Sözleş-me

  • GİRİŞ05.11.2025 09:05
  • GÜNCELLEME06.11.2025 09:22

AK Parti iktidarının 23’üncü yılı geride bırakıldı.

Cumhuriyet devrindeki 79 senede hangi alanda olursa olsun yapılanların çok daha fazlasının 23 yıla sığdırıldığı altın bir dönem.. Havalimanları, üniversiteler, ulaşım hatları, enerji hatları, savunma sanayii, organize sanayi bölgeleri, şehircilik hamleleri, turizm, teknoloji gibi alanlarda Türkiye bambaşka bir döneme taşındı..

Başkan Erdoğan öncülüğünde iş başına gelen ehil kadrolar, Türkiye’yi baştan başa kalkındırdı. Geleceğin Türkiye’si inşa edilirken geçmişin eksikleri de giderildi.. Ufka bakan liderler Necmeddin Erbakan ’ın, Turgut Özal’ın, Adnan Menderes’in, Alpaslan Türkeş’in hayalleri ve icraatları tek tek hayata geçirildi,.

AK Parti kadrolarının icraat sarmalı Cumhuriyet devrini de aştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki icraatlar bütününün tamamından fazlası 23 seneye sığdırıldı. Tamamını katlayan hizmetler Anadolu’ya ulaştırıldı..

Ulu Hakan Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın projesini çizdirdiği Asya ile Avrupa kıtaları arasında denizin altından kesintisiz demiryolu ulaşımı projesi ‘Marmaray’ adıyla bu dönemde hayata geçirildi.. Abdülhamid Han’ın ‘Tünel-i Bahri’ sembolüyle gündemine aldığı Avrasya Tüneli projesi millete bu dönemde kazandırıldı.. Ulu Hakan’ın köprü, tünel, metro, liman, okul gibi pek çok projesi AK Parti devrinde hayata geçirildi..

Ülkeye simge eserler kazandırıldı.

Hala da kazandırılmaya devam ediliyor...

Peki, AK Parti hiç mi yanlış yapmadı?

AK Parti destekçileri hiç mi itiraz etmedi?

Bu iki sualin en esaslı cevabı, bugünlerde Avrupa ülkelerinin bile başını ağrıtan İstanbul Sözleşmesi’ndedir..

10 YILLIK KÖTÜ TECRÜBE: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Avrupa Konseyi sözleşmesi olarak İstanbul’daki komite toplantısında kabul edildiği için kadim şehrimizin ismini alan İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılında imzaya açıldı.. 

Türkiye, 12 Mayıs 2011’de Sözleşmeyi ilk imzalayan 13 ülke içinde yer aldı. Diğerleri; Avusturya, Almanya, Yunanistan, İzlanda, Karadağ, Portekiz, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, Slovakya ve Lüksemburg’du.

Dönemin Dışişleri Bakanı ve AB Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Benim onurla imzaladığım, belki de Dışişleri Bakanlığı’nda en fazla gurur duyduğum olay, İstanbul Sözleşmesi’ni hazırlamamız oldu. Ve bu sözleşmenin ilk imzasını ben attım” diyerek yaptığını iftiharla anlattı..

İstanbul Sözleşmesi’ni parlamentosunda geçiren ilk ülke yine Türkiye oldu.. Hemen her konuda bir ayrışma konusu bulan TBMM’deki partiler, İstanbul Sözleşmesi’ni 12 Mart 2012’de “oybirliğiyle” kabul etti.. (246 kabul, bir çekimser oy)

Sözleşmeyi Avrupa Birliği 2017’de imzaladı.

Fakat...

Rusya ve Azerbaycan imza koymayarak elinin tersiyle itti..

Çekya.. Slovakya.. Litvanya.. Macaristan.. Bulgaristan.. Ermenistan.. Bu 6 ülke İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamasına rağmen parlamentoda yürürlüğe koymadı. İç hukukuna yansıtmadı.

Polonya’da Sözleşmeden çekilmek için kanuni süreç başlatıldı..

Ve son olarak Letonya... Avrupa Birliği ülkesi Letonya, geçtiğimiz hafta İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini ilan etti.. Ülkede yerleşik Batıcı lobiler direnişe geçti. Letonya Cumhurbaşkanı’nın tasarıyı iade etmesi isteniyor.. Hükümet ise tavrında kararlı.

10 YILLIK KÖTÜ TECRÜBE, DOĞRU SON

İstanbul Sözleşmesi’nde en önemli, en hayati ve en zor tavrı Türkiye aldı..

2011 yılında imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nden 2021’de tek taraflı olarak çıktı.

Sözleşmeye isim sahipliği yapan, ilk imzalayan, ilk kabul eden, iç hukukuna (6284 sayılı kanunla) hızlıca yansıtan Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması ciddi bir kırılmaydı..

Bu husus, AK Parti hükümetinin “müspet geri adımı” olarak kayıtlara geçti..

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına giden süreçte en büyük itirazlar ise, AK Parti’ye ve Erdoğan’a gönül veren kesimden geldi..

Yapıcı eleştirinin muhafazakar camianın kodlarında yer aldığı teyit edildi..

AK Parti kadrolarının “yaptık oldu” anlayışında olmadığı tarihe not olarak düşüldü..

Çünkü...

GEÇ FARK EDİLEN FESAT MADDELER

Kadına şiddeti önleme” gibi kimsenin reddedemeyeceği, duygusal ve albenili bir kamuflajla sunulan İstanbul Sözleşmesi’nin cinsiyet ideolojisini desteklediği, LGBT’ye alan açtığı, eşcinselliği meşrulaştırdığı, aile yapısını tahrip eden sinsi maddeler barındırdığı geç de olsa anlaşıldı..

Sözleşmenin 3’üncü, 4’üncü, 6’ncı, 12’nci, 14’üncü, 42’nci maddeleri ciddi sıkıntılar ihtiva ediyordu..

Örneğin 4. Maddenin 3. Fıkrası ile Türkiye’ye “eşcinsel haklarını korumaya yönelik tedbirler alma yükümlüğü” getirmişti.. Maddedeki “Cinsel yönelim”, “Toplumsal cinsiyet” ifadeleri açıkça lezbiyen, gay ve biseksüelleri içeriyordu..

Sadece bu değil...

SÖZLEŞMENİN HAMİLERİ

İstanbul Sözleşmesi’ni ısrarla savunanların LGBT lobileri olduğu görüldü.. Sorosçularınİstanbul Sözleşmesi aktivisti” kesildiği anlaşıldı.. “Hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok” anlayışıyla yeminli muhalefet yürüten CHP’nin İstanbul Sözleşmesi’ni ilk günden beri ölümüne desteklediği fark edildi.. LGBT dernekleri mantar gibi çoğaldı.. TBMM’de hiçbir hususta AK Parti ile hareket etmeyen bölücü HDP/DEM’in İstanbul Sözleşmesi’ne oy vermekle yetinmeyip, cinsiyetçi yapılanmaları üzerinden Sözleşmenin aktivizmini üstlendiği görüldü.. Fonlu kadın derneklerinin İstanbul Sözleşmesi imzalandıktan sonra yurt dışı fonlarında büyük artışlar kaydedildiği saptandı.. Malum çevrelerin yıllardır bayraklaştırdığı “Kadın-Erkek Eşitliği” ifadesi rafa kaldırılıp “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” diye bir zırva yerleştirildi.. İstanbul Sözleşmesi gereği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği zırvasının politika olarak bütün kamu kurumlarına dayatıldığı anlaşıldı..

2021 yılında Başkan Erdoğan’ın tarihi imzası ile İstanbul Sözleşmesi Türkiye’de çöpe atılınca...

Sözleşme için en çok bu lobiler itiraz etti.. Karşıt kampanyalar oluşturuldu.. Uluslararası çevrelere Türkiye “kadına şiddeti legalleştiren ülke” yalanlarıyla gammazlandı.. Seçimlerde “İstanbul Sözleşmesi’ne geri döneceğiz” vaatleriyle seçmene gidildi..

23 YILLIK ANAHTAR

AK Parti iktidarı, bu sentetik çıkışların hiçbirisine aldırmadan, doğrudan milletin taleplerini, itirazlarını siyasete uygulayarak İstanbul Sözleşmesi yanlışını Türkiye’nin “yanlış politikalar” tarihine gömdü..

İşte millet, seçtiği iktidarını sadece yaptıklarıyla değil, yapmak isteyip yapamadıklarıyla ve yanlış yapıp yanlışını düzelttikleriyle de puanlıyor.

AK Parti’yi 23 yıldır iktidarda tutan millet iradesi; devasa icraatlarının yanı sıra, yanlışları görme ve doğru tedbirler alma hususunda Erdoğan ve kadrolarını diğer partilerden ayırıyor..

AK Parti’ye çeyrek asırlık kesintisiz iktidar anahtarını getiren ‘siyasi doğrular bütünü’ bu ayrıntılarda yatıyor..

Faruk Arslan / Haber7

Yorumlar2

  • AĞACAN 1 gün önce Şikayet Et
    Geç de olsa kurtulduk çok şükür sayın hocam. Emeğinize sağılık.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • İSİMSİZ 1 gün önce Şikayet Et
    Ömrün uzun olsun AKPARTİ!
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat