Suriye üzerine…
- GİRİŞ19.08.2022 09:39
- GÜNCELLEME20.08.2022 09:37
Türkiye, Suriye konusunda haklıdır.
Dün de haklıydı, bugün de haklıdır.
1984 yılında Eruh baskınıyla başlayan terör eylemleri, Suriye topraklarında organize edildi, Suriye devleti terör örgütüne ses çıkarmadı, hatta çanak tuttu.
Abdullah Öcalan, Şam’da yaşadı, örgütü buradan yönetti, adresi biliniyordu, buna rağmen Suriye devleti Öcalan’ı yakalayıp Türkiye’ye teslim etmedi.
Terör örgütünün silahlı kanadı Irak’a, Kandil’e taşındıktan sonra sivil kanadı da Suriye’de kantonlar oluşturup, devletçikler kurup sahayı hazırladı.
Son yirmi yıldır…
Suriye’nin kuzeyini, Irak’ın kuzeyine bağlayıp, Akdeniz’e ulaştırmaya çalışanlarla savaşıyor Türkiye.
Türkiye’nin büyük mücadelesini içerdeki siyasete alet etmeye çalışanlar ne yapmaya çalışıyorlar, inanın anlayamıyorum.
Ortadoğu coğrafyası kavganın, savaşın, gözyaşının coğrafyasıdır.
Tarihin her döneminde din savaşları, toprak savaşları, su savaşları, enerji savaşları buralardan eksik olmadı.
Bugün de aynı sebepler geçerli.
Nasıl oluyor da…
Tarihin bu ağır yükünü Türkiye’nin üstüne vurup, olandan bitenden sen sorumlusun, diyebiliyorsunuz?
Yüz kere söyledim…
Tunus’da milleti sokağa biz dökmedik!..
Mısır’da Mübarek’i biz devirmedik!..
Libya’da Kaddafi’yi biz öldürmedik!..
Irak’ta Saddam’ı biz asmadık!..
Suriye’de iç isyanı biz başlatmadık!..
Biz, devlet olarak yüz yıldır Batı ittifakının içindeyiz.
Bazı konularda direnebildiğimiz kadar Batı’ya direniyoruz, son kertede onlarla birlikte hareket ediyoruz.
Bu durum mevcut iktidarın Türkiye’yi taşıdığı yer değil, bir devlet politikası ve öyle devam ediyor.
Ne olsaydı mesela, Türkiye nasıl davransaydı Suriye’de?
O tarafa hiç bakmasa mıydı, olanı biteni tamamen müdahalesiz kalarak mı izleseydi?
Ne olacaktı o zaman?
Milyonlarca Suriyeli sınıra dayanmayacak mıydı, Türkiye kapıları açmayacak mıydı, kuzeyde kantonlar birleştirilmeyecek miydi, aynı durum oluşmayacak mıydı?
Şimdi bakıyorum…
Türkiye’nin Rusya ile, Amerika ile, İran ile gerekirse savaşması gerektiğini söyleyenler var.
Havadan, karadan, denizden!..
Buradan bir kere daha söylüyorum.
Siyasi emellerinizi, hayallerinizi ve hatta kişisel istikbalinizi nerede tatmin edersiniz, bilemiyorum.
Ama…
Türkiye’yi ateşe atarak, milleti parçalayarak, savaş naraları atarak bunu yapamayacaksınız, aklı başında hiç kimse bu duruma sessiz kalamaz, kalmayacağız.
Devletin ve milletin gücünün farkındayız.
Hayal peşinde koşanların hakikatimizi yem etmeye çalıştığını görmekteyiz.
Tekrar söylüyorum.
Suriye’de olanlardan…
İran ne kadar, Rusya ne kadar, Amerika ne kadar, İsrail ne kadar sorumluysa, biz de o kadar sorumluyuz.
Türkiye’nin başlattığı ya da Türkiye’nin bitireceği bir savaş değildi o.
Şimdi barış zamanı, mı diyorsunuz?
Varız…
Türkiye olarak, çıkarlarımızı korumak şartıyla…
Varız…
Yorumlar4