İsrail için sıradışı bir yazı

  • GİRİŞ19.01.2009 19:52
  • GÜNCELLEME19.01.2009 19:52

Masamda Anadolu’nun bir çok vilayetinde gerçekleşen İsrail’i tel’in mitinglerinden haber var. İlgi müthiş… En ilgi çekeniyse CHP’nin İstanbul’da yaptığı tel’in mitinginde getirilen tekbirler… 

 

Olayın siyasal ya da magazinsel malzemelerini bir kenara bırakıyorum.  ABD, Belçika, Almanya, Norveç ve sayamadığımız bir çok ülkede ilginç tepkiler ve eylemlere şahit olduk…Duyarlılığa hayran kalmamak elde değil…

 

Lakin tüm bunlara asıl duyarlı olması beklenen İsrail’den tek taraflı ateşkes olsa da ciddi manada ses yok. 18 gün süren savaşın bilançosu çok ağır. Ölülerin sayısı bini aşmış, yaralılar binlerce… Hâlâ enkazdan cesetler çıkıyor.



Yüreğimizin sızlamaması mümkün değil. Hele Osmanlı gibi bir mirasın devamı olan milletin bigane kalması, görmezden gelmesi konuşulamaz bile.


***

Ama gelin bu yazıda size duygusal nameler, “kahrolsun İsrail” sloganlarıyla süslü dramatik bir yazı okutmak yerine “iğne batırayım”... Kendimize, size, bize ve bize dair hisler taşıyan herkese…

 “Kahrolsun” demenin kolaylığını yaşamak, meydanlarda bayraklar yakmak, ayakkabı atmak yerine asıl yapacak çok şeyimiz olduğunu hatırlatmak için bu yazı kaleme alındı…Lanetlemek yerine, oturup düşünmek için…Bağırmak yerine, susup, daha çok çalışmak için…Koşmak, yorulmadan koşmak, her sabah yeni bir heyecanla yollara dökülüp, zamanı, saati, dakikayı, saniyeyi anlamlı kılmak, üretmek için fırsata dönüştürmek için…

***

İsrail, dünyada kurulu en yeni devletlerden birisidir. Ama dünyanın en can alıcı noktasında, sürekli sorunlarla, savaş ve acılarla gündeme gelen bir ülke. Bu bizim gördüğümüz yani İsrail’in… Biz hep onu mazlum Filistin Halkına karşı gösterdiği İşgal’i ve savaşıyla anıyoruz…Peki İsrail’in bu savaşlar dışındaki yüzünü ne kadar biliyoruz? İşte size kısa bir İsrail turu…



Bir tarafı Akdeniz, üç tarafı Müslüman Arap ülkeleriyle çevrili. Komşuları Suriye, Mısır, Lübnan, Ürdün, Filistin. Komşularının komşuları ise Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan…Yüzölçümü 21 bin kilometrekare. Yani Türkiye’nin yaklaşık yüzde 3’ü! nüfusu yaklaşık yedi milyon. Buna karşın komşuları; Filistin 7 milyon, Ürdün 6 milyon, Lübnan 4 milyon, Mısır 73 milyon, Suriye 19 milyon, Suudi Arabistan 26 milyon, Irak 27 milyon, İran 72 milyon. Bunların toplamı 200 milyonu geçiyor.

İsterseniz Türkiye’yi de ekleyelim, rakam 285 milyona çıksın…



Bu, İsrail’in rakamsal gerçeği, birde İsrail’in bilimsel gerçeği var…

***

Ne kadar farkındayız, nüfus ve yüzölçümü ülkemizin yüzde 3’ü oranındaki bir devlet bunca siyasi çalkantının içinde dünyanın en önemli sayılan sektörlerinde lider durumda. Ama herkesi tehdit noktasına getiren en önemli sektör ise Tarımdır. Çünkü İsrail, az miktardaki toprağına rağmen, topraksız tarım ve sulama damlama sistemiyle dünyanın bir numarasıdır.

Sizi korkutmak için yazmıyorum, lakin Tarımda bir numara bu devlet, insanların en temel besin maddeleri sayılan; domates, patates, buğday, mısır ve bazı meyve ve sebzelerin tohumu konusunda dünyada söz sahibi durumundadır. Yani İsrail dese ki, “size domates tohumunu vermiyorum” belkide ülkenizde domates ekecek tohum bulunamayacak. İşin bir başka acı tarafı da İsrail’in dünyaya sattığı bu tohumların genleriyle oynayarak, “tohumdan tohum üretilme”sini engelleyebiliyor olmasıdır. Yani elinizdeki domates’ten çıkan çekirdek aslında geniyle oynanmış çekirdektir ve asla size yeni bir domates vermeyecektir.

 

Sadece bununla kalsa iyi; bilişim, yazılım ve bioteknoloji konusunda da İsrail dünya devleri arasında sayılıyor. Size Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun İsrail raporundan bazı başlıklarla anlatayım:

·         Bioteknoloji: Dünyada önde gelen bioteknoloji merkezlerinden biri olan İsrail’de bu alanda; küçük, orta ve büyük ölçekli 175 firma faaliyet göstermektedir. Bioteknolojide hücre, gen terapisi, bağışıklık sistemi, farmakolojik ekipmanlar, kimyasal tedavide kullanılan ilaçlar üretilmektedir. Bu sektörde faaliyet gösteren önde gelen İsrailli firmalar InterPharm Laboratories Ltd.,  Teva Pharmaceutical Industries Ltd. ve Bio-Technology General Corporation olarak sıralanabilir. İsrail’in dünya bioteknoloji sektöründeki toplam payı %2.5’tur.

 

·         Tarımsal Teknoloji: Gübre, kimyasallar, sulama, tohumculuk, veteriner ilaçları ve yem katkı maddelerinden oluşan sektörde Ar&Ge ve sanayii arasındaki yakın işbirliği sayesinde tarımsal teknoloji çözümleri dünya genelinde ihraç edilmektedir. Sulama alanında damlatma yöntemi konusunda dünyaca üne sahip olan İsrail, seracılık, hayvancılık ve bitki koruma alanlarında da ileri teknolojiye sahiptir.

 

·         Telekomünikasyon: Telekomünikasyon ürünleri elektronik sanayi ürünleri üretiminin yaklaşık %40’ına tekabül etmektedir. Bell South, Deutsche Telecom, France Telecom, Hutchison-Hong Kong, Sprint ve Telecom Italia gibi önde gelen uluslararası telekomünikasyon firmalarının İsrail pazarında yatırımları mevcuttur. Mobil telefon penetrasyon oranı yaklaşık %90 olan İsrail, internet uygulamaları konusunda da çok gelişmiş bir teknolojiye sahiptir. Motorola firması bazı sofistike telekom ekipmanlarını İsrail’de geliştirip üretmekte, Nortel Firması ise denizaşırı operasyonlarını İsrail’den yürütmektedir.

 

·         Yazılım:Yazılım sektöründe Amdocs, Check Point, Comverse, Mercury Interactive, Nice Systems ve Vocal Tec gibi uluslararası üne sahip firmaların yer aldığı İsrail’de HP, IBM, Microsoft, Oracle ve Sun gibi birçok firmanın üretimi bulunmaktadır.

 

İsrail’in; ABD, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, AB ve EFTA Ülkeleri dahil olmak üzere 35 ülkeyi kapsayan 6 Serbest Ticaret Anlaşması mevcut olup Ürdün ve Filistin ile Tercihli Ticaret Anlaşmaları mevcuttur. Ticaretin %70-80’lik bölümü Serbest Ticaret Anlaşması olan ülkeler ile yapılmaktadır. Çok yakın bir zamanda Mercosur Ülkeleri ile de bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanacaktır.

***

Herkes Türkiye-İsrail ilişkilerini merak ediyor, onu da yazacağım ama, şunun iyi bilinmesi gerekir, biz tüketim toplumu olma yolunda hızla ilerleyerek nereye gittiğimizi sanıyoruz?Üretimden yoksun hale geliyoruz, buğdayımızı bile ithal noktasındayız, çiftçimiz eşyasını toplayıp şehre göç ediyor, tarlasını boş bırakıyor, tarım ve hayvancılıkta planlı adımımız kalmadı. Yakında temel gıda maddelerini de ithal etme noktasına gelirsek ve tamamen dışa bağımlı duruma düşersek kimse şaşırmasın.

Zira mesleki bilgiden yoksun olan bir halk, sadece tüketme üzerinde yaşayan, proje, fikir ve yeni şeyler yaratma konusunda geri kalan bir millete düşen kendisinin yüzde 3’ü oranındaki bir millete her alanda bağımlı hale gelmesidir.

***

Bu yazı çok uzar, ne siz okursunuz bu tembellikle, ne de benim sizin okuyacağınız konusunda inancım var. Nede olsa kısa ve öz yazılar okumaya bayılırsınız. Gidin TV izleyin, internette porno yıldızlarının fotoğraflarına bakın, Chatt ve msn’i kız tavlama yönteminde kullanın, oğlunuzun zekasını Futbol kanallarının şifresini nasıl çözdükleriyle anlatın. Ya da meydanlara gidin İsrail bayrağı yakın… Çünkü bu daha kolay ve zevk vericidir…

Sakın üretmeyin, yeni şeyler icat etmeyin, çocuklarınızı meslek sahibi yapmayın, tüketim canavarı olun…Çiftçilik yapmayın, tezek kokusuna katlanılmaz, toprağı kim ekip bekleyecek? Teknolojinin sadece tüketicisi olun, sakın üretici nasıl oluruz? diye düşünmeyin. Ortadoğu ve Avrupa’nın pazarı durumunda kalmaya devam edin. Filmleri korsan CD’lerden izleyin, kitapları korsan kitapçılardan alın, üreten, yazan insanı kalkındırmayın ki bir daha üretmesin, yazmasın….

Son cümlem şu olmalı herhalde…

Bugün ağladığımız Filistin halkı 1935’te Efendi olduğu topraklarında önce toprağını işlemek yerine satarak, sonra İsraillileri mahallenin bakkalı diye küçümseyerek dikkate almadı. El birliği yapmadı, üretmedi, Osmanlı’nın tembel, haşarı çocuğu olarak kaldı. İşte bugün; hem topraklarını, hem namuslarını hemde canlarını tehlikeye attılar…

Toparlanıyorlar, ama neredeyse iş işten geçmek üzere…

Bilmem ki size bir anlam ifade ediyor mu?

 

Fatih BAYHAN / Haber 7
bayhanfatih@mynet.com

Not: Halihazırda Türkiye’de 190 adet İsrail firması faaliyet göstermektedir. Boykot etsek ne olacak? Mallarını yaksak ne olacak? Onlar pazarda dünya devi oldu… Bize düşen; üretip, kendi malımızla dünya devi olacak projeler çıkartmak olmalıdır. Yani tembelliği bırakmak…

Yorumlar43

  • kimyaser 16 yıl önce Şikayet Et
    görünen köy. bu nasıl bir söylem. nasıl olur da mitinge gitmeyi lanetlemeyi porno film izlemekle aynı kefeye koyabiliyorsun.bu söylediğin yüzbinlerce insanı karalamak onları küçük görmektir.sen yurdışındaki gayri müslimler kadar olamamışsın senin köyün belli kılavuzun belli...
    Cevapla
  • ibrahim alkan 16 yıl önce Şikayet Et
    inanmak başarıyı getirir. Bayhan beyin yazısına yapılan yorumlarda övgü de karalama da fazla aşırı olmuş bence. bayhan beyin söylediklerinde doğruluk payı oldukça fazla yalnız bayhan beyin şu tohum örneğinde fazla karamsar olduğunu görmek beni üzdü. bize yaratıldığımızdan bu güne topraktan rızık veren allah değilmiydi ki biz israil tohumu olmasa rızkımız olmaz mantığıyla hareket ediyor. biz allah için adım attığımız müddetçe allah bizi rızıksız koymayacaktır buna da biz iman etmek demiyormuyuz. lütfen bu kanuda kendinizi sorgulayın
    Cevapla
  • yunus balcı 16 yıl önce Şikayet Et
    işte bu ya devamı... Eklemek istediğim şey şu.Dünya'nın ihtiyacı olan yeraltı kaynaklarını çıkarıp işleyebilirsek İsrail bütün alanlarda 1numara olsa bile vız gelir tırıs gider.Bor'un yüzde 70'i bizde ama faaliyet yok.Keza uranyum da öyle.Bunlardan yararlanabilirsek bir taşta kuş katliamı olur.Acaba yanılıyo muyum bilmem ama,su götürmez olan gercek cok calısmamız lazım..
    Cevapla
  • yunus balcı 16 yıl önce Şikayet Et
    işte bu ya... bu yazıyı yazan abimizin ellerini öperim..yazıyı uzatmak istememiş..degil bir sayfa bütün siteyi onun bu tip yazılarıyla doldursalar bıkmadan usanmadan okurum..sabahlara kadar zaten bu tip yazılar okuyorum..hepimize acı gelebilir ama malesef gercek..benden 10 puan..şimdi hemen tebrik maili atıyorum..15gündür türkiye'deyim bu sürede Ali BULAC'ın yazılarıyla beraber okudugum en dogru,en güzel yazı..Ancak müsade isteyerek bir ekleme de ben yapmak istiyorum..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • ilhancimen 16 yıl önce Şikayet Et
    korkaklar. bazi arkadaşlar ne kadar korkak ya bu israili nekadar buyutuyorsnuz gozunuzde okadar galiba sizler allah c.c kitabini okumuyorsunuz ..talud la calud un kıssanı okuyun ..dostu allah olanın tüm dunya düşmani olsa ne olur .düşmanı allah olanın tüm dünya dostu olsane olur..bunun öğrekneler peygamber efendimizin zamanında cok ..kalleş mısır refah kapısını kapatmasay hamas israile cok kayıp verdirirdi bukadarda şehid olmazdı .israil kaybetye mağkumdur.ancak müslümanlar sizin gibi karamsar olmazsa
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat