Arda Güler, kariyer yolculuğunda yeni bir döneme başlıyor. Basamakları şimdiye dek hak ederek çıkan genç yıldız, artık yeni mertebeye ulaştı. İspanyol ekibi, onu potansiyel yıldız adayı olarak transfer etmişti. Bugünlerde, Xabi Alonso'nun gelişiyle beraber as oyuncu olarak hikayesi devam edecek.

Amerika'daki FIFA Dünya Kulüpler Kupası, Arda'nın yeni rolünü anlamamız adına çok önemliydi. Onun Real Madrid'de göstereceği performans, A Milli Takımımız için de elbette belirleyici olacaktır. Büyük bir merakla turnuvanın başlamasını bekledik. Xabi Alonso, yeni takımında Ancelotti döneminden farklı olarak Arda'yı daha çok kullanacağının sinyallerini verdi. Her maç, daha uzun süre sahada kalan Arda Güler, Dortmund karşısında 2 asist yaparak takımını yarı finale taşıyan isimlerden oldu.

Peki geçen sezondan bu yana neler değişti? Biraz bunu inceleyelim:

Öncelikle Alonso oyunu, savunmada ve hücumda daha çok hareket ve değişkenlik istiyor. Saha içinde top rakipteyken başka, top Real Madrid'deyken başka dizilişler amaçlanıyor. Oyuna sırf bu bakış bile Arda Güler için büyük avantaj. Çünkü birden fazla pozisyonda başarıyla oynayabilen Arda, hocasını sevindirebilecek yeterlilikte.

İkincisi, artık oyun kurulumunda merkeze yakın oynayarak takımın pas ritmini ve koşu temposunu ayarlıyor. Bu, onun ikinci bölgenin her alanında topa temas etmesini ve topsuz oyunda da gelişmesini sağlıyor. Geçişlerde en doğru oyuncuyla topu hızlıca buluştururken, rakibin geçişlerinde sezgileriyle atakları kesmeye gayret ediyor.

Üçüncüsü, pas kalitesi elit seviyede olduğu için, 360 dereceyi kontrol etmesi ve doğru açıları kovalaması çok değerli. Top ayağından çıktıktan sonra, bir sonraki pozisyonu düşünerek kendini boşa çıkararak iade istemesi, basit gibi görünen ancak takımına atak akışkanlığı sağlayan unsurlardan biri.

Dördüncüsü, takım içindeki iletişimi artık çok daha güçlü. Topun olmadığı anlarda liderlik özelliğiyle sürekli takım arkadaşlığını uyararak, genç yaşında söz sahibi olmaya başladı. Saf yeteneğine eklenen liderlik, onu dünyada daha değerli oyuncular arasına sokmayı sağlayacaktır.

Avrupa'nın en genç ve yetenekli kuşaklarından birine sahip olduğumuzu asla unutmamalıyız.

Arda Güler'i, Kenan Yıldız'ı izlerken insanın yüreği kabarıyor. Orkun Kökçü, Kerem Aktürkoğlu, Hakan Çalhanoğlu, Ferdi Kadıoğlu...Artık yaklaşan Dünya Kupası öncesi böylesine bir takıma sahip olmak umut veriyor.

Umarım Eylül'de başlayacak olan eleme gruplarında oyuncularımızın bireysel performansları milli takımımıza yansır ve 24 yıl aradan sonra Dünya Kupası'na katılarak gücümüzü herkese gösteririz.

Evren Göz - Haber7