Ankara işte böyle bir şey seçim günlerinde…

  • GİRİŞ15.01.2009 09:31
  • GÜNCELLEME15.01.2009 09:31
Herkesin bir Ankara’sı var aslında; öğrencilerin, memurun, işçinin, iş adamının, esnafın. Ankara’da herkesten bir kesit var aslında. Ama Ankara en çok seçim zamanlarında canlanır. Anadolu’dan akın akın gelir insanlar…
Her sokağında, caddesinde, cafesinde her kesitten sesler yaşar böylece.
Sigaranın dumanı bir kederden bir umuttan başka tüter Ankara’da…
Havasıyla, tasasıyla, neşesiyle, kaygısıyla, sevgisiyle, nefretiyle bir başkadır Ankara.
Anadolu’nun başına bir dert gelir, çare diye gözler Ankara’ya çevrilir.
Bir yerlerde yürüyüş, protesto olur, pankartlar hep Ankara’ya atıflarla doludur…
Şırnak’tan, Kars’a…
Gözler ve gönüller hep Ankara’dadır…
Vali bey Ankara’dan gelecek karara bakar…
Kaymakam bey, Ankara’dan gelecek emre…
İl Müdürü Ankara’nın rüzgârına bakar…
Siyaset Ankara’ya döner yüzünü…
Genç, iş ister, gözü Ankara da, vekillerdedir…
İş adamı kredi bekler, gözü Ankara’dadır…
Çiftçi faiz affını, prim desteğini bekler, gönlü Ankara’dadır…
Esnaf birikmiş kamu borçlarının affını bekler,
İşçi asgari ücretinin artışını…
Dertli, dermanını Ankara’dan bekler…
 
***
 
Dedim ya,!
Ankara, Anadolu’nun her şeyidir…
Sevgisini de, nefretini de göğüsler bu şehir…
Simsarlar bu şehirdedir, yolsuzu, uğursuzu, düzenbazı, hırsızı…
Mert’i, uğurlusu, çalışkanı, vatanseveri bu şehirde…
Kızılay’ın dili olsa da söylese…
Her gün meydan mitinglerinde neler söyleniyor…
Sıhhıye’nin eli olsa da tutsa!
Her gün eylem yapanları…
Salonlar, sokaklar, caddeler, kaldırımlar hep bir sloganik name taşır…
Simitçileri bir başkadır bu yüzden…
Eylem günü, kar günüdür… Her gün eylem günü…
Tarihsellik değildir yaşayan, ama tarihe yön verenlerin şehridir Ankara.
Her sokağında bir abide çıkan İstanbul gibi değildir, ama her sokağında bir insan abidesi taşır hanelerinde…
Kimi Bakan, kimi vekil, kimi müsteşardır hane sahiplerinin…
Kimi asker, kimi paşa, kimi memurdur…
Lakin sürüp gider bir şarkı gibi, beste gibi hayat…
Ne emeklilik dinler bu şehir, ne çalışan…
Ankara’daysanız, iki şey tutar yakanızdan…
Ya Anakara’ya ait olursunuz bir fikrin, yahut anınız kararır, eylem sabahlarında…
“Taşı toprağı altınsa İstanbul’un, taşı toprağı devlettir Ankara’nın…
Sesi, nefesi ağırdır bu yüzden…
Çıkan bir kararname’nin “sesi” Anadolu’dan gelir…
Bu nedenle, bir bestedir Ankara…
 
 
Karamsarlar da Yaşar
 
Ve Karamsarlara malzeme olacak bir şiirle bugün son vereceğim yazıma…
Her zaman umut olmuyor, her zaman yeşil vadilerde başlamıyor hayat. Ve hayat acısıyla da bir gerçek…
 
Sevmek kadar nefret etmek, sevmemek, sevmekten kaçınmakta bir seçenek değil mi?
İşte o seçeneği arayanlar için…
 
06 Temmuz 2006’dan not defterime tutunanlar…
 
SEVMEYECEKSİN
 
SEVMEYECEKSİN, SEVDİRMEYECEKSİN!
 
SEVMEYECEKSİN, SEVGİYE ALDANMAYACAKSIN!
HER SEVGİNİN BİR İHANET BAŞLANGICI OLDUĞUNU BİLECEKSİN
SEVMEYECEKSİN, SEVMEKTEN VAZGEÇECEKSİN,
UNUTACAKSIN SEVGİYİ, YÜREĞİNİ KAPATACAKSIN!
 
AŞK NEYMİŞ, SEVGİ NEYMİŞ, KALP Mİ VARMIŞ DİYECEKSİN
SORULARLA BUNALTACAKSIN SEVGİLİYİ, SEVDİRMEYECEKSİN!
SEVGİ SÖZCÜKLERİNİ ÇIKARTACAKSIN SÖZLÜKTEN,
YALNIZLIĞIN UÇSUZ LİMANINDA GÜVENLE YAŞAYACAKSIN!
 
FATİH BAYHAN – HABER 7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat