının aile ile birlikte 7 yaşa indirildiğini galada Şahan Gökbakar açıkladı. “Bu film için de 13 yaş sınırı koyuldu ama küçük bir sorundan dolayı. Daha sonra o düzeltildi. Film için 7 yaş sınırı var” diyen Gökbakar’ın bu sözleri üzerine Kültür Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama gelmedi. Bunu da hatırlatmakta fayda var.)
Ayrıca elinde şarap ya da şampanya kadehi ile salına salına yürüyen Osmanlı Padilahı tiplemesi var ki asıl zılgıt oradan gelebilir. Zoro, kötü cadı, kovboy, seksi hemşire, hizmetçi kız, korkunç adam, hostes ve çeşitli hayvan kostümleriyle katılınılan maskeli doğrum günü partisinde kaftanı, kavuğu ve bir karış sakallı padişah ve sadrazamının sarhoş halde yansıtılıyor...
Sonuç...
Başta da dedim kimseye izle ya da izleme diyemem. 4,5milyon kişi de boşuna gitmedi ilk filme. Buldukları bir şeyler var elbette. Recep İvedik 2 de, elit kitlenin koşa koşa geldiği galasıyla yeni bir rekorun habercisi olabilir.
Gülmek ve güldürmek; galiz küfürden, müstehcen sözlerden, geğirmek ve böğürmekten geçecekse bunun adı kesinlikle komedi olamalı. Bu 'adam'la eğer güleceksek, Şahan Gökbakar bizi güldürmek istiyorsa, GSM şirketi reklamları bir hayli komik ve çok da izleniyor. Televizyonda yayınlanmasından kaynaklanan küfürlü ve argo sansürüne rağmen Recep İvedik'in kabalığı bile yetiyor.
Bakalım Recep İvedik 3’de neler göreceğiz. Dileğim bu kadar eleştirmeye fırsat verilmez.
İyi seyirler
Ersin Çelik - HABER 7
ersin.celik@haber7.com
Yorumlar93