Bir yanda gurur, bir yanda hüsran
- GİRİŞ08.09.2025 09:09
- GÜNCELLEME09.09.2025 10:01
Filenin Sultanları’nın dünya ikinciliği ile gurur duyduğumuz günün akşamında A Milli Futbol Takımımız, İspanya’ya Konya’da 6-0 gibi tarihi bir skorla mağlup olarak günümüzü kabusa çevirdi.
Türk kadın voleybolu her geçen gün bizleri yeni zaferlerle gururlandırmaya devam ediyor. Milletler Ligi ve Avrupa şampiyonluklarıyla çıtayı yükselten A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Tayland’ın ev sahipliğindeki Dünya Şampiyonası’nda final oynayarak Türk spor tarihinin en başarılı sonuçlarından birine imza attı. Filenin Sultanları, İtalya karşısında aslında kupaya uzanacak performansa da imza attı ancak karar setinde yaptığımız basit hatalarla Türkiye’ye gümüş madalya ile dönmek zorunda kaldık. Mücadele, hırs, azim, takımdaşlık…
Voleybolcularımız tüm ülkeyi sevince boğan galibiyetleriyle bundan sonraki yıllarda da adlarından sıkça söz ettirecekler. Türk kadın voleybolu, gerek milli takımlar gerekse kulüpler düzeyinde dünyada ilk 5 içerisinde.
Eczacıbaşı ile başlayan başarı geleneği, Fenerbahçe, Galatasaray ve Vakıfbank’la çok üst seviyelere yükselmiş durumda. Voleybol fabrikalarında ülkemizin dört bir yanında genç kızlarımız alt yapılarımızı en iyi seviyelerine çıkartacak kadroları oluşturuyorlar, dünyanın en iyi oyuncuları ligimizde boy gösteriyorlar.
Türkiye Voleybol Federasyonu özellikle 2000’li yıllardan sonraki atılımları ile Türk voleybolunu sistematik bir başarı döngüsüne ulaştırarak en büyük alkışı hak ediyor. Diğer federasyonlarımız için çok güzel bir örnek…
KÂBUS…
Gelelim günümüzü kabusa çeviren İspanya maçına. İspanya, son Avrupa şampiyonu. Dünya sıralamasının iki numarası ve günümüz futbolunun en iyi pas yapan takımı. Kadrosunda Lamine Yamal, Nico Williams, Pedri gibi dünya futbolunun en büyük genç yetenekleri var. Ancak ne olursa olsun kendi sahamızda İspanya’ya 6-0 yenilmek asla kabul edilebilir bir durum değil.
İspanya’ya yenilebiliriz, bu futbolun gerçeklikleri açısından gayet açıklanabilir bir durum. Ama emin olun skoru en az 10-0 bitebilirdi. Özellikle maçın ilk yarısında kalecimiz Uğurcan Çakır en az 4 net pozisyonda gole izin vermedi. İkinci yarı İspanyollar her ataklarında kalemizde pozisyon buldular.
Skor 6-0’a geldikten sonra ise frene basan rakip takım, maçı rölantiye alarak oyuncu değişiklikleri ile karşılaşmayı tamamladı.
Gürcistan deplasmanında aldığımız 3-2’lik galibiyet teknik direktörümüz Montella’yı fazlasıyla yanıltmış. Zira İtalyan teknik adam, İspanya karşısına da aynı taktik ve aynı 11’le çıkınca İspanyollar faturayı ilk 15 dakikada kestiler. Arka arkaya gelen gollere hiçbir reaksiyon veremediğimiz gibi ikinci yarı da bundan ders çıkardığımızı söylemek çok zor. Çünkü oyuncu değişiklikleri futbolcularımızın saha içerisindeki reaksiyonları bunu kanıtlar nitelikteydi.
Maç boyunca sadece 6 kez faul yapmamız bile ne kadar kötü bir futbol oynadığımızı gösterir nitelikte. İspanya maçı çok ciddi aynı zamanda ağır bir uyarı oldu bizim için. Bizim Çocuklar’a güvenimiz ve inancımız tam. Ancak hatalardan ders çıkarmalı ve şapkayı önümüze koyup düşünmeliyiz! Aksi halde bu Dünya Kupası’nda da Tv’den diğer takımları izleriz.
Ersin Şiyhan / Haber7
Yorumlar15