Türkiye’nin her türlü çabasına rağmen Suriye krizi sakinleşmiyorken, Dünya da yaşanan ekonomik kabusla Türkiye üzerine oynanan oyunların şekli ve yöntemi değişerek sürüyor. Ekonomik kabus sürecinde Türkiye ekonomik olarak yıkılmak istenirken başaramayan odakları düşünürken, bunun ardında aniden ortaya çıkan terör tansiyonu neye işaret ediyor diye düşünmek lazım.

Ben bunu Mavi Marmara süreci ve güçlenen Türkiye’nin bölgesel güç dengesinde alanında sivrilmesinden ortaya konan bir engelleme süreci olduğuna inanıyorum. “Türkiye iç sorunları ile uğraşsın” çabasının bir ittifakı olarak görüyorum. Mantık şu; Bölgesinde komşu ve bölge ülkelerin iç sorunlarında hamilik yapmaya ve gücünün etkisini kullanmaya çalışan bir Türkiye elbette bazı sorunlarla boğuşmalı ki çevresel olaylarla uğraşmasın ve lider konumundan uzaklaşsın.

Bu durumda da özellikle geriye düşen Avrupa ve diğer bölge ülkeleri Türkiye’yi takip edeceklerken o kendi sorunları ile uğraşsın diye bir tertip içinde olabiliriz. Krize Rağmen Kıbrıs Rum kesiminin çıkışı, Kıbrıs Rum kesiminin ve Yunanistan’ın İsrail ile son zamanlarda yükselen ikili ilişkileri puslu bir ittifakın değişik varyasyonlarının etrafta dolaştığını anlatıyor bize.

Terörün en üst noktaya tırmandığı bir günde (DÜN) özür dilemesi gereken bir devletin, bunu aylardır tartışan bir devletin aniden pervasızca bunu yapmayacağını açıklaması da çok anlamlı…. Bütün bu gelişmelerin bir tesadüfler süreci olduğunu iddia edebilir ve kimseyi-kimseleri kirli savaş yürütüyorlar diye töhmet altında bırakmayabiliriz. Ama aksini de yapabiliriz…

Bütün Şehitlerimize Allah (c.c.)dan rahmet diliyorum.

Faizler düşecek para ekonomiye gelecek;

Seçimlere giderken aslında başbakan gidişatı önceden sinyalini vermişti. Seçimlerden sonraki ilk para piyasası kurulu toplantısında da buna benzer bir kararlar manzumesi açıklandı. Buna göre faizlerde dramatik düşüş sürecine girmiş bulunuyoruz. 2 yıl boyunca hızlı bir faiz indirimi sürecinden hareket edeceğimizi bekliyorum. Özellikle ABD FED i 2013 e kadar faiz artırımı yapmayacağını açıklaması. Avrupa da parasal genişleme kararları alınması. Buna ilaveten ABD’nin de ekstra parasal genişleme kararı alması faizlerde ciddi düşüşlerin habercisi olarak algılanmalı. Tabi faizlerde düşüş beraberinde ekonomik aktivite getirecektir. Durgunluk tehlikesi ile karşı karşıya olan Avrupa ve ABD piyasaları bu sayede durgunluğun önüne geçmeye çalışacaklardır. Ama gerçek şu ki gidişatın önüne zor geçilecek. Bu ülkelerde ekonomik büyüme beklendiği gibi gerçekleşmeyecek. Küçülmeler özellikle Avrupa da çok etkili olacaktır. Türkiye de uygulanan faiz politikaları şu an bile çok yüksektir. Politika faiz oranları en son PPK kararları ile belirlenen % 5,75 bile dünya da yüksek faiz oranı olarak algılanmalıdır. Bono faizlerinin 8 seviyelerinde seyri de potansiyel ciddi bir düşüş taşımaktadır. Banka ve bazı holding hislerinde bu hisselerin portföylerinde yüklü bono pozisyonlarından dolayı yazabilecekleri karların etkisi ile yukarı yönlü uzun vadeli hisse hareketleri başlayabilir.

Faizlerin düşüşü ticarete gelecek olan paranın hem maliyetini düşürecek hem de miktarını arttıracaktır. Bundan dolayı ekonominin çarkları hızlanabilir ve dolayısı ile bazı sektörlerde talepler canlı kalabilir. Kısa vadede durgunluk yaşayan gayrimenkul piyasası konsolidasyondan sonra canlanabilir. Bu konsolidasyon- fiyatların düzeltmesi sürecini atlattıktan sonra oluşacak bu canlılık 2013 sonuna kadar sürebilir.

Dünyada yaşanabilecek para bolluğu enflasyonist bir süreç başlatacaktır. Bu süreç uzun vadede emtia, tarım ürünleri ve temel ihtiyaç maddelerini fiyatlarını yükseltebilir. Buda bugün yaşadığımız kıtlık, açlık ve gelir dağılım eşitsizliğini daha da kötüleştirebilir.

Destek ve dirençlere kısaca bir bakış;

Döviz: Dolar 1,79-80  direnç, geçmediği sürece oyalanır burada 1,72 altına inerse de 1,65 e kadar gevşer. Euro bu bilgi ışığında parite ile hareket eder.

Borsa: yaralarını saracaktır. Yaklaşık 2 Milyar TL’lik kredili satışı yabancı veya aynı oranda başka bir fon, yatırımcı kitlesi almadığı sürece endeksin kolay, kolay eski seviyelerine gelmesi beklenemez. Ama biraz bu satışlar konsolide olduktan sonra hisse senedi piyasasında denge oturduktan sonra süreç yukarı doğur bir ivmeye dönebilir. Kısa vade de 54500 direnci 55600- 56800- noktalarını işaret eder. Düşerken de 52500 -51800 -50500 destek olarak duruyor. Hisse seçerken orta ve uzun vadeli yatırımlar yapmanızı öneririm. Kısa vadeli dalgalanmalarda moral bozmamalı.

Altın: altın biraz burada yatay yapmalı. Aşırı değerlenen altın teknik dinlenme yapacaktır.1798 -1800 seviyesini kalıcı olarak geçerse yükseliş devam eder. Kısa vadede belki mutlu etmeye bilir ama 2-3 yıllık perspektifte altın her zaman korunma aracı olacaktır.

Faruk Bakaç - Haber 7
farukbkc@gmail.com