Derbilerin patronu Beşiktaş
- GİRİŞ05.05.2025 09:28
- GÜNCELLEME06.05.2025 12:05
Beşiktaş, Fenerbahçe için ya tamam ya devam niteliğindeki derbi maçta rakibini deplasmanda 1-0 mağlup ederek bu sezonki zaferlerine bir yenisini daha ekledi. Fenerbahçe ise zaten çok az olan şampiyonluk umutlarını bu maçla birlikte tamamen tüketmiş oldu.
Beşiktaş için sezon sıkıntılı geçse de yıl boyunca derbi maçlarda ve büyük karşılaşmalarda alınan sansasyonel sonuçlar camianın yüzünü güldürmeyi başardı. Trabzonspor karşılaşmaları da dahil edildiğinde siyah beyazlılar bu sezon oynadığı 7 büyük karşılaşmada 5’inci galibiyetine imza attı. Fenerbahçe’yi Kadıköy’de Gedson Fernandes’in golüyle 1-0 mağlup eden Solksjaer’in öğrencileri ligi üçüncü bitirebilmek adına da kritik bir galibiyete imza attı. Fenerbahçe’yi bu sezon oynadığı iki maçta da mağlup eden Beşiktaş, sezonun ilk yarısındaki maçtan sonra, “10 maç oynasak 8’ini biz kazanırdık, 1’i berabere biterdi, 1’ini de kaybederdik” diyen Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’ya da yanıtını sahada verdi.
Beşiktaş, eğer Solksjaer yönetiminde kadroya yapacağı uygun dokunuşlarla bu oyun kimliğini sürdürebilirse önümüzdeki sezon mutlaka şampiyonluk potasında kendine yer bulacaktır.
HARÇ BİTTİ “YAPI” PAYDOS
Açık söylemek gerekirse Beşiktaş mağlubiyetiyle birlikte Fenerbahçe şampiyonluğa da havlu attı. Zaten sarı lacivertli taraftarların büyük çoğunluğu Galatasaray ile aralarındaki puan farkının kapanacağına ihtimal vermiyordu. Bunun temel nedeni ise sarı-kırmızılıların son haftalardaki etkili futbolu ve sükseli galibiyetlerine Fenerbahçe’nin oyun ve skor olarak yanıt verememesiydi. As kadrosundan dokuz kişi eksik İstanbul’a gelen Kayserispor karşısında alınan 3-3’lük beraberlik zaten az olan ümitleri tüketmiş üstelik taraftarlarla yönetimin ve takımın da arasını açmıştı. Beşiktaş karşısında oynanan kötü futbol, alınan mağlubiyetten daha çok moralleri bozdu. Taraftarlar yenilen golle birlikte maçın sonuna kadar yönetimi istifaya davet eden tezahüratlar yaptılar. Tepkilerden futbolcular da nasibini aldı. Özellikle En-Nesyri oyundan alındığında tribünlerde büyük bir tepki oluştu ve Faslı futbolcu protesto edildi.
Sezona Jose Mourinho hamlesiyle başlayan ve şampiyonluğun en büyük favorisi olan Fenerbahçe, bu sezon Portekizli teknik adam yönetiminde hiçbir derbi maçını kazanamadı. Beşiktaş’a her iki maçta da yenilen, en büyük rakibi Galatasaray’a ise biri kupada olmak üzere iki kez mağlup olup, bir maçta da berabere kalan Mourinho ve öğrencileri için aslında bu istatistik bile neden şampiyonluğun kaçtığını anlatmak için yeterliydi. Ama öyle olmadı. Sezon boyunca sansasyonel açıklamalar yapan, saha içinden çok saha dışındaki açıklamaları ve davranışlarıyla gündem olan Mourinho, Beşiktaş maçı sonrası da yine ilginç söylemlerde bulundu. Fenerbahçe’yi futbol anlamında geçtiğimiz sezonun bile gerisine götüren, bu sezon hiçbir derbiyi ayrıca ligin üst sıralarında yer alan takımlarla oynadığı hiçbir karşılaşmayı kazanamayan Mourinho, Beşiktaş yenilgisi sonrası, şampiyonun sezon başında belli olduğunu ve ligin boşuna oynandığını ima ederek yine suçluyu başka yerde aradı.
Zaten sezon başından beri “yapı” söylemiyle futbolumuzda gerginlikler had safhaya ulaşmışken, Mourinho’nun bunca başarısızlığa rağmen gündem değiştirme çabaları artık sarı lacivertli taraftarlar nezdinde de karşılık bulmuyor. Fenerbahçe’nin artık camia olarak kendilerini tuzağa düşüren hem federasyonlarla hem de rakip takımlarla düşmanlık oluşturan bu söylemlerden vazgeçmesi ve saha içine odaklanması gerekiyor. Fenerbahçe’nin isteğiyle yabancı VAR geldi, Fenerbahçe’nin isteğiyle derbiyi yabancı hakem yönetti. TFF değişti, kurullar değişti. Söz artık futbolculardaydı ancak Fenerbahçe başarısız oldu. Fenerbahçe 32 hafta sonunda hala şampiyon takım gibi oynayamıyorsa hala düzenli bir ilk 11’i yoksa artık aynaya bakma vakti gelmiştir.
5. YILDIZ İÇİN GERİ SAYIM
29. haftada alınan 2-1’lik Beşiktaş mağlubiyetinden sonra Galatasaray öyle bir gaza bastı ki, Fenerbahçe’yi hem oyun hem de puan olarak geride bıraktı. Sezonun en zor maçları olarak gösterilen Samsun, Eyüp, Bodrum, Sivas karşılaşmalarını kayıpsız geçen sarı-kırmızılılar oynadıkları futbolla da taraftarlarını mest ediyor. Özellikle Victor Osimhen geçtiğimiz sezonlarda Icardi’nin yaptığı etkiyi yaparak ne kadar isabetli bir transfer olduğunu bir kez daha kanıtladı. Uzun yıllardır ligimizde böylesine kaliteli bir santrafor görmemiştik. Rekorları alt üst eden Nijeryalı forvet tek başında Galatasaray’ı şampiyonluğa taşırken, sarı kırmızılılar da 5’inci yıldız için geri sayıma başladı.
Sarı-kırmızılılar önümüzdeki hafta deplasmanda Trabzonspor’u yener Fenerbahçe de Başakşehir’e puan kaybederse matematiksel olarak şampiyonluğunu ilan edecek. Aksi halde ise sarı-kırmızılılara geride kalan 5 maçta 3 galibiyet yetecek. Mevcut kadro yapısı ve yükselen oyun grafiği ile sarı-kırmızılıların şampiyonluğu vermesi çok olası bir senaryo olarak gözükmüyor.
Beşinci yıldızın takılması, üst üste 3. şampiyonluk, Kemerburgaz Tesislerinin tamamlanması ve yeniden Şampiyonlar Ligi’ne katılım sarı-kırmızılı camianın tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır…
EN PRESTİJLİ SPOR ORGANİZASYONU
Ülkemizin gerçekleştirdiği en prestijli uluslararası spor organizasyonlarından Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, bu sene 60. Yıl etkinlikleriyle tamamlandı. Üç kıtadan, 13 ülkeden, 23 takımın, 160’dan fazla bisikletçinin katıldığı bu dev organizasyonda sporcular, bir hafta boyunca 1153 kilometre pedal çevirdiler.
Türkiye’nin ‘ProSeries’ kategorisindeki tek bisiklet yarışı olan ve Cumhurbaşkanlığımızım himayesinde gerçekleştirilen Türkiye Bisiklet Turu, Antalya’dan başladı ve tarihi turistik güzelliklerimizi takip ederek 8 etap sonra İzmir Çeşme’de sona erdi.
Ben de bu tarihi organizasyonu takip ederek hem organizasyona hem de müsabakalara yerinde şahitlik ettim. Gerçekten ülkemiz adına gurur duyulması gereken bir etkinlik. Onlarca ülkeden canlı yayınlanan ve yüz milyonlarca kişiye ülkemizi tanıtma fırsatı bulduğumuz bu organizasyon için başta Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Sn. Emin Müftüoğlu olmak üzere tüm federasyon yetkililerine, sporculara, hakemlere, organizasyonda görev alan personellere ve gönüllülere şükranlarımı sunuyorum.
Ersin Şiyhan / Haber7
Yorumlar5