Kudüs kimin

  • GİRİŞ18.09.2025 09:46
  • GÜNCELLEME19.09.2025 08:57

“İşte buradayız.” diye söze başladı..

“Bu bizim şehrimiz.” dedi..

Sayın Erdoğan” hitabıyla devam etti:

“Bu sizin şehriniz değil.

Her zaman bizim şehrimiz olacak...”

İsrail Başbakanı Netanyahu, Kudüs özelinde yaptığı konuşmada Başkan Erdoğan’a açıkça böyle seslendi..

Diplomatik üslupla racon kesmeye kalktı..

Katar topraklarına yönelik 9 Eylül’deki terör saldırısının ardından sürekli Türkiye’ye aba altından sopa gösterme stratejisine ucundan kıyısından temas etmiş oldu..

Kibirli sözleri Siyonist küstahlığını yansıtmasının yanı sıra, zihniyet farkını da ortaya koydu..

KUDÜS VE TÜRKLER

Netanyahu’nun “bizim” dediği Kudüs’e Türkler hiçbir zaman “sahiplik” anlayışıyla adım atmadı..

Sancağımız, Kudüs’ü de kapsayan mukaddes topraklarda asla “sahiplik” adına dalgalanmadı..

Yavuz Sultan Selim Han’dan itibaren 501 sene süren Kudüs serüvenimiz ilk günden itibaren “hadimlik” esasına dayandı.

Osmanlı, Mekke ve Medine gibi, Kudüs’e de “hizmetkar” olarak ayak bastı..

5 asır boyunca da o mukaddes beldelere ve oranın her inanıştan insanına “hizmetkar” oldu..

Kudüs’ün öz evladı olan Müslüman “Kudüs bizim” dedi.. Hristiyan “Kudüs bizim” dedi.. Musevi “Kudüs bizim” dedi..

Osmanlı da Kudüs’ü “bizim” kabul edenleri “biz” kabul ederek o coğrafyaya özgü bir idari model geliştirdi..

Kudüs’te yaşayan Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler asırlarca bir arada, sulh ve sükunetle yaşadı..

Ta ki Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekildiği o meşum döneme kadar..

1917 yılında Osmanlı’dan yiten ve 1948’de Siyonist çizmeleriyle çiğnenen Kudüs, o gün bugündür işgal altında..

FETİH İLE İŞGAL ARASINDAKİ FARK BUDUR

Ve işte Netanyahu’nun sözleri...

“Kudüs bizimdir” ifadesi;

İşgalci kibrinin..

Zalim egosunun..

Güç manyaklığının en güzel yansımasıdır..

Hatta, “fetih” ile “işgal” arasındaki o ince çizginin hangi manada birbirinden ayrıldığını gözler önüne sermektedir..

Türkler gelir hadim olur, hizmet eder..

Siyonist gelir güç kullanır, zulmeder..

Kudüs-ü Şerif, “Bura bizim” diyen nice kibir abidelerini tarihe gömmüş.. “Hizmetkar” olarak gelen Ömerleri, Selahaddinleri ve Yavuzları güllerle karşılamıştır..

Kudüs’teki Yahudi hakimiyetinin kalıntıları için 2 bin 800 yıl ötelerden delil aramaya çalışan Netanyahu..

Tarihin derinliklerine indikçe işte bu hakikat yüzüne çarpacak..

Ve yediği tarih sillesiyle “bütün hayatı gözlerinin önünden Gazze Şeridi gibi geçecek”tir.

Faruk Arslan / Haber7

Yorumlar2

  • Hakkı An 1 gün önce Şikayet Et
    Nedenyahu bilerek ve kasten tuzak kurarak "bizim" dedi. İit+Arap zirvesinde ise kararda bu sahiplik göndermesi çok önemli....
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 1 gün önce Şikayet Et
    Kağıt üzerinde bizim fiiliyatta yahudilerin elinde naslesef !..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat