Kuduz
- GİRİŞ13.09.2025 09:17
- GÜNCELLEME13.09.2025 09:17
Bundan 11 yıl önce..
İsrail, “dünyanın en büyük açık cezaevi” Gazze Şeridi’ne saldırdı.
Karadan, havadan, denizden vurdu..
Hastaneleri bombaladı..
Yaralıları taşıyan ambulansları bombaladı..
Evleri bombaladı..
Okulları bombaladı..
Pazar yerlerini bombaladı..
Havalimanını bombaladı..
Gazetecileri, doktorları, akademisyenleri vurdu..
*
Katliam 51 gün aralıksız sürdü..
360 kilometrekarelik Gazze Şeridi’nin en keyfiyetli altyapı ve üstyapısını yok etti..
Sanayi tesislerinin neredeyse tamamı vuruldu..
Hayatta kalan binlerce Filistinli işsiz kaldı..
Gazze Şeridi’nde ekonomi adeta çöktü.
Kullanılan toplam mühimmatın oranı, Gazze Şeridi’ndeki kişi başına 15 kilogram patlayıcı olarak ölçüldü..
İsrail medyasının açıkladığı verilere göre 2014 saldırılarında Gazze Şeridi’nde şehit olan Filistinlilerin yüzde 86’sı sivildi.
Bu denli vahşet, milletlerarası ajansların canlı yayınlarında gözler önüne serildi..
Dünya çıt çıkarmadı.
*
7 Ekim 2023 sonrasındaki duruma ne kadar benziyor değil mi?
Dahası var.
*
11 yıl öncesinden devam edelim...
2014 yılındaki saldırılarda İsrail’in Başbakanı yine Netanyahu’ydu..
Netanyahu, Gazze saldırılarına yüzde 86 oranında halk desteğiyle girdi.
İsrailliler, Filistinli Araplar Gazze’de vuruldukça coşuyordu yani..
İsrail siyasetini Netanyahu bu şekilde konsolide edebiliyordu..
Fakat savaş ilk ayından sonraki evrede bambaşka bir hal aldı..
Savaşın 30’uncu gününden itibaren İsrail’de her şey sarpa sardı.
Savaş uçaklarıyla bina vurmanın kolaylığıyla ilerleyen İsrail, kara harekatı başlattığında adeta Gazze çukuruna düştü..
Hamas ve İslami Cihad’a bağlı milislerin yer altına inşa ettikleri harp tünelleri savaşın gidişatını değiştirdi..
Her yerde İsrail askerlerinin arkasına çıkarak sürpriz taarruzlar düzenlediler..
Tünellerden kabus gibi fırlayıp İsrail askerlerinin üzerine atıldılar..
Her operasyonu kamera kaydına alarak dünyaya servis ettiler..
Ve dünya, kibir abidesi İsrail askerinin, Filistinli mücahidlerin operasyonları sırasında ağlaya ağlaya yardım aradığı görüntüleri seyretti..
İsrail kamuoyu da dehşete düştü..
Savaş başında Netanyahu’ya yüzde 86’lık halk desteği kısa sürede yüzde 34’e düştü..
İsrailliler Gazze’den çıkıp o bölgeye sırt dönülmesini istiyordu...
*
2014 savaşında İsrail’i şoka sokan ilkler yaşanmaya devam ediyordu..
Daha önce Gazze Şeridi’nden fırlatılan roketler sadece Gazze hududundaki İsrail işgalindeki topraklara düşüyordu. Fakat 2014 savaşında ilk kez Gazze’den ateşlenen roketler Tel Aviv’e, Hayfa’ya ulaşmaya başlamıştı..
İsrail’de 740’ı asker olmak üzere yaralı sayısı 2 bin 522’ye ulaşmıştı..
*
Bir benzerlik daha:
İsrail’in ‘Koruyucu Hat Operasyonu’ adı verilen 2014 savaşı sürecinde İsrail, Gazze’de bocaladıkça bölge ülkelerine saldırmaya başladı..
İsrail jetleri 2014 yılında Gazze haricinde;
Mısır’ı vurdu..
Tunus’u vurdu..
Irak’ı vurdu..
Lübnan’ı vurdu..
Hatta, 1800 kilometre uzaklıktaki Sudan’ı vurdu..
Gerekçe, mühimmat depolarındaki silahların Hamas’a gideceği iddiasıydı..
*
Filistinli gruplar ilk kez bu savaşta İsrail’in bölgede müttefikleri olduğunu gördü..
Bazı Arap ülkelerinin İsrail’in yanında yer aldığını gördüklerini ifade ettiler..
*
Ve bugün...
İsrail Gazze Şeridi’nde benzer ihanetler, benzer katliamlar, benzer vahşetler, benzer soykırım gerçekleştirirken, bölgede de 6 ülkeye saldırdı..
Lübnan’a saldırdı..
Suriye’ye saldırdı..
Irak’a saldırdı..
İran’a saldırdı..
Yemen’e saldırdı..
Savaşı bitirecek müzakerelerin arabulucu tarafı olan Katar’a da saldırdı.. (2014 savaşında arabulucu ülke Mısır’ı vurduklarını tekrarlayalım)
*
İsrail’in dünü ve bugünü birbirine fazlasıyla benziyor.
Dünyanın İsrail haydutluğuna karşı aciz duruşu da hakeza aynı..
2014 savaşında İsrail’in resmini çeken Filistin İslami Cihad Hareketi Gazze Sorumlusu el-Hindi, bir söze atıf yapmıştı..
İsrail’in 1967’deki Savunma Bakanı Moşe Dayan’ın sözüne..
Moşe Dayan demişti ki:
“İsrail kuduz köpek gibi olmak zorunda... Böylelikle bölgenin geri kalanı yanına yaklaşmaya korksun!”
El-Hindi ise bu sözlerden yola çıkarak şu nokta koyucu sözleri söylemişti:
“İsrail fiili olarak kuduz köpek gibiydi. Her yere saldırabiliyordu. Ancak İsrail bu defa korunmaya ihtiyaç duydu. Hem de abluka altındaki küçük direniş gruplarına karşı...
Biz bir savaştayız ve zafer, yardımcı olan herkesin zaferi. Bulunduğu eksenin iç hesaplarından dolayı yardım etmeyenleri de bağışlıyoruz...
Türkiye’ye ve az sayıda ülkeye teşekkür ediyoruz...”
Hissiyat aynı hissiyat, direniş aynı direniş, tarih aynı tarih, kuduz aynı kuduz...
Peki ya akıbet?
Faruk Arslan / Haber7
Yorumlar1