Kılıçdaroğlu'nun Partizanlık Belgesi!
- GİRİŞ22.11.2008 14:32
- GÜNCELLEME22.11.2008 14:32
Ülkede Kılıçdaroğlu fırtınası esiyor
Bizim meslekte en büyük gazeteciliği belge elinde olan yapar. Bu aralar siyasette de belgeler konuşuyor. İş sulanmasa iyi olacak ama, Kılıçdaroğlu maşallah her hafta bir belgeyle kamuoyunun önüne çıkıyor
Belge varsa akan sular durur tabiî ki
Yanlış yapan varsa çıksın hesap versin
Elbette ona cevap vermek ne siyasi anlamda, ne de mesleki anlamda bana düşmez
Zaten bu yazıda ona cevap vermek için yazılmadı. Ama bir gazeteci olarak yerimizde durabilsek
Belge gördük mü, şahit oldu mu avucumuzun içi kaşınmaya, kalemimiz sivrilmeye başlar. İşte bu yazı aslında bir Kılıçdaroğlu mağduru olan yakın bir dostumun acısını hafifletmek için yazıldı. Evet, resmen onun acısını hafifletmek için bu yazıyı yazıyorum
Zira bir zamanlar SSK genel müdürü iken yaptığı partizanca tutumun bir aileyi yok olma eşiğine kadar nasıl getirdiğine şahit olmanın getirdiği refleksle
***
Önce bir Kılıçdaroğlu tarifiyle girelim
Adını “belgeli siyasetçiye” çıkartan CHP’li vekilimiz için ekşi sözlükte şöyle bir tanım var: “ SSK genel müdürlüğü döneminde yaptığı müthiş(!) DHKP-C'li kadrolaşmasının, kayırmaların hesabının yüce şahsından(!) tercihen er vakitte sorulacağını ümit ettiğim dürüst(!) insan
”
Hay sağ olasın ekşi sözlük, sayfalarca anlatacağımı iki satırda özetledin
Hesabını devlet-millet ne zaman sorar onu bilmiyorum, ama bize şu partizanlığının bir hesabını versin diye yazıyorum
Herkese belgelerle “kırmız kart” gösteren Kılıçdaroğlu’na bu kez kırmızı kartı biz gösteriyoruz
Hem de onun partizanlığının belgesi
Biraz geçmişe gidelim
1999 yılına. Yani onun SSK genel müdürü olduğu döneme
Kendisi gibi Tuncelili olan Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay’ın hem hemşehrisi, hem partilisi
Moğultay ismi size yabancı gelmiyordur
Hani şu siyasi partizanlığın babası ilan edilen kişiden bahsediyorum
Demişti ya 1995 senesinin 22 Ağustos’unda CHP İstanbul Kongresi’de: “Hükümetten 5 bin kişilik kadro çıkarttım. Bu kadroları örgütüme vermeyip de, MHP’ye mi verseydim. Seyfi Oktay ve benim dönemimde 2 bin hakim aldık. Yaptığım suçsa ben bu suçu işlemeye devam edeceğim.” Moğultay hızını alamıyor şunları da ekliyor: “10 yıldır, 20 yıldır, 30 yıldır iktidardan uzaksınız. Yapılacak en akıllı şey kendi iktidarında örgütleneceksin, kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek, büyüyecek ve senin yolunu açacak. 1970’lerden bu yana Türk devletinin hiçbir kadrosuna giremedik. Biz hiçbir yerde egemen değildik. Şimdi üç buçuk yıllık iktidarımızda üç tane memur aldık diye ihbar ediliyoruz.” diyen CHP’li siyasetçi. İşte Kılıçdaroğlu Sayın Moğultay’ın hemşehrisi olduğu için SSK Genel Müdürlüğüne getiriliyor. Göreve gelişi tamamen partizanca, görevden gidişi de Refahyol dönemine rastlıyor. Neden gittiği şuan konumuz değil. Amaİstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun davetlisi olarak 16 Ocak 1999 Cumartesi günü Odayı ziyaret ediyor ve ona Refahyol hükümetine karşı direndiğinden dolayı plaket veriliyor.
28 Şubat sürecinden sonra Refahyol hükümetten düşünce Kemal bey için gün doğuyor
DSP Hükümeti bunu görevinde tutuyor. İşte ne yapıyorsa o dönemde “kılıçları “ çekiyor
***
Yaşadığı drama şahit olduğum arkadaşım Kemal Bey’in Genel Müdürü olduğu o dönemde yaşananları şöyle özetliyor; “28 Şubat döneminde DSP tarafından yeniden SSK Genel Müdürü oldu. Refahyol döneminde alınan memurlarla ilgili aslı astarı olmayan şikâyetlerle memurlar hakkında soruşturma açtırdı. CHP ve DSP’li olan memurları himayesine aldı, memurlardan diğer siyasi parti üyesi olanlara karşı şavaş ilan etti.”
Peki bu savaşı nasıl yaptı Kılıçdaroğlu?
Bizzat olayın tanığı ve mağduru konuşuyor
“Ben Refahyol döneminde sınavla SSK’ya girmiştim. Kılıçdaroğlu benim gibi sınavla işe girdiği halde 65 arkadaşımızı Refah partisine, Anavatan partisine üye olduğumuz gerekçesiyle memuriyetimizi iptal etti
Oysa böyle bir durum kesinlikle yoktu. Zaten Refah Partisi de bu süreçte kapatılmıştı. Kapatılan bir partiye nasıl üye olunacak? Tümü sahte dilekçelerle yapıldı
”
Kılıçdaroğlu Mağduru arkadaşım anlatıyor;
“Aynı dönemde CHP’li ve DSP’li olduğu bilinen, hatta yasadışı sol örgüt üyesi olduğu açıkça ortaya çıkan kişilere sadece kınama ve uyarı cezası verdi. Bizim arkadaşlarımızın tümünü de görevden aldı” diye anlatıyor. O dönemde yaklaşık 2 yıl süren bir mahkeme süreci yaşadıklarını biliyorum. Arkadaşım gibi 65 memurda aynı sahte dilekçelerle Kemal Beyin döneminde işlerine son verilmiş
Suçları CHP’li olmamak
Sonra ne mi oldu?
Mahkeme dilekçelerin sahte olduklarını, yapılan işlemin geçersiz olduğunu, dolayısıyla iş akitleri feshedilenlerin tekrar işe başlamalarının yapılmasına karar verdi
Adalet yerini buldu ama, bu arkadaşlarımız 2 yıl boyunca mahkemelerle uğraşmaktan ekonomik kayba ve moralmen çöküntüye uğradılar. Aileleri, çocukları mağdur oldu. Kemal Bey’in partizanlığı 65 aileye acı ve ızdırap dolu günler yaşattı
***
Peki bu isimler tekrar göreve başlayabildiler mi?
Evet, bunların büyük kısma Yaşar Okuyan Çalışma Bakanı olunca tekrar işe başladılar...
Size aşağıda sunacağım belge Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’li olmadıkları için SSK’daki memuriyetlerine son verdiği, ancak mahkeme kararıyla yeniden işe başlayanların isim listesidir
***
***
Sayın Kılıçdaroğlu belge kullanmayı sever
Buyursun şimdi 2 yıl mağdur ettiği bu ailelerin hesabını versin görelim
Bu belgedeki isimlere bir baksın, incelesin cevap versin
Bak daha ona SSK Genel Müdürü iken SSK Göztepe Hastanesi Genel Onarım ihalesini dönemin CHP İstanbul İl Başkanı ve şimdi Baykal Muhalifi olan Ali Özcan’a verdiğini, bunun rakamlarının da 1992 birim fiyatıyla ilk keşif bedeli 24 milyar TL. 1998 birim fiyatlarıyla 3 trilyon TL ödendiğini, henüz sormuyorum.
Fatih Bayhan Haber 7
Yorumlar22
-
serhat cömert
16 yıl önce
Şikayet Et
Haber Nerde Yoksa Asparagazı Yemedilermi ?. Yorum Yapan Arkadaşlarada Haberin Silinmiş Olması Kapak Olsun Kılıctaroğlu Hakkında Atıp Tutanlar Acaba Yüzünüz kızardımı Bu Adam Bu Günde ATATÜRK İçin Atıp Tutmuş ATATÜRK Karşıtı Birinin Yazılarını Yayınlamış Merak Ettim Hangi Akla Hizmet Eder Diye Ve Nitekim Gördüm.
Beğen
Cevapla
-
kenan keskin
17 yıl önce
Şikayet Et
Tencere dibin kara, seninki benden kara. Hukuksuzluk yaparak milleti mağdur eden, zulüm yapan ve bizlerin hakkını yiyenler kim olurlarsa ve hangi taraftan olurlarsa olsunlar, biz onları Yüce Allah'a ve onun şaşmaz adaletine havale ediyoruz. İnşaallah bu mahkemenin verdiği cezayı çektiklerini dünyada iken görmek insanlara nasip olur da herkes ibret alır. Ama bunu görmek için de bakar kör olmamak gerektiği unutulmamalı. Gözler önünde olan ibretlik pek çok olaydan ders alınmadığını gördüyoruz.
Beğen
Cevapla
-
Batu Han
17 yıl önce
Şikayet Et
Ismarlama. Yazılar artık nasıl yazılıyor? Yazar kimdir nedir bilen yok? Sadece iktidara yaranmak için birşeyler yazmak ihtiyacı var, hemen birşeyler bulunup karalanıyor ve birilerinin takdiri kazanılıyor.
Beğen
Cevapla
-
ismail hakki sen
17 yıl önce
Şikayet Et
mağdurların söyleyecek sözü olsun. Sayın kılıçdaroğlunun şimdi yaptığı yolsuzluk belgelerine sonuna kadar destek veriyorum.Ancak bir açıklama yapmak geçmişi unutmayan birisi olarak boynumun borcudur.Sayın kılıçdaroğlu ssk genel müdürlüğü döneminde ssk da tam bir kıyım yapmıştır.Bir çok memuru yerinden yuvasından etmiştir.o da bunların hesabını er veya geç vermelidir.Chp ye kapağı atınca kurtuluş yok öyle.yolsuzluğun savunulacak bir yanı olamaz kim yapmışsa ceazasını çeksin yeterki iftira olmasın.saygılarımla
Beğen
Cevapla
-
Mimiga
17 yıl önce
Şikayet Et
Bence sen iyi oku 870. "Kurumla ilişiğinin kesilme nedeni: Yüksek Dis.Kur. DEVLET MEM.ÇIKARMA. Cezası affa gimiş bulunmaktadır. - Talebi var" Yazıda da söylediği gibi Yaşar Okuyan bakan olunca tekrar işe alınmışlar.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle