Galatasaray, Avrupa'da bir kez daha eşiği atlayamadı. Kıyısına kadar gelinen kalıcı başarı, bu şartlarda maalesef biraz zora girdi.



ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE BU KADAR POZİSYONA GİRİNCE SKOR YAPMALISINIZ

Monaco deplasmanına giderken, rakibin durumu düşünüldüğünde galibiyet umudu vardı. Atletik ama savunma zaafları olan bir ekibe karşı, Galatasaray'ın daha üretken olması beklenirdi. Aslında ilk yarıda oyunun kontrolü sarı kırmızılılardaydı ancak ilk gol gelmeyince, arka arkaya pozisyonlar kaçınca şartlar değişti. İlk 45 dakika Sara çok koştu, Barış çok mücadele etti, Jakobs özellikle hücumda etkiliydi fakat son vuruş ve final paslarında takım olarak başarısızlık yaşandı. Şampiyonlar Ligi seviyesinde, deplasmanda bu kadar pozisyona girince skor yapmalısınız.

İkinci yarıya etkili başlayan taraf Monaco'ydu. Hücumda istekli görünen ev sahibi takım, penaltı da kazandı. Uğurcan'ın başarıyla kurtardığı penaltı, Galatasaray'ı harekete geçirebilirdi fakat olmadı. Her geçen dakika fiziksel ve mental olarak geri giden Galatasaray, arka arkaya pozisyon vermeye başladı ve tahmin edilen gol geldi.

OSIMHEN'E HİÇ FAUL YAPILMADI

Karşılaşmayla alakalı 3 istatistik çok dikkat çekici. Gördüğü kartlarla dikkat çeken Monaco, 90 dakika boyunca kart görmedi. Rakibi hataya yeterince zorlayamadık. İkincisi, Osimhen'e hiç faul yapılmadı. Sezonun kalanında Osimhen'in ilk 11'de olduğu hiçbir maçta bir daha böyle bir istatistik olmayacaktır. Üçüncüsü, Galatasaray ikinci yarı isabetli şut çekemedi.

Son dönemlerde, eksiklerden ve hazır olmayan oyuncuların mecburen oynamasından dolayı, oyunda düşüş olması elbette beklenir ama bu kadar keskin düşüşler yaşanması ciddi sorun. Galatasaray'ın bu sezon, bireysel performans odaklı bir görüntüye bürünmesi gelecek adına sıkıntılı bir durumdur. Son 3 sezonun şampiyonu Galatasaray'ın 4.sezonunda bireysel performanslar dışında oyun gücünün de üst seviye olması beklenir.

Sezon başı kadro planlamasında yapılan hatalar, Şampiyonlar Ligi'nde faturalandırılıyor. 

Galatasaray'ın 1989 Mart'ında Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Monaco karşısında yaptığı gövde gösterisi, 2000 Ağustos'unda Real Madrid önünde elde ettiği Süper Kupa zaferi, böylesine tarihi bir atmosferde yeni bir başarıyı da tarihe eklemek anlamına geliyordu. Tribünleri dolduran Galatasaraylı taraftarlar, stadyumdan üzülerek ayrıldı.



4 SEZONDA BELKİ EN KRİTİK SÜREÇTEN GEÇİLİYOR

Birkaç sezondur Avrupa'da yaşanan benzer düşüşü, benzer şekilde yaşanan kadro zaafiyetini, Ocak ayında mutlaka neden birkaç transfer gerektiğini, takımdaşlıktan uzaklaşıp bireyselliğe dönüşü Galatasaray'ın ciddi manada değerlendirmesi gerekir. Başkan Dursun Özbek, futbol komitesi yetkilileri ve Okan Buruk'un buna benzer süreçlerden toparlanıp takımı başarıdan başarıya götürdüğü dönemler yakın zamanda gözlerimizin önünde. Yine hatalar tespit edilip, eklemeler yapılarak performans artışı sağlanabilir. 4 sezonda belki de en kritik süreçten geçiliyor. Ligde Antalya deplasmanı ve Kasımpaşa maçı ile sezon tamamlanacak. Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa ve bir yandan Afrika Kupası'nın yaşanacağı döneme eklenecek 2 kritik Şampiyonlar Ligi maçı da var. Atletico Madrid ve Manchester City mücadeleleri, Galatasaray'da sezonun rotasını da belirleyecek. Ya yine diğer sezonlarda olduğu gibi lige dönülecek ya da tarihin en büyük yatırımıyla kurulan tarihin en pahalı kadrosunun Avrupa'da da yürüyüşüne şahitlik edeceğiz.

TARAFTAR AVRUPA'DA KALICI BAŞARIYI YAŞAMAK İSTİYOR

Galatasaray taraftarı, artık takımlarının Avrupa'da o hasretle beklenen kalıcı başarıyı yaşamak istiyor. Çok da haklılar. Süper Lig'de 4.kez üst üste şampiyon olmak tabii ki asla küçümsenecek bir başarı olmaz ve Süper Lig ölçeğinde tarihte bugüne dek sadece bir kez yapıldı (1996-2000 arasında Galatasaray tarafından) ancak o yıllarda yolun sonu 2 Avrupa Kupası ile tamamlanmış; üstüne bir de 2001'de Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynanmıştı. Bu 4 sezonun sonunda Avrupa başarısı olmazsa, yüzlerce milyon Euro'luk yatırımın asıl amacına ulaşmadığı da konuşulacaktır.

Evren Göz - Haber7