Türkçe küfreden polisimizi bile özledim

  • GİRİŞ15.11.2010 09:09
  • GÜNCELLEME15.11.2010 09:09

Eyüp Can'ın yazısı

‘Bir vatan haini’yle görüşmekle itham edilmiştim. Aradan on yıl geçti. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görmek için bu söyleşiyi ölüm yıldönümünde sizlere sunmak istedim. Okuyun, insanların ne kadar kolay ihanetle suçlandığını ve hayatlarının nasıl karartıldığını Ahmet Kaya üzerinden siz de görün.

Ahmet Kaya ile ölümünden önce yapılan son söyleşi:

Bir ödül töreninde, Kürtçe şarkısına klip çekmek istediğini ve klibi yayımlayacak televizyonlar aradığını söyledi ve bütün hayatı değişti!

Suçlamalar, davalar, kelepçeler, mahkemeler ve yurtdışına uzanan adı konmamış bir sürgün! Peki ama, Kürtçe şarkı söylemenin yasak olmadığı bir ülkede, yıllardır Türkçe şarkılar söyleyen Kürt asıllı Ahmet Kaya’nın, Kürtçe bilmediği halde, bir Kürtçe şarkıyı kasetine koymak istediğini dile getirmesi neden bu denli tepki aldı?

Sorunun kendisi kadar cevabı da çetrefil!

Çünkü o, ‘Başım Belada’ gibi bir şarkıyı, yaşamları boyunca başları belaya girmemiş ve girmeyecek olan insanların bile zihnine kazımış bir şarkıcı.

‘Belalı şarkılar’ yaptığı için mi ‘başı belada’dır, yoksa ‘başı belalı’ olduğu için mi ‘başım belada’ nakaratlı şarkılar yapmaktadır bilinmez; fakat o, son dönemde yaşadığımız demokratik daralmanın ve ‘yangına körükle giden’ biz gazetecilerin kurbanıdır!

‘Öcalan posteri önünde resim’ çektirmekten ‘PKK’yı övücü sözler’e, ‘Arabamı o şerefsizlerin ülkesine bıraktım’ aforizmasından ‘bölücülüğe’ bir yığın ‘provokatif suçlama’nın muhatabıdır.

Medyada yer alan bu iddialardan dolayı hakkında açılmış davalar DGM’de sürerken o, yaklaşık bir yıldır sürgün yaşadığı Fransa’da, ‘dilini bilmediği, kültürünü anlamadığı, sorunlarını paylaşmadığı, yemeklerini sevmediği’ insanların arasında, yapayalnız kendini aramaktadır.

 ‘Türkçe küfreden polislerini bile özlediği’ ülkesine döneceği günlerin hayaliyle Paris’in göbeğinde İngilizce öğrenmektedir. Dilin tükendiği yerde sessizliğe gömülüp, kaderi gibi takip edeceği yeni şarkılar mırıldanmaktadır…

Bir ödül töreninde, Kürtçe şarkınıza klip çekeceğinizi ve klibi yayımlayacak televizyonlar aradığınızı söylemeniz bütün bir hayatınızın değişmesine sebep oldu. Bu belalar başınıza nasıl açıldı?

Benim başım hep beladaydı zaten. Son zamanlarda bunun nedenleri üzerine çok düşündüm; ben Türkiye’nin alışageldiği bir ‘sanatçı’ tipi çizmiyorum.

Hayatın farkındayım, akıllıyım, beni içine almaya çalıştıkları normlara uymuyorum. Medya benden başka türlü malzeme çıkaramıyor; çünkü ‘kim nerede-kiminle’ programlarının aktörü olmuyorum.

Düşünebiliyorum, ailemle ve inandığım geleneksel değerler üzerine inşa edilmiş bir yaşam sürdürüyorum, vergimi ödüyorum, namussuzluk yapmıyorum.

Bunlar bir insanın başının hep belada olması için yeterli olmasa gerek? 

Bütün bunların ötesinde bir de bütün haksızlıkların farkında olan ve buna karşı çıkan bir yanım var. Eh, bir de sistemi eleştiren ve her daim muhalif bir adamım. Benim başım nasıl belada olmasın?

Apo posteri önünde resim çektirdiniz mi?

Bakın; siz gazetecisiniz. Sizin ürettiğiniz o gazeteyi kimlerin okuyacağına siz mi karar verirsiniz, yoksa okur mu gazetesini seçer?

Ben konser yapıyorum, insanların bir kısmı gelip şarkı dinleyerek, bir kısmı dans edip halay çekerek, bir kısmı sloganlar atarak deşarj oluyor. Benim bu insanları seçme hakkım olabilir mi?

On binlerce insanın bulunduğu konser salonunda biri Apo posteri açmışsa bunun benimle ne ilgisi olabilir?

Peki ya PKK’yı övücü sözler…

Bakın ben terörün her türlüsüne ömrüm boyunca karşı oldum, lanet ediyorum teröre, neden öveyim PKK’yı?

Nereyi bölmüşüm

Nedir sizin PKK ile ilişkiniz o halde? 

Bu soruyu ben soruyorum. Lütfen beni PKK ile ilişkilendirmeye çalışanlar ispat etsinler, ben nereye üye olmuşum? Hani üyelik belgelerim? Kime yardım etmişim, hani makbuzlarım?

Ben nereyi bölmüşüm, nerede sınırları? İki tane konser fotoğrafı çekip aslı çarpıtılan iki tane cümleden yola çıkarak bir insanın hayatına bu kadar kıyılabilir mi?

Soruyorum. Bunların cevabını istiyorum. Ve bunu bana değil, babası bir gecede ‘hain ve bölücü’ ilan edilen 12 yaşında, Türkiye’de okula giden kızıma izah etsinler.

Başka bir şey istemiyorum. Bu arada çantasında PKK konseri verdiği iddiasıyla açılan davaya ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunamadığı için düşme noktasına gelen davasının mahkeme tutanaklarını gösteriyor Kaya.

Bakın “PKK’cılara konser verdi” diye haber yaptılar sonra mahkeme belge istediğinde. “Bizde bir belge yok” diye cevap vermişler. Şimdi ne diyeyim ben?

Türkiye’de sizin hakkınızda en çok tepki çeken şey “Arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım.” cümlesi oldu. Nasıl söylersiniz böyle bir şeyi?

Yaa gözüm ben manyak mıyım ki böyle bir şey söyleyeyim? Aklı başında olan bir insan nasıl olur da kendisinin de bir parçası olduğu ülke hakkında böyle çirkin bir şey söyler! Ayıp bir şey, benim annem, kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım, abim, çocuklarım, karım, ailem herkes orada, o ülkede yaşıyor. Ve ben Mecnun’un Leyla’yı sevmesi gibi seviyorum ülkemi.

Nereden çıktı o halde bu söz?

Ben “3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim” dedim. Ertesi gün bir gazetede manşete, ‘Arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım!’ Böyle bir şey olabilir mi? O gazetenin muhabiri bile geldi bana “Abi vallahi ben böyle bir şey yazmadım, oradan ayarlamışlar” dedi. Yorumu size bırakıyorum.

Fakat ben hâlâ anlamış değilim. Kürtçe şarkı söylemenin yasak olmadığı bir ülkede yıllardır Türkçe şarkılar söyleyen Kürt asıllı Ahmet Kaya’nın Kürtçe bilmediği halde bir Kürtçe şarkıyı kasetine koymak istemesi neden yoğun tepki aldı?

Evet doğrudur, yıllardır Türkçe şarkılar söyleyen bir insanım; Kürt asıllıyım ve ne yazık ki Kürtçe bilmem. Bu kadar masum bir talebimin karşılığında ben, uygar, çağdaş, demokratik, insan haklarına saygılı olduğunu iddia eden, bir kültür mozaiği oluşturduğunu iddia eden ülkemden ne beklerdim biliyor musunuz?

Bu Kürtçe şarkıyı okuduktan sonra, en azından bu dili kullanan milyonlarca vatandaşına saygı adına, bu şarkıya çekeceğim klibi alıp-televizyonlarda yayımlayıp, bu ülkede bütün kültürlerin yaşama imkânı olduğunu, bütün dillerin var olma imkânı olduğunu, şarkılardan korkulmaması gerektiğini göstermesini. Kaldı ki okuduğum şarkı çok güzel bir sevda ve ayrılık şarkısıydı.

İsyanım haksızlığa 

Peki ya sert mizacınız?


“Ben bir suç işlemedim ama her insan gibi hatalarım var. Üslupta bir yanlışlık yapmış olabilirim. Ne yapayım yani mizacım sert, yanlış anlaşılıyorum ama art niyetsiz bir yüreğim var, kimseye benden bir kötülük gelmez.

Eğer zaman zaman isyan ediyorsam bu haksızlıklara karşı dayanamıyor oluşumdan kaynaklanıyor, yoksa hiç kimseyi üzmek istemem. Ülkemin insanlarının daha mutlu, özgür, barış içinde yaşamasından başka hiçbir derdim yok.

Fakat ülkemdeki haksızlıklar beni üzüyor ve sert mizaçlı yapıyor. Sonra da ne desem ters anlaşılıyor. Barış diyorum savaş anlıyorlar, demokrasi diyorum faşizm gibi algılıyorlar, ülkemi sevdiğimi söylüyorum vatan haini diyorlar.

Bildiğim bir şey var ki; yüreğim ve beynim büyüdükçe sicilim bozuluyor ama ıssız bir insanlık anlıyor beni.

En çok neleri özlediniz Türkiye’de?

Sokakta Türkçe küfreden polisimizi bile özledim gözüm, gerisini sen düşün. Kükürt kokan havasını, içilemeyen suyunu, Boğaz’da balık kokusunu, ülkemi, hüzünlü şarkılarla bile yaşama umutla sarılmasını bilen ülkemin insanlarını…

Yorumlar48

  • iibrahim kaya 14 yıl önce Şikayet Et
    kimse sormuyor. apoyu neden özlediğini,hakketen apoyu neden özler bir insan.yorumlara bakılırsa en büyük vatanperver,eşitlikçi,demokrat biri olan ahmetkaya,doğru ,bunu ben demiyorum,türkiye cumhuriyeti başbakanı recep tayyip erdoğan diyor.ne diyor "Hoşçakalın iki gözüm" diyen Ahmet Kayaya vefa göstermeyen Türkiyenin şarkıları eksik kalır.vefa kime gösterilir.seni seven insana,seni seven düşmanını severmi,seni yakanı patlatanı mehmetciğine kurşun sıkanı severmi,öyleyse ahmet kaya neden özledin apoyu.?
    Cevapla
  • ufuk türk 14 yıl önce Şikayet Et
    gerçek sanatçı. müzik 2 kafiye alt alta yazmakla olmaz işin içine çileyi de katan ustadır rahmetli. bu adam gibisi zor gelir ben çok ülkücü biliyorum ahmet kayayı ezbere bilen
    Cevapla
  • E.gül 14 yıl önce Şikayet Et
    Almanyada polis yada memur ters bir cevap verse. Adamin icine nasil oturuyor. Ahmet kayalar, Baslari kapali diye üniversitelere alinmayan kizlar, Imamhatipli diye puanlari kesilen ögrenciler, Refahli olduklari icin Partileri kapanan insanlar vb Ne acilar cekmistirler kim bilir. Bu ülkede kürtlerede, alevilerede kisaca herkese saygi gösterip bu ülkenin sahipleri olduklari hissettirilmelidir. Türk milleti bukadar adamdir ve bunlari yapacakkadar mangal yüreklidir. Birak bu dinkardeslerini bu millet Gayri müslimlerede ayni doslugu sunmustur.
    Cevapla
  • mehmet çelik 14 yıl önce Şikayet Et
    sevilmediklerinin farkındalar. hele şükür artık bu ülkede sevilmediklerinin farkındalar bir yorumcunun itirafıdır ülkücüleri sevmiyorlar diye. umarım birgünde insanlık suçu işledikleri için sevilmediklerini anlalar yoksa insan neden bir insanı sevmesinki. vazgeçin insanlık sucu işlemekten insanlar sevecektir sizi de tıpkı ahmat kaya yı sevdikleri gibi.
    Cevapla
  • Mecnun YURTSEVER 14 yıl önce Şikayet Et
    Ne günlere kaldık ?. Sanki Ahmet Kaya sütten çıkmış ak kaşıktı da gazete o manşeti atınca tukaka yapıldı ! Kayanın şarkılarını bilenler, konserlerini bilenler, pkklılarla olan muhabbetini bilenler için bu yazılanların hiçbir hükmü yoktur. Siz ki şivan perveri dile getirmeye çekinmeyenler, siz ki ahmet kayayı bir anda demokrat ilan edenler... Çok merak ediyorum ne zaman apo ile karayılanı meclise getirip konuşmasını alkışlayacaksınız? Ne zaman onlardan özür dileyeceksiniz? Bunları sevenlerin ülkücüleri sevmemesi gayet normal
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat