Bir mayıs akşamıydı ve havada o keskin şampiyonluk kokusu vardı. Henüz yeni kupa kazanmış olan Galatasaray, yeni bir kupaya daha uzanmak için sahaya adım atıyordu.
Galatasaray'ın başarı öyküsü yazılsa, ilk satırları buna benzer olurdu.

Galatasaray, Mayıs geleneğini bozmadı. 2000'li yılların başında hayatımıza giren "5 şampiyonluğa 1 yıldız" uygulamasından bu yana ilk kez 3.yıldızı takan takım Galatasaray'dı. 2002 yılındaki başarıdan 13 yıl geçmesinin ardından 2015'te 4.yıldız geldi. Yalnızca 10 sene içinde de 5.yıldıza ulaşıldı. Üstelik, yıldız kararı alınmadan önceki yıllarda da Galatasaray'ın son 10 yılda 6 şampiyonluğu ve 2 Avrupa Kupası zaferi bulunuyor.

Bazen, bugünün başarısını anlamak için geçmişten günümüze uzanan yolu iyi analiz etmek gerekir.

Kuşkusuz Galatasaray, başarı kültürünü en iyi biçimde koruyan kulüp konumunda.

Kayserispor maçında şampiyonluk için 1 puanın yeterken, tüm camianın konsantrasyon mottosuyla beraber odaklanması Mayıs'ın olmazsa olmazıydı.

Başta kaptan Muslera olmak üzere, bütün oyuncular sezon boyu verdikleri emeğin karşılığını almak için oradaydı. Kupa zaferinin getirdiği moral, muhteşem taraftarın gösterisiyle birleşince goller de arka arkaya geldi.

Osimhen sanki uzun yıllar hep burada olacakmışcasına tutkuyla ve hırsla mücadele etmeye devam etti. Barış Alper ve Yunus Akgün, takımın enerji deposu gibiydi. Orta sahada Torreira, Sara ve Lemina, eminim keşke daha önce bir araya gelseydik demiştir. Birbirlerini saha içinde muazzam tamamladılar.

Eren Elmalı'nın geldiği günden bu yana en iyi maçlarından birini izledik. Savunmanın güvencesi Sanchez ve Abdülkerim Bardakcı da kusursuzdu. Son haftaların formda ismi Sallai de çalışkanlığıyla göz doldurdu.

Galatasaray tarihindeki en çok kupa kazanan oyuncu konumuna yükselen Fernando Muslera, penaltıdan attığı gol ile bu alanda da tarihe geçti. Özellikle oyuncuların gol sonrası efsane kaleciye koşması, Muslera'nın kaleci Bilal'e penaltı öncesi yaptığı konuşma, günün özel anlarından biriydi.

Gün boyu şampiyonluk yayınları için stadın etrafındaydım. Galatasaray taraftarının mutluluğu, keyfi, yaşadıkları tarifsiz duygu yoğunluğu bambaşkaydı. Bu sezon yalnızca saha içinde takım değil, tribünde de onların şampiyon olması asla tesadüf değil. Stadı dolduran, her şartta takımını destekleyen taraftar 5.yıldızı sonuna dek hak etti.

Okan Buruk'un tüm eleştirilere rağmen, kendi kabuğuna çekilip sadece çalışarak, takımına ve ekibine inanarak geldiği nokta çok büyük iş. Takımın başına geldiği günden bu yana hep üzerine koyan, özellikle bu ligin kodlarını ezberlemiş olan Okan Buruk, bilhassa Mourinho ile girdiği düellodan başı dik çıkmıştır.

Dursun Özbek'in 2017 yılında Fenerbahçe ile rekabete ilişkin söylediği, "Onlar 4.yıldızı takmadan biz 5.yıldızı takarız" sözü de hayata geçmiş oldu.

Bu sezon gerek yönetim, gerek teknik ekip, çok büyük emekler vererek bu şampiyonluğun altına imzalarını attılar.

Sezon sonunda Galatasaray'ın şampiyonluğunu ayrıca yazarak kırılma anlarını, unutulmaz maçları birlikte değerlendirieceğiz.

Ancak bugün, milyonlarca Galatasaray taraftarının bayramıdır.

Mayıslara yeni bir gün daha eklenmiştir.

18 Mayıs 2025'te Galatasaray, alnının akıyla 5.yıldızı kazanmıştır.
Bunu da doyasıya kutlamak en büyük hakkıdır.

Tribünde UEFA Kupası kahramanları Hagi ve Popescu varken, bir başka efsane Icardi kenarda alkışlarken 25.şampiyonluğu kazanmak Galatasaray geleneğinin de sarsılmaz bir parçasıdır.

Evren Göz - Haber7