Geçtiğimiz sezon şampiyonluğu Galatasaray’a kaptıran Fenerbahçe, bu sezon hem lig hem de Avrupa için oldukça iddialı. Ancak Feyenoord maçında oynanan futbol ve alınan 2-1’lik yenilgi “yine mi hayal kırıklığı” endişesini de beraberinde getirdi.



TARAFTARLAR İLK MAÇTAN ENDİŞELENDİ

Hollanda deplasmanında Şampiyonlar Ligi yolculuğunun en kritik ilk maçına çıkan Fenerbahçe, rakibine son dakikalarda yediği golle 2-1 mağlup oldu. Sarı-lacivertlilerin İstanbul’daki rövanş maçında rakibini yenerek tur atlaması en büyük dileğimiz ancak yeni sezona iddialı bir şekilde hazırlanan takımın oynadığı futbol, taraftarları daha ilk maçtan endişelendirdi. Geçtiğimiz sezon oynattığı futbol ve oyuncu tercihleriyle çokça tartışılan teknik direktör Jose Mourinho, Feyenoord karşısında da ezberlerini bozmayınca sarı-lacivertli taraftarlar hayal kırıklığı şeklindeki bir 90 dakikayı daha geride bıraktı.

Maçın ilk 45 dakikalık bölümünde ofsayttan iptal edilen golü dışında rakip kalede nerdeyse hiç pozisyona giremeyen Fenerbahçe, hücuma çıkarken yapılan top kayıplarıyla da kalesinde sıkıntılar yaşadı. İkinci yarıda yeni transferle Semedo ve John Duran’ın oyuna girişi ile oyunu dengeleyen, daha aktif görüntü çizen ve beraberlik golünü bulan sarı-lacivertliler Hadj Moussa’nın son dakikada attığı kafa golüne engel olamayınca sahadan mağlubiyetle ayrıldı.



KALEYE ELİT BİR İSİM ŞART

Mourinho’nun kalede Livakovic yerine İrfan Can’la maça başlaması Fenerbahçe’nin en büyük handikaplarından biri. Zira Fenerbahçe ligde ve Avrupa’da iddialı olmak istiyorsa kalesini mutlaka düzenli oynayan “elit” bir eldivene teslim etmeli. Livakovic’in yedek bırakılması Mourinho’nun ona güvenmediğini gösteriyor. İrfan can yeteneklerine karşın Avrupa’da ve ligde baskıyı kaldıramadığını geçtiğimiz sezon göstermişti.

Syzmanski – Fred ikilisinin hücum anlamında orta sahadaki düşük verimlilikleri sarı-lacivertlilerin pozisyon üretmesini doğrudan etkiledi. Buna Oğuz’un kanattaki etkisizliği de eklenince Fenerbahçe için maç açıkçası sıkıcı bir 90 dakika şeklinde geçti.

Maçta dikkatimi çeken bir ilginç nokta da Jayden Oosterwolde ve Archie Brown ikilisinin son dakikada yenilen goldeki hatasıydı. Feyenoord’un etkili silahlarından Hadj Moussa 1.75’lik boyuyla, 1.89 boyundaki Jayden ve 1.90’lık Brown’a rağmen kafayla gol attı ve takımını galibiyete taşıdı. Üstelik bu kafa vuruşunu çok rahat bir şekilde yaptı.



GEÇEN SEZONLA ARASINDAKİ FARK: KOCAMAN BİR HİÇ

Peki bu oyun tarzı ve hatalarla Fenerbahçe’nin geçtiğimiz sezonla arasında ne gibi fark var derseniz. Kocaman bir hiç! Mourinho, maç sonrası basın toplantısında yine ilginç açıklamalarda bulundu. Stadı susturduklarını çok iyi oynadıklarını söyledi. Üstü kapalı olarak yine transfer isteğini dile getirdi. Ancak geçtiğimiz sezondan farklı olarak takımın neyi farklı oynadığına dair herhangi bir açıklaması olmadı.

Şimdi Fenerbahçe’de gündem Kerem Aktürkoğlu transferi. Kerem transferi olur mu olmaz mı onu zaman gösterecek ancak milli futbolcu Fenerbahçe’nin özellikle kanat hücumları için tam da ihtiyacı olan bir isim.  Peki sadece Kerem transferi Fenerbahçe’de sıkıntıları çözmeye yeter mi? Bence hayır! Zira sarı-lacivertlilerin iyi bir kaleciye ve en önemlisi orta sahada hücumları organize edecek iyi bir forvet arkası oyun kurucuya da ihtiyacı var.

Ancak Feyenoord karşısında yaşanabilecek bir yol kazası Fenerbahçe’ye pahalıya patlar. Yetişmeyen transferlerin ya da geç yapılan takviyelerin hem maddi hem de manevi olarak zararı büyük olur. Umarım yönetim bu riski göze alıyordur!

Ersin Şiyhan / Haber7