“Kürt Sorunu” Abant’a taşındı ama…

  • GİRİŞ07.07.2008 09:42
  • GÜNCELLEME07.07.2008 09:42

Son yıllarda Hocaefendi’nin “Kürt Açılımı” dikkatlerden kaçmıyor…

Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramından başlayıp, Ramazan’la tufana dönüşen “Doğu-Batı” buluşmasında binlerce aileyle buluşuldu…

Sanıyorum burada iki toplumun “kardeşliği”ne vurgu yapılarak “konuşmak” yerine ortaya bir “eylem” konuldu…



***



Abant’ın gündemine konunun taşınmasıyla da konuya entelektüel bir felsefi duruş konmaya çalışıldı. Aydınlar, bilim adamları, gazeteciler bildirilerini sundu, ancak unutulan bir şey vardı, o da toplumda son on yıldır beslenen Türk-Kürt düşmanlığı…

Bilmem ki aydınlarımız bunun ne kadar farkında, ancak yaşanan hadiseler iki toplum arasındaki uçurumu derinleştirmiş durumda.

Bu derinlikten kimlerin nasipleneceğini söylemeye gerek yok.

Ama Kurban’da et dağıtarak, Ramazan’da yardım paketleri göndererek bu derinliğin yok edileceğini düşünmekte eksiklik olur.



***



Halen Milli Eğitim Bakanlığının “Doğu-Batı Kardeşliği” adı altında kurmaya çalıştığı “Gönül Köprüsü” projesi de oldukça manidar. Ancak olay maalesef politik bir açılım sığlığında yürüyor.

Bu projeye biraz daha derinlik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ancak hadisenin yine de çözüleceği kanaatinde değilim. Zira bu ülkede derinleştirilip, içselleştirilerek yaratılmaya çalışılan Türk-Kürt uyuşmazlığı uluslar arası bazı dengelerin işbirliğiyle sürdürülen uzun vadeli bir siyasi açılımdır.

Bunu yok etmek, ortadan kaldırmak açıktan savaşan bir düşmanla savaşmaktan daha zordur. Zira belleklere işlenen ayrımcılık, dışlanmışlık ve düşmanlık kolay kolay yok edilemez…



***



Evet, Abant’ta bu ayrımcılığın geldiği nokta ve çözüm yolları ne denli konuşuldu raporlara pek yansımıyor. Gerçi sonuç bildirgesinde “her türlü ayrımcılığa karşıyız” mesajı verilmiş ama bu konu başlı başına işlenmesi gereken bir konudur. Çünkü

İki toplum maalesef birbirinden nefret eder hale getirilmiştir…

Benim korkum, Çanakkale’den, Kurtuluş savaşına her cephede beraber savaş verdiğimiz bu insanları uluslararası bir oyunun parçası haline getirmeden yeniden kenetlenebilmektir…

 

“Sabır, zafer, savaş; adım Müslüman”

 

1992’li yıllar. Henüz bir lise talebesiyim. Afganistan’da savaşın tamtamları hız kesmiş durumdaydı. Evimize gelen “Gülçocuk” dergisinde bile Afgan şehitlerine mersiyeler vardı… Bilalleri ilk orda tanımıştım…

“Sabır, savaş, zafer; adım Müslüman” dizelerini de ilk o zaman okumuştum…

Bir mıh gibi çakılıvermişti zihnime…

Sabrı ve zaferi ve savaşı bu denli şiirselleştiren bir cümle olamazdı…

Erdem Beyazıt…

İşte o satırların şairiydi…

Afgan savaşının en çetin günlerinde herkesin gözünü başka şeylere diktiği bir günde o, bir grup gönül eriyle hem de karayoluyla Afganistan’a gitmiş, mücahitlere sarılmıştı…

Ölüm haberi cumartesi geldiğinde “Sabır, savaş zafer; adım Müslüman”… dizeleri bir kez daha geldi gözlerimin önüne…

Sonra Rasim Özdenören Ağabeyin bir çay sohbetinde anlattığı Afgan günlükleri…

“Sebep Ey!...

Yaşama ve ölüme dair…

Erdem Abiye rahmet diliyorum ve sizi onun “Ölüme Saygı” adlı şiiriyle baş başa bırakıyorum…

 

ÖLÜME SAYGI

 Ölüm bir melek elinde gelir
Ve öper usulca çocuk yüzleri.
Belki bir gün kurtuluruz
Karıncaların yolunu şaşırtan ince rüzgarlarla
Kaplumbağaların hasret kaldığı derin tepelerde
Çocuk gibi bakalım mavi sulara
Şehirlere bakalım insanlığımızı eskittiğimiz
Sislerden dumanlardan yollara atılan
mısır koçanlarından
Belki tutarız birgün belki kurtarır bizi
Simsiyah saralım bezlerle dağları rüzgarları
Gül bahçeleri ağlasın
Dallarda salınan çocuk salıncakları ağlasın
Kırmızı balonlar bizsiz kaybolsun gökyüzünde.
Haydi sığının şehirlere

Kabuğunuza çekilin yorganınızı çekin üstünüze
Kalsın titrek ve mavi elleriniz
Bekleyin geliyor ölüm usulca
Usulca girer koynunuza.

ÜLKEMİZDEN KISA NOTLAR!

-         BBP, MHP’NİN ALTERNATİF Mİ?;  MHP’nin Kayseri Erciyes’te Türkeş’ten bugüne gerçekleştirdiği “Zafer Kurultayı” Bahçeli’nin talimatıyla sona erdirilince Kurultay’a BBP sahip çıkmış. Bu, MHP’nin siyasetteki varisi olarak BBP’nin algılanmasına da yol açmayacak mı? 

 

-         OKUYUCUM BERK KORAY’A CEVABIMDIR: “Berk kardeşim, ben hayatım boyunca net oldum, net ol dediğin yazıda gayet net bir yazıydı. Ama sen illa da, “Gözüne gözüne vur” diyorsan o başka…Yazılarımı ve tarzımı bilenler bilir, ben az söylerim, onlar çok şey anlarlar… Zira çok laf aptala söylenir…

 

-         ÇAYLAR SANA FEDA OLSUN BALBAY; Uğur Mumcu’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın sütununda yazmak cesaret işidir. Mustafa Balbay bu sütunlarda yazmanın bedelini Ergenekon operasyonu nedeniyle gözaltına alınmakla ödedi. Önceki gün ART TV’de Emin Çölaşan’la yaptığı programda dokuz saat süren sorguyu detaylı anlatan Balbay, bir ara canlı yayında “çayı çok içiyorum galiba” diye çay isteyince Çölaşan, “Çaylar sana feda olsun Balbay” diyerek övgüler dizdi. Demek ki gözaltı Balbay’ı resmen gözaltına alınan Balbay’ın “kahramanlaştırmış…”

 

-         ZORLA DARBE YAPTIRACAKLAR; Samsun’da STK’lar binlerce insanın katılımıyla “Darbeye Hayır” mitingi yapmış. Gazetelerde “Darbede Günlükleri” yayınlanıyor, TV’lerde “Darbe planları” konuşuluyor. Vallahi bu ortam darbe düşünmeyenleri bile darbe yapmaya doğru götürür. Yani zorla darbe yaptıracaklar adama…

 

 

Fatih BAYHAN
bayhanfatih@mynet.com

 

Yorumlar4

  • ali karaman 17 yıl önce Şikayet Et
    ayıp. insanı eleştirenlere hakaret etmek aczin göstergesidir.Berk Koraya hitabınızı beğenmedim
    Cevapla
  • umut alii 17 yıl önce Şikayet Et
    şimdi ne demek bu... fatih bey.. bu kürt sorunu ile ilgili okuduğum ikinci yazınız.. maalesef bu yazı birincisinden de fena.. ne yani; iki toplum şimdi birbirine düşman mı? siz şimdi kürtlere düşmanlık mı besliyorsunuz... yapılan iyiniyetli bir toplantıdaki sonuç bildirgesi hoşunuza gitmemiş galiba.. ayrıca yazının son cümlesindeki anlatım bozukluğu; asıl korkunuzu ele mi vermiş acaba..
    Cevapla
  • berk koray 17 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazıya yorum yapmasam olmaz:). Hani kürt sorunuyla ilgili çözümlerden bahsetmişsiniz ya sayın yazar. Bence bu sorunun bugüne kadar uygulanan ve bundan sonra da inşallah sonsuza kadar devam edecek olan tek çaresi doğulu insanlarımıza islamı doğru şekilde anlatmaktır. Fethullah Gülen cemaati bunun en iyi örneğidir. Üniversitede birlikte okuduğumuz kürt arkadaşlar ya cemaatten olup bizimle birlikte yürürler ya da pkk sempatizanlığı yaparlar. Ortasını çok az gördüm. Çözüm başucumuzda aslında, kullanmasını bilirsek.
    Cevapla
  • berk koray 17 yıl önce Şikayet Et
    güzel. Bana cevap verme ihtiyacı hissettiğine göre senin de kendinle ilgili problemlerin var demektir sayın yazar. Kendinden emin olsan umrunda olmazdı. Söylediklerimi tekrar düşün istersen...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat