Borsalar ve emtialar kar realizasyonu için bahanelerine kavuşuyor

  • GİRİŞ23.11.2009 10:59
  • GÜNCELLEME23.11.2009 10:59

Türkiye için; Önce AK Parti kapatma davası yeniden açılacak dendi. Sonra Yunanistan komşumuz likidite sorunu yaşabilir dendi, sonra da Ukrayna Devlet demir yolları işletmesinin iflası bahane oldu.

IMKB endeksleri Haftaya en çok düşen borsa olarak damgasını vurdu… Bu gidişle teknik seviyelerini kıran endeks daha da düşecek gibi bir hal içinde.

Pek umutsuzluğa sürüklenen mali piyasalar haftaya da çok moralsiz başlayacak gibi duruyor. Yatırımcılar özellikle 45500 üstüne taşınamayan endekste daha çok satış gelir mi düşüncesi ile boğuşacaklar.

44.00 seviyeleri hızlıca aşağı geçilirse de bu sefer a a ne oluyoruz 38.000 olacağız paniği gelebilir.

Ne değişti de böyle oldu?

Aslında beklenen durum diyebiliriz. Rakamlara çok takılmayalım. Endeksler yükseldi ve düşüyor. Sonra yine yükselir. Ama bir kırılma dönemine girdiğimiz ortada…

Gelişmekte olan piyasalar içinde en çok yükselen endeks yaklaşık % 120 oranında performans göstererek aynı dönemde prim yapan diğer borsalara nazaran arayı açmıştı Şimdi bu ayırmayı olumsuz ayrışarak kapatıyor.

Buna “Piyasalar bahaneler ardına sığınarak konsolidasyon yapıyor” diyebiliriz. Endekse seviyeleri yeni denge seviyesini bulana kadar bir çıkar iki düşer havasında gerilemeye devam edecektir.

Bu dönem en çok riskli hisseler geçen dönem endeksleri buraya taşına apansız yükselen hisseler olacaktır. Bunlarda malum her yazımızda açıklıyoruz.

Banka ve holding hisseleri gözde dönemlerini bu ara geride bırakacak gibi duruyor. Kısaca değişen bir şey yok… Endeks yükseldi ve düşecek… Az mı düşer? Çok mu düşer? onu gelişmeler ışığında göreceğiz…

Bütçe açığı rekor kırarken finansallar düzelir mi?

Bütçe açıkları bu hızla devam etmez elbette. Hükümet tarafından da Orta vadeli programla da sabitlenmesi ve düşürülmesi hedeflendi.

Ama kısa vade de sorunlara dur diyebilmenin etkin bir yöntemi yok gibi. Bu yöntem olmayınca da yeni bütçe kabul edilene kadar TBMM de piyasalarda belirsizlik devam edecektir.

Türkiye’nin riskleri yani piyasalara baskı yapan unsurları…

• Bütçe açığının önlenemez yükselişi
,

• Uluslararası çıpa olmayışı, sadece Orta vadeli Programla piyasaların tatmin olmaması. IMF anlaşmasının beklenmesi,

• Siyasi gelişmelerin belirsizlik yaratması. Özellikle Ak parti kapama davasının yine gündeme gelmesi,

• Gelişmekte olan ülkeler içinde en çok prim yapan ve kar realizasyonun açık olan piyasa olması,

• Faizler oranlarının sürdürülebilir uluslararası finansman seviyesinin altına gelinmiş olması, yani sıcak para için gerekli reel faiz seviyesinin arlına geliniyor olması,

• Yurtdışından doğrudan ve dolaylı sermaye girişlerinin durma noktasına gelmesi,

• Son olarak Maliye bakanı ile ilgili olumsuz görüşlerin basına yansıması
Olarak özetleyebiliriz.

Yurt dışında Kurlar değişken. Türkiye de Faizler daha da düşme eğilimini koruyor;

Bundan dolayıdır ki Dolar/ TL paritesi 1.48 altında duramamakta 1.50 leri zorlamaktadır. Hafta ortasındaki faiz indirim kararı ve indirimlerin devam edeceği yorumları da kurlar üzerinden yükselme baskısı yaratacaktır.

Artık reel yüksek faiz politikası yerine düşük faizle ekonomik canlanmayı tetikleyen resesyonu önleyen tedbirler öne çıkmaktadır.

Merkez bankaları para pompalamanın yanı sıra gevşek para politikalarına devam etme eğilimlerini korumaktadırlar.

Bu dönem ABD merkez bankasını öncülüğünde devam eden süreci yakından takip etmek gerekiyor. Özelikle uluslararası kurlar piyasalara nasıl yön veriyor konusunda bize fikir verecektir.

ABD doları ve Euro…

Euro/ Dolar paritesi 1.49-50 seviyesine yaptığı atağı hafta içinde ara vererek 1.48 geri döndü. Uluslararası piyasalarda ABD’nin ihtiyacı olan düşük kur politikasını yeni dönemde yeni balonlar yaratabileceği endişesi FED ve ABD hazinesinin müdahale etmesi gereğini ortaya koydu.

ABD dolarının apansız düşüşü emtia ve diğer piyasalarda ciddi bir balon yapma tehlikesi ile karşı karşıya kalmamıza sebep oluyor.

Otoriteler bu duruma bir dur demek için geçtiğimiz hafta piyasaların içinde yer aldılar gibi duruyor. ABD dolarının değer kaybetmesinin önüne geçilmesi dünya borsalarında bir satış getirdi.

Bu durumun ne kadar daha devam edeceği ancak gelişmeler ışığında anlaşılabilir. Bu dönem emtia piyasalarında da bir dalgalanma yaşanabileceğinden yatırımcılara dikkatli olmalarını önermemiz gerekiyor.

Faruk BAKAÇ
farukb@orionfinance.eu

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat