Ne şiş yandı ne kebap
- GİRİŞ25.02.2025 08:47
- GÜNCELLEME10.03.2025 09:37
Öyle bir derbiydi ki; sonuçları itibariyle (hem saha içi hem saha dışı) bir futbol maçından çok daha fazlasını ifade edebilirdi. Galatasaray kazansa puan farkı 9’a çıkacak ve en yakın rakibi bir anlamda saf dışı kalacaktı. Fenerbahçe kazansa puan farkı 3’e inecek ve rakibini kendi sahasında yenmenin avantajıyla psikolojik üstünlüğü eline alacaktı. Ancak büyük beklentilerin olduğu Galatasaray- Fenerbahçe derbisi başladığı gibi golsüz berabere bitti.
Ligin lideri Galatasaray en yakın takipçisi de Fenerbahçe olunca zaten tüm dünyanın dikkatini çeken derbi maç iyice gündemimizin ilk sıralarına oturdu. Üstüne TFF tarafından maça yabancı bir hakem atanınca sadece spor gündemimiz değil neredeyse ülke gündemimiz de derbi maç oldu. Türk futbol tarihinde tam 55 yıl sonra ilk kez iki takım arasındaki mücadeleyi yabancı bir hakem yönetti. Son olarak 26 Nisan 1970 tarihinde oynanan Fenerbahçe – Galatasaray karşılaşmasında Avusturyalı Alois Kessler düdük çalmıştı. Çok fazla yazıp çiziyoruz ama okurlarımıza şunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Türk futbolundaki hakem tartışmaları ne yazık ki yakın döneme has bir durum değil. Özellikle 1950’li yıllarda -bunda yetişmiş nitelikli hakemlerimizin olmaması da büyük etken- ligimizde futbol müsabakalarında çok büyük sıkıntılar yaşanmış öyle ki 1959-1970 yılları arasında neredeyse tüm üst düzey maçları yabancı hakemler yönetmiştir. Bu dipnotu düştükten sonra gelelim yine dün geceki derbi maça…
Fenerbahçe’nin rakibini yakalamak ve uzun zamandır iddia ettiği suçlamalarına temel oluşturabilmek için Galatasaray’ı deplasmanda yenmesi büyük önem arz ediyordu. Çünkü bir galibiyet 3 puandan çok daha fazlası demekti. Hatta ligin bundan sonraki süreci açısından da çok fazla şey ifade ediyordu. Ancak Jose Mourinho’nun ilk 11 tercihinde Amrabat’ı yedek soyundurup maça Çağlar Söyüncü ile başlaması tecrübeli teknik adamın önce “savunma” sonra “hücum” anlayışının bir yansımasıydı. Zaten Portekizli teknik adam ikinci yarının hemen başında Amrabat’ı oyuna sürerek hücumdaki etkinliğini arttırmayı başardı. Özellikle 60 ve 75’inci dakikalar arasında oyun üstünlüğü Fenerbahçe’ye geçerken maçın da en net pozisyonlarına sarı-lacivertliler girdi. Mourinho, Djiku ve Mert Müldür gibi savunma oyuncularıyla Talisca’yı oyuna alarak hücum ve savunma hamlelerini aynı anda yaptı. Yani bir nevi hem puansız ayrılmamayı hem de olası bir fırsat golünü düşünüyordu.
Ev sahibi ekip Galatasaray’ın ise oyun anlamında son haftalardaki düşüşünün derbi maçta nasıl yansıtacağı merak konusuydu. Ancak maça ilk 11’de başlayan yeni transfer Lemina öyle bir performans ortaya koydu ki, sarı kırmızılılar adeta tek başına ayakta tuttu. Hem savunmada hem hücumdaki kritik hamleleri bana göre Lemina’yı maçın adamı yapmak için yeterliydi. Okan Buruk’un ikinci yarıdaki Mertens, Yunus Akgün ve Ahmed Kutucu hamleleri maçın hikayesini değiştirmek için yeterli olmadı.
Performansları merak konusu olan Fenerbahçe’nin golcüsü Youssef En-Nesyri ile Galatasaray’ın forveti Victor Osimhen ise gol sevinci yaşayamadan geceyi tamamladılar.
Sloven hakem Slavko Vincic, genel anlamda başarılı bir maç yönetirken özellikle ikinci yarıda oyunu çok fazla durdurması bana göre en büyük eksikliğiydi. Ancak bu kadar tartışmanın üzerine iki takım futbolcularını da iyi bir şekilde idare etti ve mücadeleyi sorunsuz bir şekilde tamamladı. Zaten Galatasaray’ın 0.12’lik, Fenerbahçe’nin de 1.53’lük düşük gol beklentisi ile tamamladığı karşılaşmada tartışılan ve taraftarı heyecanlandırabilecek bir pozisyon da olmadı.
Sonuç olarak tansiyonu çok yüksek ve sonuçları itibariyle birçok dengeyi değiştirebilecek bir derbi karşılaşması kısır gol pozisyonları ve düşük istatistikleri ile 0-0 sona erdi. Bu sonuçla Galatasaray şampiyonluk yolundaki 6 puanlık farkı korudu ve en azındaki rakibine yenilmeyerek üstünlüğünü sürdürdü. Fenerbahçe bu saatten sonra artık rakibinin puan kaybetmesini bekleyecek. Galatasaray’ın fikstürü önümüzdeki haftalarda daha zorlu gözüküyor ama meşin yuvarlağın neler getireceğini hep birlikte göreceğiz.
Yorumlar5