Ergenekon'un sevdiği Hava

  • GİRİŞ19.07.2011 08:18
  • GÜNCELLEME19.07.2011 08:18

Ben Ergenekon olsam, yattığım yerden ellerimi ovuşturarak içlerdim olanı biteni. Bu hava tam da Ergenekon’un sevdiği hava.. Kim ne derse desin.. 

**

Güvenlik uzmanları ardı ardına açıklamalar yapıyor. Kimi yangının nasıl çıkmış olabileceğini sorguluyor, kimi neden istihbaratın alınamadığını, kimi Kandil’den gelen telsiz mesajını..  Hatta dün Abdülkadir Selvi soruyordu; “nerede bizim 188 milyon dolara aldığımız Heronlar?” diye..

Çok zayiat verdirdiği için (!) kullanılmıyor olabilir mi acaba? Gidiş yolu ile ilgilenmiyorum bugün. Evet  ikisi asker üç yurttaşımız kaçırıldığı gün de,  13 Mehmetçiğimizi şehit verdiğimiz gün de aynı yorumu yaptım; “Buz gibi bir Ergenekon Operasyonudur bu”..  Şimdi olayın sıcaklığı geçtiği için o kadar duygusal değilim.

Her türlü seçeneği dikkate alıyorum. PKK içindeki Ankaralılar Grubunun inisiyatif alma gayretini, Öcalan’ın liderliğini sorgulatır hale getirme çabalarını, Kandil ile İmralı arasındaki hatta siyasi kanadı BDP DTK arasındaki rol çalma yarışını, her şeyi koyuyorum masaya hadiseyi incelerken. Ama sonuçları itibariyle baktığım zaman gene dönüp dolaşıp aynı yerde tıkanıyorum. 

**

13 mehmetçiği şehit verdiğimiz gün DTK, kendince “Demokratik Özerklik” ilan etti.  Bütün yurtta bu zamansız gelen terör saldırısı için göz yaşı dökülürken, bazı yerlerde demokratik özerklik halayları çekiliyordu.  Yani resmin bütününe bakan herhangi biri, bir yanda ağlayan, diğer yanda halay çeken iki kişiyi aynı anda gördü..

Ve elbette her resmin olduğu gibi bu resmin bir de opposite’i vardı.. Elazığ’da, Antalya’da, İzmir’de, Taksim Meydanı’nda, Sivas’ta, Antep’te milyonlarca kişi, terörü lanetlemek üzere sokaklara döküldü.

Yürüyüş tertiplenen yerlerde hedef  genellikle BDP teşkilat binaları oldu. Kimi yerde taşlandı kimi yerde önüne gelip protesto edildi, küfürler yağdırıldı.. Ama neticede “sivil siyaset yaptığını iddia eden BDP, terör saldırılarıyla bağlantısı olduğu imajından, kamuoyu nezdinde kurtulmayı başaramadı..  Ve çok daha tehlikeli başka bir şey oldu.. Bugüne kadar çok da olmayan bir şey..Aydın’da bir Otel inşaatında çalışan işçiler arasında çıkan kavga, Türk-Kürt kavgasına dönüştü.. Hatta iddiaya göre, saldırıda şehit düşen bir askerin kuzeni de, sadece Kürt olduğu için dayak yedi..

**

iki günün bilançosu bu.. E, Ergenekon böyle havayı sevmez mi? Yapmak isteyip de beceremediği kaos kendi eliyle geldi.. Bakın yine tüm iyi niyetimle “kendi eliyle” diyorum. Hâlâ saldırının arkasında Ergenekon’un olduğundan hiç kuşkum yok aslında..

Bakın saldırının Cemil Bayık ve arkadaşlarının talimatıyla yapıldığı çıkmadı mı ortaya? Zaten hemen peşinden Cemil Bayık, dün çıktı ortaya ve “Devlet bütün protokolleri kabul etmeli” gibi küstahça tehdit savurabildi.. Peki aynı Bayık’ın, zamanında Ergenekon ile nasıl dirsek teması içinde olduğunu hatırlıyor musunuz? Sonuçta, itidalli davranarak bu süreci aşmamız lazım.

Oyuna gelmememiz lazım. Bir dönem ortaya çıkan Bayrak Mitingi adı altında tertiplenen organizasyonların, Cumhuriyet mitinglerinin falan hangi merkezden tertiplendiğini unutmayın. Sokaklara çıkıp ellerinizde bayraklar yüzleriniz kırmızı-beyaz boyalı, rock konserinde marşlar söyleyerek halledebileceğiniz bir sorun değil bu. Kamplaşmadan başka bir işe yaramaz ve sorunu kangrene dönüştürmekten başka bir amaca da hizmet etmez.

Kalın sağlıcakla

Ersoy Dede - Yeni Akit
ersoy.dede, ulketv.com.tr

Yorumlar3

  • tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet Et
    SAYIN ERSOY DEDE SİZİ SEVERİZ AMA SONUÇTA BİRLİK OLUP YÜRÜMEK DE BİR GÜZELLİK. Tamam yetersiz. Tamam bu durumu iyi yönetmezsek Ergenekonun da ekmeğine yağ sürmüş oluruz ama tek başına bile güzel bir eylem. Yapılması gereken bin hareketten sadece birisi.
    Cevapla
  • samet demir 14 yıl önce Şikayet Et
    İstediğiniz özgürlükse, ispatlayın!. Örgütün de, aynı Türkiye'deki savcıların yaptığ gibi kendi içindeki ergenekoncuları tespit edip yargılaması gerekir. Örgüt, Barışa karşı çıkan, silah bırakmaya direnen, derin devletle iç içe geçmiş , çözümden değil çözümsüzlükten yana olan, halkın sorunlarını çözmek yerine 3-5 oligarşik güç odağının darbe yapma emeline hizmetkar olmuş , uşaklaşmış, köleleşmiş bu karakterden arındırılmış kişileri bulmalı, yargılamalı ve gereğini yerine getirmelidir. Sonrasında siyasi uzantıları ekranlara çıkıp konuşursa dikkate alınabilir. Yapılan eylemlere paralel konuşan siyasiler de örgüt paraleli değil, ergenekon paraleli siyaset yapıyor demektir. Bunu da siyasi uzantısının iyi hesaplaması gerekir. Özgürlük mü istiyorlar yoksa darbeye zemin hazırlamaya çalışanlara hizmetkarlık yapmak mı. Özgürlük mü yoksa Modern kölelik mi.İstediğiniz Özgürlükse ispatlayınız!.
    Cevapla
  • samet demir 14 yıl önce Şikayet Et
    Bak sen şu işe. Mart ayında komutanın birliğinden, PKK'ya satılmış olma şüphesiyle örgütün 1 yıllık ihtiyacı kadar mühimmat çalınıyor. Assubay ceza alıp Olay kapatılıyor. Aynı komutan, askeri "ölüme gidilecek git" komutuyla sahaya sürüyor. Ergenekon süreci daha uzun bir süre gündemden düşmeyecek herhalde. Üstelik cephane olayı Diyarbakır'da cereyan etmiş. Parti açıklamasını diyarbakır'da yapıyor. Örgütün gücü ve bu şımarıklığı nereden aldığı görülüyor. Ama herhalde epey azaldılar, son kozlarını oynuyorlar. Bu işlerin sonunda örgüt üst yönetimi de "silivri'ye" gönderilirse hiç şaşırtıcı olmayacak. Bu süreç ne kadar sürer artık orasını Allah bilir, biz görür müyüz, göremez miyiz. kendi rızalarıyla ortaya çıkıp açıklasalar ve memleketi terketseler de kurtulsak. Onlar da mutlu olacağı yere gitseler. Rusya mı olur, Küba mı olur. Her nerede rahat edecek ve rahat vereceklerse!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat