Ağır zamanlar…

  • GİRİŞ04.03.2022 09:48
  • GÜNCELLEME05.03.2022 09:55

Rusya, Ukrayna’nın tamamını işgal edebilir mi?

Edebilir…

Amerika, Rusya’yı kolsuz kanatsız bırakabilir mi?

Bırakabilir…

Avrupa, Rusya olmadan ayakta kalabilir mi?

Kalabilir…

Nükleer güç devreye girebilir mi?

Girebilir…

Başka ihtimaller de var, her an her şey olabilir.

Çünkü “habersiz hamle” dönemine girdi dünya, kimse kimseyi uyarmak zorunda değil, böyle bir hat kalmadı.

Kıssenger, İkinci Dünya Savaşı yaklaşırken Sovyet lideri Stalin’i,  Moskova’nın iyi niyetini en yüksek fiyatı verene satmayı düşünen adam olarak anlatmıştı.

En azından pazarlık yapmaya hazır biri olduğunu söylemişti.

Tabi Stalin, o pazarlığa girecek gücü elde edebilmek için koskoca bir coğrafyanın, özelikle de Türk dünyasının canına okumuştu, o ayrı konu.

Stalin de kendisiyle ilgili bu yargıyı şöyle cevaplamıştı: Dikkatli olacağız, kendi ülkesi için ateşin üzerine kestane koyanların eli yanmasın diye maşa olmayacağız, savaş kışkırtıcılarının yarattığı anlaşmazlıkların içine girmeyeceğiz.

Aslında Stalin, Kıssenger’ı doğruladı, Moskova’nın iyi niyetini çok yüksek bedelle müttefiklere sattı, onlarla birlikte kazanan tarafta yer aldı.

İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden yıllar geçti, Amerikan-Sovyet rekabeti genişledi, işin içine Vietnam, Küba, Afganistan, Irak, Suriye gibi farklı başlıklar girdi.

Şimdi de Ukrayna…

Kıssenger’ın, Stalin için “pazarlık yapmaya teşne” tanımı Putin için geçerli değil sanırım.

Putin bir şeyi kafasına koymuş, bu çok net.

NATO’nun daha fazla üstüme gelmesine müsaade etmeyeceğim, bu iş nükleer savaşa kadar gitse de geri adım atmayacağım, diyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan “yeni dünya düzeni” Ukrayna üzerinden ilk kez test ediliyor.

Her zaman şunu düşünmüşümdür…

Amerika, yenilmeden dünya hakimiyetini bırakmaz, elindeki büyük gücü yumuşak geri çekilmelerle feda etmez.

Şimdi o kritik noktadayız…

Şayet Rusya, Ukrayna dışında Avrupa’da herhangi bir yere müdahale ederse kesinlikle “Üçüncü Dünya Savaşı” çıkar.

Daha ileri gitmez Ukrayna’da durursa ekonomik yaptırımlarla sistemin dışına itilerek, zaten büyük oranda yapıldı bu, uzun yıllar boyu ağır bedeller öder.

Peki bize ne olur?..

Tarafsızlığımızı koruduğumuz ve dahil olduğumuz mevcut antlaşmalara sadık kaldığımız müddetçe bir şey olmaz.

Fakat…

İş daha ileri bir evreye geçerse, yani NATO üyesi olmanın yükümlülüklerini yerine getirmeniz gerekiyor, derlerse ve artık tarafını seç, baskısı artarsa…

O zaman…

İçinde bulunduğumuz pakta sadık kalmamız gerektiğini tavsiye edebilirim.

Sadece ekonomik yaptırımlar konusunda NATO üyeleri tarafından zorlanırsak…

Sen de yaptırımlara katılacaksın, derlerse bize…

Buna direnebildiğimiz kadar direnmeliyiz, hem Rusya’nın, hem Çin’in, hem Amerika’nın hem de Avrupa’nın kapılarını sonuna kadar açık tutmalıyız.

Artık nereye kadar yapabilirsek…

Rusya-Ukrayna savaşında, bugüne kadar devletimizin son derece isabetli bir dış politika izlediğini de söylemeliyim.

Biz isteriz ki…

Barış kazansın, mutluluk kazansın, hayat kazansın, inanç kazansın, sanat kazansın,  insan kazansın, aşk kazansın, kısaca dünya kazansın.

Bunları istemeye devam edelim.

Belki olur…

Yorumlar1

  • Doğrucu Davud 3 yıl önce Şikayet Et
    Yarın rusya pasifize edilir devre dışı bırakılır veya yenilirse, stratejik müttefik olup da bize yapmadığını bırakmayanların bize neler yapabileceğini hayal bile etmek istemiyorum, o sebepten rusya iyice devre dışı kalmamalı ki biz de arada ince denge politikaları ile işi idare edelim !..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat