Misafir önce kapıyı çalar
- GİRİŞ04.07.2025 09:09
- GÜNCELLEME04.07.2025 09:15
İsrail 1 Ekim 2024’te Lübnan’ın güneyinde Hizbullah hedeflerine saldırı başlattı. 27 Kasım 2024’te ateşkese varıldı. Hizbullah yönetimi, İsrail ve arkasındaki savaş makinesine 47 gün dayanabildi.
İsrail 23 Haziran 2025’te İran’a saldırdı. İran karşılık verdi. Karşılıklı hava bombardımanları 12 gün sürdü. İran ile İsrail, ilk ateşkes ihtimalinde uzlaşma sağladı ve karşılıklı ‘füzeleşme’ 12 günde bitti.
İsrail 7 Ekim 2023’te Filistin’in Gazze Şeridi’ne saldırdı. Esir mübadelesi için iki defa geçici ateşkese varıldı. Süre bitiminde saldırılar devam etti. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 636 gündür sürüyor.
*
İran ve Lübnan Hizbullahı’na oranla hükmettiği alan çok daha küçük olan.. Devlet mekanizmasına sahip olmayan.. Dört taraftan 20 yıldır ağır ambargo uygulanan Gazze’de hüküm süren Hamas, İsrail’in tokatıyla kuyruğunu kısıp kaçmayan tek güç olarak harp sahasında yer alıyor.
Orta ölçekli haritalarda yeri bile belli olmayacak kadar küçük Gazze Şeridi’nde tam 20 ay boyunca tarihin belki de en vahşi hava saldırılarına direnen bir güçten bahsediyoruz. Komuta kademesi büyük ölçüde vurulsa da emir komuta zincirini kaybetmeyen Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları, harp tarihine geçecek taarruzlar gerçekleştirebilme kabiliyetini hala yitirmemiş durumda.
İşte, dünya kamuoyunun İsrail-İran ateşkesine yoğunlaştığı günde, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrinde iki hadise yaşandı..
‘MİSAFİR’ ÖNCE ZİLİ ÇALDI
20 Haziran’da yayınlanan görüntülerde, İsrail askerî araçlarının ikmal hattını hedef alan Kassam savaşçılarının, tankların üzerine atılma anları yer alıyor..
Milyon dolarlık zırhlı araca sıfır mesafeden yaklaşan Filistinli mücahitleri, sıkıştırdıkları İsrail tankının kapısını açmaya çalışırken görülüyordu.
Zırhlı araç üzerindeki tuşlara üst üste basılıyordu.. İçi asker dolu araç bir anda hareket ederek uzaklaşıyordu..
Ellerinde düşük çaplı silah bulunan bu direnişçilerle çatışmayı göze alamayan İsrail askerlerinin zırhlı araç içerisinde alandan kaçma çabası anbean kaydediliyordu..
SONRA İÇERİ GİRDİ
25 Haziran’da yayınlanan bir diğer operasyon...
Adres, yine Han Yunus.
İsrail tankları ve askerleriyle çepeçevre sarılmış bir güzergahta tek başına bir mücahid..
Uzun süre gözetlediği APC tipi zırhlı askerî aracın kokpitinin açık olduğunu fark ediyor..
Kafa kamerasını takıyor..
Mevzisinden fırlayarak İsrail zırhlı aracına doğru atılıyor..
Ayağında parmak arası bir sandalet-terlik var..
Bir elinde patlayıcı taşırken, diğer eliyle zırhlı araca tırmanıyor..
Gazze’deki imkanlarla üretilen Şavaz adlı patlayıcıyı kokpitten içeri atıyor.
İsrail askerlerinin korkuyla bağırışları esnasında operasyon mahallinden başarıyla çekiliyor..
Burnu dahi kanamıyor..
Zırhlı araçtaki 1’i subay 7 İsrailli asker adeta cehennemi yaşayarak ortadan kaldırılıyor..
SAVAŞ SANATI
Kassam Tugayları bu inanılması güç sahneleri 5 dakikalık video kaydıyla dünyaya ilan etti.
Yeryüzünde çok savaş yaşandı elbette. Fakat kameraların kayda aldığı, insanlığın saniye saniye seyredebildiği böyle bir taarruz muhakkak yoktur.
Güç dengesizliğin böylesine fazla olduğu bir savaşta..
20 aydır aralıksız bombalanan küçük bir bölgede..
Eşini, çocuğunu, annesini, babasını bombaların altında ebediyete uğurlayan ve karnı aç olan Gazze’nin direnişçilerinin eylem metotları kesinlikle meskun mahal harp stratejilerinde yerini alacaktır.
Sun Tzu hayatta olsaydı.. Gazze’deki bu sahneleri müşahede etseydi.. O meşhur “Savaş Sanatı” eserinde muhakkak şu başlığı açardı:
“Harp sahasında sürekli takibin, Allah’ın lütfunun ve fırsatların hızla değerlendirilmesinin önemi”
MİSAFİR’İN MİSAFİRLERİ
Kassam Tugayları savaşçılarına liderlik eden.. Onları o zorlu coğrafyada böylesine zorlu, yıpratıcı ve uzun savaşa hazırlayabilen.. Gazze’nin kuzeyinden güneyine Filistinlileri topyekün direniş kuvveti olarak hazırlayan “Misafir” kod adlı Kassam Genelkurmay Başkanı Muhammed Deyf’in bilgi ve tecrübesinin sahaya yansımalarını bütün dünya seyrediyor.
Misafir’in savaşçılarındaki cüret, iman, tevekkül ve Allah’a güvenin boyutu hayret uyandırıyor..
Başkan Erdoğan’ın 15 Mayıs 2024’te TBMM’den dünyaya ilan ettiği tabirle; “Hamas Gazze’de Anadolu’nun İleri hat müdafaasını yapıyor”
EĞER UÇAK DENKLEMİ ORTADAN KALKARSA...
Peki, güç eşitsizliği durumu tam tersi olsaydı.. Bir İsrail askeri, düşman silahları ve zırhlı araçlarıyla donatılmış bir alana sandalet terlikle atılabilir miydi?
Ortadoğu uzmanı Dr. Abdulkadir Şen’in bu hususta şöyle bir tespiti var:
“Teknolojik üstünlükleri sayesinde, uçaklarla savaşı kontrol altında tutuyorlar. Böyle bir teknolojik üstünlük yakalamışlar sadece.
Ama ruh yok...
Davası için ölme; inancı, tarihi, kültürü için bedel ödeme ruhu, diğer milletlerin hiçbirinde İslam milleti kadar yok...
Müslümanların cesareti, şecaati onlarda yok... Haliyle, bütün dünyada Müslüman halklara karşı göğüs göğüse savaşacak bir güç yok...
Eğer uçak denklemi ortadan kalkarsa, dünyada İslam'ın çağı olacak...”
Faruk Arslan / Haber 7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol