Hafta başında düşüşle başlayan IMKB 100 Bileşik endeksi, gelişen onca kötü olaya rağmen 62.500 seviyesinde tutunmayı başardı. Kısa vadede istikrarsız görüntü sergileyen hisse senedi piyasası yurtdışından kaynaklanan olumsuzluklar dizisinin etkisinde kaldı.

Türkiye de yemin krizinin CHP ile olan kısmı atlatılınca alım dalgası bekleyenlerin hesabını, yurtdışı kaynaklı borçlanma ve Raiting notları krizleri bozdu.

Geçen haftaya damgasını vuran İtalya, İrlanda not azaltışı ve borç krizi beklentileri AB – EURO bölgesini tehdit etmeye devam etti.  ABD’de süregelen borçlanma limiti krizi de piyasalar üzerinde ekstra gerginlik yaratınca, belirsizlik de risk iştahını azaltan unsurlar olarak devreye girmiş oldu. 

Gelecek hafta ABD temsilciler meclisi borç tavanı ile ilgili tasarıyı oylamaya sunacak. Bu gelişmeler önümüzdeki hafta bütün dünya da olduğu gibi Türkiye’de hisse senedi ve diğer piyasalar üzerinden baskı oluşturacaktır.

Altın; geçen hafta 1565 dolar seviyesini geçince daha hızlı bir ivmelenme ile 1600 USD’ye doğru yol alıyor.  1594’den kapanan altın, hafta başı uluslararası piyasalarda yaşabilecek finansal istikrarsızlık sebebi ile yukarı atağını hızlanabilir.

 Orta vadede 1725 seviyesini hedeflemiş görünen Altın da uluslararası gelişmelerde çok belirleyici olacaktır. AB bölgesinde yeni bir borç kiriz haberi ile bu hafta ABD yapılacak borç limiti oylaması bu konuda çok belirleyici olabilir.

Parite; EURO bölgesinde yaşanan ve yaşanacak olan sıkıntılar pariteyi 1,39 a kadar gerilettiyse de ABD borçlanma limiti krizinin ortaya çıkması ve bunun bir stres yapmasından dolayı EURO/USD paritesinde dolar aleyhine tekrar bir düzeltmeyi gözlemledik. Hafta için yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler ve beklentiler bu konuda belirleyici bir faktör olacaktır.1,4250 direnç seviyesi  1,3970 – 1,3840 destek seviyeleri.

Borsa’da genel beklentim Temmuz ve Ağustos boyunca piyasaların yatay seyretmesidir. Endeks belli bir aralıkta dalgalanması normal olacaktır. 62.500-61.800-60.500 destekler ve 62.800 – 63.500 -64.000 dirençler görülmekte bu seviyelerin gelişen haberler ışığında çalışacağını beklemekteyim.

Huzurumuz kaybettirmeyelim, geleceğimize sahip çıkalım…

Yeni hükümet kuruldu, CHP hemen hemen yemin etti. Güvenoyu yapıldı ve alındı. Meclis tatile girdi. Tam her şey sakinleşecek diye düşünürken BDP yemin edemedi, Askerler ve işçiler kaçırılmaya başlandı, uzaktan tacizler başladı, aynı anda birçok noktaya sadırılar oldu. En son 13 şehit verilen vahim olay yaşandı. Bu aşamada bir yorum yapmak çok zor ama ülkenin ruh hali çok kötü... Şehitlerimize Allah’tan (CC)rahmet diliyor ailelerine baş sağlığı ve sabır dileklerimi sunuyorum.

Saydığım süreçleri bilinçli olarak tırmandıran bir gizli el devreye girmiş oldu. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığı dönemleri artık ezberledik. Acaba bu döneminde tesadüf olmadığının betimleyen neler vardı?  Zamanla yerine oturacaktır.  Yeni bir seçimden halk iradesinin % 96’sının meclise yansıdığı, gelişmiş batılı demokrasilerde bile bu oranda temsilin olmadığı bir meclisle sahip olduk. Bunun keyfini çıkarabileceğimiz bir döneme maalesef önce “yemin içmem” krizi sonrada bu vahim olaylar eklenince umutsuzluk toplumsal ruh hali oldu.

 Hükümet cephesinde terörle mücadelede yeni önlemler içeren ve kararlılık sunan bazı ip uçları alıyoruz. Bakalım bunlar demokratik açılımdı, özgürlük ve haklar bağlamında nasıl bir geriye götürüş yaşatacak Türkiye’ye?  Çok şey göze alarak siyasi geleceklerin riske edilerek alınan kararlar, aşılan zorluklarla elde edilen güzel şeyler bir dizi kısır olayla kaybetmekten korkuyorum… Bir çok insan da bundan korkuyor tabiî ki! Toplumda bir çok kişi aşırı uçlardan korkanlara “sakin olalım her şey çok güzel olacak” dediğimiz yakın geçmişten “ aman Allah’ım sakın onla konuşma, bunla yürüme” dönemine dönmek, gerilemek istemiyoruz.  

Sağduyu ve aklı selimin hakim olduğu bir iklim arzuluyoruz. Birlik ve  beraberlik, kardeşlik ve dayanışma ruhumuzun milli mücadele döneminde ki iklimi yeniden oluşturması dileği ile…

Faruk Bakaç – Haber 7
farukbkc@gmail.com